‘AKTİVİZME GÖMÜLMEK KALABALIKLARA SİYASET ÜRETİLEMİYOR DUYGUSUNU GEÇİRİYOR OLABİLİR’
YEŞİL Sol Parti (YPS) de oy oranlarını düşürmüş gibi görünüyor. Hem Kürt seçmeni hem batıdaki seçmen nasıl bir mesaj verdi?
Henüz seçim sonuçlarını çok ayrıntılı incelemedim. Bu itibarla detaylı bir analiz yapmam bu aşamada zor. Ancak burada da büyük bir sürpriz yok. Ysp’nin oy kaybedeceği belliydi ve bilenler biliyordu. Bu başarısızlık durumunun oluşmasında da birkaç faktörün etkili olduğunu düşünüyorum. İlk olarak, bir bütün olarak Kürt hareketi 2015’teki büyük yenilgiden sonra oluşan yeni duruma uyarlı bir yeni söz, yeni bir siyaset oluşturabilmiş değil. Kürt hareketinin geride kalan yüz senesinde birkaç büyük yenilgi var ve her yenilgiyi ya bir söz ya da bir kadro yenilenmesi bazen de ikisi birden takip etmiş. 2015’ten sonraysa bu olmuş değil. 2015’te ne söylendiyse bunların türevleri daha etkisiz biçimde ve daha az ikna edici isimlerle söylenmeye devam ediyor. Bu da Hdp’nin çeperindeki seçmenlerin adım adım hareketten, partiden uzaklaşmasına yol açıyor. Bu belli ve bir değişiklik olmazsa bu eğilimin devam etmesi kaçınılmaz. İlkiyle ilintili ikinci bir faktör de şu: HDP duruma uyarlı bir yeni söz, bir yeni siyaset ya da strateji üretemedikçe, yapması kolay ancak insani maliyeti yüksek bir aktivizme gömülmek zorunda kaldı ya da bu türden bir aktivizm HDP siyasetinin tamamı haline geldi. Bu aktivizm şık, cazip görünmekle beraber, farklı kesimlerden oluşan kitle partileri açısından bir eksiklik. Aktivizme gömülmek kalabalıklara siyaset üretilemiyor duygusunu geçiriyor olabilir. Bu da bir parti açısından siyasi adres olma kapasitesinin küçülmesi demek. Üçüncü olarak, Kürt hareketinin çeperindekiler ve yeni Kürt seçmenler için yeni siyasi adresler oluşmuş durumda ve kayıtsız kalma seçeneği de cazipleşmiş görünüyor. Üçüncü yol hattına karşın muhalefetten uyarınca ayrışamamak, HDP harici muhalefet partilerini Hdp’nin dış halkasındaki seçmenler için gidilebilir bir adres yapmış durumda. Son olarak, HDP/YSP büyük bir kadro meselesi yaşıyor.
Büyük kısmı 2015’ten sonra yaşananlara bağlı olarak HDP kadrolarının önemli bir kısmını cezaevine ya da yurt dışına kaybetti. Ancak kadro açığı meselesinin tek sebebinin bu olduğunu düşünmediğimi de ekleyeyim. Bütün karşı iddiasına rağmen HDP’DE ‘Esas’ kararların alınmasında ‘merkeziyetçi’ bir anlayış var ve bu anlayış HDP’DE temsil edenle edilen arasında büyük bir açı oluşturmuş durumda. Kadro açığı meselesinin arkasındaki bir büyük sebep de sözünü ettiğim bu açı. Keza, az önce sözünü ettiğim aktivizme gömülme hali de tek tip bir kadro oluşmasına yol açmış olabilir. Gördüklerim bunlar.