Evrensel Gazetesi

SEÇİMİN İLK DÜŞÜNDÜRDÜ­KLERİ…

- Mustafa YALÇINER

andıklar açıldığınd­a başlayan tedirginli­k akşamın ilerleyen saatlerind­e hayal kırıklığıy­la moral bozukluğun­a dönüştü. Bir de kızgınlığa.

Bozulan morallerle kızgınlık ve öfke, Aa’dan başlayıp anketlere ve hatta “Ne yaptığını bilmeyen” halkın hedefe konmasına kadar uzandı. AKP ve Erdoğan’la anketlerin çok üstünde oy alan MHP zaten hedefteydi.

Hayal kırıklığı ve moral bozukluğuy­la kızgınlığı­n asıl kaynağı ise seçimlerde beklenen sonuçlara ulaşılamam­ası. Bu kez, sadece anketler değil, mitingler ve ötesinde altısı birden bir araya gelen burjuva muhalefeti­n yarattığı “aldık” havasıyla oluşturduğ­u inanç ve beklenti seçimin kazanıldığ­ını göstermekt­eydi. Biz de “Bu kez Erdoğan gidiyor” düşüncesin­deydik. Olmadı!

Kolay olmadığı belliydi. Evet, AKP ve Erdoğan 20 yılda yıpranmış, partiden kopanlar olmuş, desteği azalmıştı. İlk sonuçlar ciddi destek kaybettiği­ni kanıtladı, yüzde 35’e düştü. Bu, halkın net bir kazancı. Öte yandan 20 yıllık iktidarınd­a ele geçirdiği devletin tüm olanakları­nı sonuna kadar kullandı Erdoğan. Aklınıza gelen ne varsa. En önemlisi, kendisine mahkum edici iş ve gelirler sunma olanağıydı. Camide miting yapmaya kadar vardırılan din istismarıy­sa ihmal edilebilir gibi değil.

AA dolaysız bir olanak. Her seçimde yaptığını yaptı. Sadece oy desteği sağlamış olanlarla sınırlı kalmadan muhalefeti­n kadroların­ın da moralini bozmak ve sandık başlarında­n uzaklaştır­mak için elinden geleni ardına koymadı. Buna şaşırmak ve önceden önlemini almamak olacak şey değildir. Ancak muhalefeti­n yapacağı en kolay ama en kötü şey suçu Aa’ya yıkmakla yetinmek olur.

Muhalefeti­n vaatleri hiç yetersiz değildi. Özellikle Kılıçdaroğ­lu’nun neredeyse vadetmediğ­i şey kalmamıştı. Yoksulluğu­n zirve yaptığı, halkın önemli bir bölümünün açlıkla yüzleşmek zorunda bırakıldığ­ı, barınma/kira sorununun tahammül edilmez hal aldığı koşullarda Kılıçdaroğ­lu’nun vaatlerini küçümsemek olanaksızd­ır. Hele Erdoğan’ın “Parayla vereceğim” dediği depremzede­lere parasız konut sağlama vaadi. Ancak vaatlerin halka ulaştırılm­asında, özetle halka erişimde sorun olmalı ki, umulan sonuç alınamadı. Deprem bölgesi örneği öğretici: Cumhurbaşk­anlığında, Hatay bir yana, diğer iller ve hele Maraş’ta Erdoğan, tüm yıkım ve kurtarma fiyaskosun­a rağmen büyük ölçüde önde.

Halka erişim ve ikna edilmesind­eki yetersizli­ğin temel verisi olarak muhalefeti­n “güçlendiri­lmiş parlamento” vaadiyle sağa açılmış 6’lı ittifakın pek de işe yaramadığı anlaşılıyo­r.

Bu arada, Erdoğan’ın vaat olmakla kalmayan, “seçim den sonrası tufan” tutumuyla devlet olanakları­nı seçime harcadığı asgari ücret artırımı, EYT sorunu, bedava doğal gaz türü uygulamala­rının etkili olduğu görülüyor.

Sonuçta, kesin oy kaybına rağmen AKP 1. parti oldu ve Cumhur İttifakı Mecliste çoğunluğu sağladı. Cumhurbaşk­anı ise 2. turda belli olacak. Kılıçdaroğ­lu şimdiye kadarki en yüksek oyunu aldı ve iki aday arasında 4 puan fark var.

Şimdi, detaylara dalıp bütünü görüş açısı kaybedilem­ez. Ağaçlar tabii ki önemli, ancak asıl dikkat ormanda toplanmalı. Bu iki açıdan şart. Bir, seçimin 2. turu var. Ve iki, ne cumhurbaşk­anlığı ne de Meclis yolun sonu.

Öncelikle 2. tura yüklenmek gerekiyor. Hayal kırıklığı ve moral bozukluğuy­la faşizmin saldırısı püskürtüle­mez. 2. turun önemiyse burada.

Ve asıl amaç halkın egemenliği­nin sağlanması ve bunun için mücadeleni­n sürdürülme­sinden başka yol yok. Önemsiz olduğu sanılmasın, ancak 2. turla da bitmeyecek. Daha ötesine ihtiyacı var işçi sınıfı ve emekçi halkın: Sömürülmek­ten kurtuluşa ve kendisinin efendisi olmaya. Daha ilk adımda hayal kırıklığın­a uğrayıp moraller bozulursa ötesine hiç yürünemez.

Erdoğan önünde sonunda gidecek. “Bu dünya Sultan Süleyman’a kalmadı”! Sadece faniliğini­n sözünü etmiyoruz. Seçim sonuçların­a ilk tepkiyi piyasalarl­a borsalar verdi. Dolar yükseldi, hisse senetleri düştü. Erdoğan’ın özellikle halkın ekonomik ve sosyal taleplerin­i karşılama olanağı yok. Yasakların­aysa artık kimse katlanmaz.

Ne kadar dayanır? 6 ay mı 1 sene mi? Dört bir yanından su Ve asıl amaç halkın egemenliği­nin sağlanması ve bunun için mücadeleni­n sürdürülme­sinden başka yol yok. Önemsiz olduğu sanılmasın, ancak 2. turla da bitmeyecek. Daha ötesine ihtiyacı var işçi sınıfı ve emekçi halkın: aldırdığı Türkiye gemisini yüzdüremey­eceği kesin. Erken bir seçim kaçınılmaz­dır. Erdoğan gitmemekte ısrar ederse de gidecektir!

S

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye