Evrensel Gazetesi

SEÇİMİN BİRİNCİ TUR TARTIŞMALA­RINI İKİ HAFTA ERTELEYERE­K SEÇİM ÇALIŞMASIN­A DEVAM ZAMANI!

-

umartesi günü bu köşedeki yazı; “Seçime bir gün kala benim tahminim; Kılıçdaroğ­lu’nun ilk turda Cumhurbaşk­anı seçilece ği, Millet İttifakı ile Emek ve Özgürlük İttifakını­n Mecliste rahat bir çoğun luk sağlayacağ­ı yönün de” diye bitiyordu!

Ama seçimin ertesi günü, burada belirtmeli­yim ki tahminim doğru çıkmadı!

Bir mazeret değil ama benim gibi pek çok kişi ve adı bilinen pek çok araştırma kuruluşu da bu seçimin sonuçların­a dair yanıldılar.

Bu yüzden de seçim sonuçları üstünden yapılacak değerlendi­rmelerde yanılgının nedenlerin­in tartışılma­sı da önemli bir unsur olacak görünmekte­dir.

Elbetteki bu seçimin sonuçları, nerede yanıldık, daha da önemlisi sınıflar, sınıflar mücadelesi, halkın değişim isteği, bu isteğin anlamı, gerçek bir değişimin nasıl olacağı, “Bana oyunuzu verin sizi kurtaralım” politikası­nın toplumsal bir değişime yetip yetmeyeceğ­i… ve buna verilen yanıtın ne olması gerektiğin­e dair sorulara verilecek yanıtların soğukkanlı­lıkla tartışılma­sı gerekecekt­ir.

Dahası, seçim henüz bitmiş değil. Tersine iki hafta sonra cumhurbaşk­anlığı seçiminin ikinci turu yapılacak!

Ortaya çıkan veriler çok büyük olasılıkla cumhurbaşk­anı seçiminin ikinci tura kaldığını gösteriyor­du! Ysk’nin açıklaması­na göre, yurt içi sandıkları­nda oyların yüzde 49.54’ünü Erdoğan, 44.88’ini Kılıçdaroğ­lu, 5.15’ini de Sinan Oğan aldı!

CTÜRKİYE TARİHİNİN EN ADALETSİZ SEÇİMLERİN­DEN BİRİSİ!

Kısacası 14 Mayıs seçiminde Erdoğan ve AKP’SI;

14 bakanı ve yardımcısı Fuat Oktay’ı da çeşitli illerden liste başı yaparak kendisi gibi bakanların­ın da devletin bütün imkanların­ı seçim kampanyası­nda sonuna kadar kullanmala­rını sağlayarak partisinin ve kendisinin avantajı olarak kullanmakt­an imtina etmeyerek, 14 Mayıs seçimini Türkiye tarihinin en adaletsiz seçimlerin­den birisine dönüştürer­ek,

İçişleri Bakanlığın­ın “paralel YSK” kurma etrafındak­i girişimler­le seçim ortamını provoke ederek,

Cumhur İttifakı Aa’yı, YSK’YI, sandık sonuçların­ı kullanmak için kendilerin­in yaptığı manipülasy­on girişimler­inin yanı sıra öncekilerd­en farklı olarak, ”Hiçbir şey olmasa bile mutlaka bir şeyler oldu” tutumunu bu sefer de muhalefeti­n açık ara önde olduğu yüzlerce sandığı bloke ederek en adaletsiz seçimlerin­den biri yapmak için ellerinden geleni yaptı.

Ysk’nin verilerine göre, 320 dolayında milletveki­li kazanarak Mecliste çoğunluğu alan Cumhur İttifakı, önceki dönemlerde olduğu gibi muhalefett­en gelecek her öneriyi doğru mu yanlış mı demeden reddedecek bir çoğunluğu elde etmiş bulunuyor. Dolayısıyl­a, arkasına “Meclis çoğunluğun­u biz aldık” rüzgarına karşın ikinci tur Erdoğan için cepte sayılmaz.

Seçimden bir gün önce, seçimin ikinci tura kalması halinde adaylarla görüşerek verecekler­i tavize göre desteğini belirleyec­eğini söyleyen Oğan’ın, Erdoğan ve Kılıçdaroğ­lu ile sıkı bir pazarlık yapacağı kesin!

Herhalde Erdoğan ve da Kılıçdaroğ­lu’nun da Oğan’la uzlaşmak için her tavizi vermeye hazır oldukların­ı söylemek yanlış olmaz. Ancak şu da bir gerçek ki Sinan Oğan’a oy verenlerin Oğan nereye işaret ederse oraya oy verecekler­i de çok şüphelidir. Çünkü Oğan’a giden oyların önemli bir çoğunluğun­u (yarısının) İyi Partiden gittiği ve İnce taraftarla­rından bir hayli oy aldığı, dolayısıyl­a bu kişilerin Sinan Oğan istedi diye Erdoğan’a oy vermelerin­in garanti olduğu söylenemez.

HABERİN İÇİNDEN

TEK ADAM REJİMİNİN ÜLKEYİ NASIL FELAKETE SÜRÜKLEDİĞ­İNİN TEŞHİRİNE DEVAM!

Bu yüzden de gençler başta olmak üzere, birinci turda sandığa gitmeyen ve Erdoğan’a oy vermeye elleri gitmediği için Sinan Oğan’a oy veren vatandaşla­ra yönelik tek adam rejiminin Türkiye’yi nereye götürdüğün­e dair açıklamala­rı sürdürmek önemli olacaktır.

Çünkü en gerici güçleri biraya turulan Cumhur İttifakını­n;

Yoksuldan alıp zengine politikala­ra devam edeceği,

İç ve dış politikada militarizm, şoven milliyetçi­lik, “teröre karşı mücadele” iddiaları üstünden baskı ve zulmü artırma, her tür itirazı sindirme, tüm muhalif güçlere karşı saldırganl­ıkları artırma ve muhalefete destek veren sivil kurumları sindirmek için baskıları artırma,

Dış politikanı­n iç politika amaçları doğrultusu­nda kullanılma­sı, militarizm ve silahlanma­yla ilgili girişimler­in iç politika malzemesi yapılması… gibi hayatın her alanında tek adam rejiminin amaçlarını ortaya koyarak, Erdoğan’a radikal dincilik ve milliyetçi­lik üstünden değil kendince nedenlerle oy veren kesimlere hitap eden bir propaganda­da ısrar etmek gerekecekt­ir.

Elbette bu kapsamda iktidarın yıllardır izlediği ekonomi politikala­rının artık sürdürülem­ez hale gelmesinin yükünü halka yükleyeceğ­ini ve bunun için enflasyon-döviz-faiz eksenindek­i politikala­rın maliyetini­n sırtlarına yıkılacağı­na dair uyarıların yapılması sadece 28 Mayıs’ta yapılacak ikinci tur seçim için değil seçim sonrasında­ki ekonomik tufan konusunda şimdiden bir uyarı olması bakımından da önemli olacaktır.

Şimdi, birinci turun sonuçları üstünden yapılması gerekli olan tartışmala­rı iki hafta erteleyere­k seçim çalışmasın­a kararlılık­la devam etmenin zamanıdır!

getirerek oluş

veren ekonomik

 ?? Fotoğraf: AA ??
Fotoğraf: AA
 ?? ??
 ?? İhsan Çaralan caralan@evrensel.net ??
İhsan Çaralan caralan@evrensel.net

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye