ANKARA BAROSU: İŞKENCE NİTELEMESİ KAÇINILMAZ
ANKARA Barosu heyeti Bozkır’la yaptıkları görüşme sonrası hazırladıkları raporda, gözlemlerini şöyle aktardı; “Başvurucunun maruz kaldığı kötü muameleleri anlatırken yüz ifadesinden, hal ve hareketlerinden olayların etkisinde olduğu, büyük üzüntü duyduğu, psikolojik olarak çok fazla etkilendiğinin gözlemlendiği, özellikle copun makatı etrafında gezdirilmesi ve devamına dair işkence anlatımında konuşamayıp ağladığı bu sebeple hak ihlalleri anlatımına ara verilmek zorunda kalındığı, işkence iddiaları üzerinden yaklaşık 12 ay geçmiş olmasına rağmen başvurucunun ayağında pranga izlerinin halen görülebilir olduğu gözlemlenmiştir”.
İşkence ile ilgili ulusal ve uluslararası yasa ve mevzuatlara atıflarda bulunulan Ankara Barosu heyetinin 13 sayfalık raporunda şu görüşlere yer verildi;
4 Mağdurun iddialarının cinsel yönden tacizi de içerir şekilde ve ulusal düzenlemelerdeki suçun nitelikli hallerini oluşturur şekilde işkence suçunu oluşturduğu,
4 Kamu görevlilerinin başvurucuya yönelik eylemlerinin yoğunluğu, ağırlığı, süresi,
mağdur üzerindeki uzun süreli fiziki ve özellikle psikolojik etkileri dikkate alındığında işkence olarak nitelenmesinin kaçınılmaz olduğu,
4 Başvurucuya yönelik yoğun bir şiddet ve şiddet tehdidi iddialarının bulunduğu,
4 İddiaların ağırlığı karşısında adli makamlarca resen soruşturma başlatılmadığı ve işkence ve kötü muamele iddialarının değerlendirilmediği, işkence ve kötü muamele konusunda başvurucunun şikayetleri hakkında etkili bir soruşturma yürütülmediği başvuru kapsamında anlaşılmaktadır”.