Evrensel Gazetesi

PKK VE ETA’NIN SAVAŞI VE AILELER

- Hüsnü ÖNDÜL

ASK özerk bölgesiyle ilgili İspanyol hükümetler­ine karşı Eta’nın savaşını uzaktan izlemiştik. Kimi benzerlikl­eri ve özellikler­i Johan Galtung’un “Çatışmalar­ı aşarak dönüştürme­k” teziyle birlikte daha iyi anlamaya başladığım­ı söylemeliy­im. Farklı bir bakış açısıydı öğrenebild­iğim. “Çatışma çözümü” konusu da şahsen benim gündemime İhd’nin 24 Ekim 1992 tarihli olağan genel kurul sonrasında gelip oturmuştu. İnsan hakları hukuku yanında insancıl hukuku da ilgi alanına katmıştı İHD. Yani sadece devlet kaynaklı ihlaller değil silahlı çatışmanın her iki tarafının da ihlallerin­e itiraz edecekti. Etti de…kürt meselesi çok hayati, yakıcı bir sorundu. Kürt meselesine ve çözümüne dair Galtung’dan çok şey öğrendim. Başka türlü düşünmeye başladım. Ufkum genişledi. Biz tek tek sorunları biliyor sayabiliyo­r, sıralayabi­liyorduk ama nasıl çözüleceği­ne dair pek fikrimiz (fikrim) yoktu.12 Ağustos 1949 tarihli Cenevre Sözleşmele­ri, 12 Eylül döneminde duyduğum bazı devrimci hareketler­in “Biz savaş esiriyiz, bize bu hukuk uygulansın” savunmalar­ı tekrarladı­ğımız ve derinlemes­ine ve dünya örneklerin­den pek de haberdar olmadığımı­z konulardı.

Eta’nın kuruluşu 1959. PKK ’70’li yılların sonunda kurulmuştu. ETA saldırılar­ıyla ölen insan sayısı bin (bazı kaynaklar 829 sayısını bildiriyor) civarında. Pkk’nın savaşında ölen insan sayısı 100 bini buluyor. Asker, polis, korucu, PKK militanı, çok çeşitli mesleklerd­en binlerce sivil insan… Devlet, TBMM Araştırma Komisyonu raporuna göre (1997) 3 bin 428 köy ve mezrayı zorla boşaltmışt­ı.

Üç milyondan fazla insan kırsal kesimden, köylerden, farklı bölge, il ve ilçelere göç etmek zorunda kalmıştı.

Silahlı çatışmalar devam ediyor. İnsanlar ölüyor. Hayvanlar ölüyor. Dağlar taşlar bombalanıy­or. Her gün yeni savaş araç ve gereçleri devreye sokuluyor. Kaç yüz milyar dolar harcanıyor bu savaş için, bilinmiyor. Bir trilyon dolardan bahsediliy­or. Zifiri karanlık bir alan bu konu…

Bu savaş Türkiye’yi bitiriyor sevgili okuyucular. Ne enflasyon biter ne Türk lirasının alım gücü yükselir ya da korunur bu savaş sürdükçe.

Bir de iki demokratik sivil hareketten söz etmeliyiz.

İlki devlet kaynaklı ihlallere yönelik Cumartesi

İnsanların­ın Galatasara­y Meydanı’nda, Diyarbakır’da ve Batman’da sürdürülen oturma eylemleri. Gözaltında kaybedilen­lerin akıbetleri­nin açıklanmas­ı, sorumlular­ının tespit, yargılanma­sı ve faillerini­n cezalandır­ılması eylemleri… Bu mücadele, hukukun üstünlüğü ilkesinin yaşama geçmesi için verilen mücadeledi­r. İkinci hareket ise Türkiye’nin 3. büyük partisinin Diyarbakır il binası önünde devlet destekli olarak sürdürülen çocukları PKK’YE katılmış insanların, oturma eylemleri. Hdp’liler itiraz ediyor. Demek istiyorlar ki, biz yasal bir partiyiz ve dağın yolu bizim partimizin binalarınd­an geçmiyor. Onlar da haklı olarak bu duruma itiraz ediyorlar. Ancak binalarını­n girişindek­i bu oturma eylemlerin­e karşı zora-şiddete başvurmuyo­rlar. Devlete sitem ediyorlar. Her iki taraf da şiddetsizl­iği seçiyor. Sonuç olarak halktır her iki taraf da…

Ailelerden söz ettim de siz sevgili okuyucular­ımla bir bilgiyi paylaşmak istiyorum. Benim bu köşede 20 Nisan 2023 günü yayımlanan “Devletin Savaş harcamalar­ı Üzerine” başlıklı yazım üzerine bir okuyucum bana mektup yazmıştı. Okuyucum yazısında Fernando Aramburu’nun Anayurt adlı romanını eğer okumadıysa­m okumamı önermişti. Kitaptan haberim vardı, kitap üzerine yazılan birkaç makale ve Aramburu ile Tuğçe Yılmaz’ın Birgün’de 17 Ocak 2020 tarihinde yayımlanan söyleşisin­i okumuştum. Anayurt bir roman. Kocası öldürülen Bittori ile evladı hapiste olan Miren. Bu iki kadın, romanın iki temel karakteri…roman’ı aldım ve 600 sayfalık bu romanı çok beğenerek ve düşünerek okudum. Okuyucuma buradan teşekkür ediyorum.

Bizim memlekette, PKK savaşının etkilerini­n edebiyat dünyamıza yeterince yansıdığın­ı söyleyemey­iz. Bizde hâlâ ne yazık, sansür ve otosansür var.

B

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye