AKP’DEN EN AZ KOPAN KİTLE YOKSULLAR
BİR yandan “beka, din, bayrak, vatan” söylemi ne, bir yandan İHA, SİHA, savaş uçağına abanma nın yetmediği görülüyor ki, günün sonunda “Lide rinizi patates, soğana kurban vermeyeceksiniz değil mi?” deniyor. Sandık yaklaştıkça, “Tamam kırgınlığınız, kızgınlığınız olabilir ama Erdoğan size bir sürü şey yaptı. Hem öbür tarafa bakın, Erdo ğan’dan vazgeçmeye değer mi?” yazıları, konuş maları daha fazla yapılıyor. Minnet duygusuna yaslanmak neyi gösteriyor?
Devasa bir ekonomik kriz var ve bundan en çok etkilenenler işçi sınıfı ve en yoksullar. AKP desteği de yoksullar arasında diğer sınıflara göre çok da ha fazla. Ve anketlere baktığımız zaman, Akp’den en az kopan kitlenin de yoksullar olduğunu görü yoruz. Şöyle düşünürüz normal şartlarda, “Bir krizden en çok kim yara alıyorsa, onlar muhale fete geçerler!” Ama değil. Değil çünkü birincisi, sosyal politikalar ve sosyal yardımlar meselesi çok kritik. Zira yoksullar siyaseten de, ekonomik olarak da en az risk alabilecek kesimler.
Yani, 21 yılda bağımlılık ilişkisine dönüştü rülen sosyal yardımların seçime giderken bi raz daha arttırılması ve “Biz gidersek bu des tekleri alamazsınız” söylemi, oy kaybının to parlamasında önemli bir paya sahip?
Aynen öyle. İnsanlar “Evet durumumuz da ha kötü ama en azından şu anda bir şey alıyo ruz” diyor. İktidar değişirse bunun gideceğini düşünüyor. Dolayısıyla bu minnet duygusunun oluşturulduğunu düşünüyorum.
Benzer bir durum deprem için de geçerli. Dep remde de yakınlarını, evlerini kaybeden insanların büyük tepki göstermesi bekleniyordu ama orada da tam tersine, özellikle Akp’nin güçlü olduğu depremden etkilenen illerde “Yaparsa yine Reis yapar” diye düşünen milyonlarca insan var. Dola yısıyla, mağduriyetin insanları iktidardan koparta cağını varsayamıyoruz. Çünkü iktidar onlara diyor ki, “Tamam şu aralar kötüyüz ama neler yaptığı mıza bakın, bize yine bir fırsat verirseniz hallede riz!” Hatta, “Ancak biz hallederiz” diyor ve bu söy lem satın alınıyor.
Akp’nin seçimde yüzde 35 oy alacağı görülü yor ve bu hâlâ çok yüksek bir oran. Bunun en bü yük sebeplerinden biri de hem sosyal yardımlar, hem barınma meselesinden ötürü o riskin alına maması. Bunun içinde AKP seçmeninin yüzde 20’lik kesiminin gerçekten çok dindar ve muhafa zakar olması da var elbette. Ve CHP ne yaparsa yapsın, bu kesimin oyunu alması çok zor. Tabii devletin bütün imkanlarının kullanılmasının, eşit bir seçim rekabetinden bahsedilememesinin de yüzde 35 bandında seyretmesinde önemli katkıla rı var.