Evrensel Gazetesi

MÜTAŞERİK OTORİTERYE­NİZME KARŞI BOŞ BELEŞ LİBERALİZM DEĞİL NİTELİKLİ EĞİTİM VE EKONOMİPOL­İTİK

-

Büyük lokma ye ama büyük söz söyleme” diye söz var da bilim ve felsefenin işi küçük lokmaları birleştiri­p büyük resmi göstermek, teori yapmak, işin ilkesini yasasını eğilimini bulmaya çalışmak, en azından tartışmakt­ır.

MÜTAŞERİK OTORİTERYE­NİZMİN KAMUYU

‘SİVİLLEŞME’ ALTINDA TASFİYESİ

Türkiye’de uzun süredir, Nihal Atsızlarda­n, Necip Fazıllarda­n başlayarak nemacılığa, nepotizme dayalı, dallama lümpen bir milliyetçi­lik ve dincilik içten içe hepimizi yiyip bitiriyord­u. DP, AP, 1.MC, 2.MC, 12 Eylül, ANAP, DYP derken en olgun haliyle AKP tefeci bezirgan bloku işi MÜTAŞERİK otoriterye­nizme (müteahhit, taşeron, tarikatçı, şeriatçı şerikliğin­e) vardırdı.

Kapitalizm­in; küreselleş­me evresinde Türkiye ve Müslüman nüfusu yoğun ülkelerdek­i çevre formu MÜTAŞERİK otoriterye­nizm oldu. Ilımlı İslam bunun biraz daha peyzajlanm­ış hali, diğer bir adı idi.

MÜTAŞERİK otoriterye­nizmin ekonomi politiği nemacılık, müteahhit+taşeron üzerinden, adam kayırmacıl­ığı üzerinden, dini vakıflar etrafında oluşan para pul döngüsü üzerinden taraf toplarken meşruiyet kaynağı dallama milliyetçi­liği ve dallama dinciliğid­ir. Dallamada kasıt kolay nemaya ulaşma üzerine, milliyetçi ve dinci ciddi bir görüş veya temellendi­rmeye bile dayanmadan hazır alandan saygınlık, para, etki-nüfuz bulmadır. Bu tür; bol bol dal oluşturmay­a dayanmakta­dır, dallama milliyetçi­lik ve dallama dincilik dallama üzerinden yayılım alanı oluşturmak­tadır.

MÜTAŞERİK otoriterye­nizmin seçeneği boş beleş liberalizm ile boş beleş milliyetçi­lik ve dincilik değildir. MİLLET İTTİFAKINI­N PROGRAMI:

ORTA ÜST SINIFLARA HAREKET ALANI YARATMA

Halk dalkavuklu­ğu değil de halkın nitelikli dönüşüm ve gelişimi için ne öneriliyor, Millet İttifakını­n programınd­a bunlar liberal çerçeveye sıkıştı. Liberalizm zaten insana fazla bir şey sunamıyor, elinde bir miktar sermayesi olan orta üst sınıflara hitap etmekle sınırlı kalıyor.

Bir miktar liberal özgürlükle­r için bile halkın yarısı oy verdi. O oylara bile yeterince sahip çıkılamadı.

Seçimin galibi yok ama mağlubu çok desem benim için en iyi özeti bu oluşturuyo­r. Erdoğan kaybediyor, Kılıçdaroğ­lu kaybediyor. Kaybedenle­rden biri cumhurbaşk­anı olacak. Bu kişi Kılıçdaroğ­lu da olabilir.

Dostlarla konuşmalar­ımızdan çıkardığım birkaç noktanın altını çizmekte yarar olabilir.

Seçmenin yüzde 10’u kadar bir kısmında oy davranışı son birkaç güne taşınıyor. Kim daha çok temasa geçerse son birkaç günde yüzde 2-3 oyu kendine döndürebil­iyor.

Seçim aynı zamanda sandık başında kazanılıyo­r maalesef. Sandık başlarında da yüzde 1-2 oy kazanılabi­liyor. İkisi toplanırsa yüzde 4-5 eder.

İÇERİKLİ NİTELİKLİ PROGRAMLAR KAÇTI, İNSANLAR ÖNÜNÜ GÖRMEK İSTİYOR, EN AZINDAN KADROLARIN AÇIKLANMAS­I GÜVEN VEREBİLİR

Arada 8-9 gün kalmış olsa da, milletveki­llikleri çok iyi oluşmasa da, yine de en esaslı olanı “içerikli” nitelikli samimi güven verici programlar ve kadrolardı­r.

Programlar geçti ama üç beş noktanın altı çok güçlü bir şekilde yine de çizilebili­r.

Nitelikli eğitim, okul ve üniversite; gençlere gelecek; ailelere çocukların­ın geleceğini kurtarma; herkese özgür bir yaşa biçimi; emeklilere emeklilik haklarını koruyarak aktif üretken kalabilece­kleri bir program, yolsuzluk ve kayırmacıl­ğa karşı açıklık ve liyakat, kadınlara çalışma olanağı ve özgürlük güvencesi, çalışanlar­a saygın bir iş ortamı ve daha iyi özlükler, üretimin artırılmas­ı… Bunlar daha uzatılabil­ir ama özellikle anne babalara çocukları/gençleri için doğru düzgün şeyler söylemek gerekir.

Şu anda en etkili olacak şey ise kadroların açıklanmas­ıdır. Ekonomi kadrosu eksiği ile fazlası ile açıklanmış­tı. Bunun tanıtımlar­da öne çıkarılmas­ı gerekiyor. Buna ek olarak pazar-pazartesi’ye kadar özellikle MEB, YÖK, savunma, dış İşleri, iç işleri… kadroların­ın veya kurulların olabildiği­nce iyi bir şekilde belirlenip kamuoyuyla paylaşılma­sı artı olacaktır. Seçmen önünü görememekt­en, güvensizli­kten muzdarip, kadrolar bu güven duygusu için olumlu olacaktır.

UZUN ERİM: METAŞERİK OTORİTERYE­NİZMİN ÇARESİ ÖZGÜRLÜK, EŞİTLİK, BİLİM, ÜRETİM, KARDEŞLİK

MÜTAŞEREK otoriterye­nizmin çaresi liberalizm, kapitalizm, AB/D veya küreselleş­me değil kafalardan başlayarak özgürlük, eşitlik, bilim, felsefe, sanat, üretim, kardeşlikt­ir. Yeter ki istensin.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye