Evrensel Gazetesi

Tarımsal üretimde verim yüzde 30 düştü, önlem alınmalı

-

TÜRKİYE’NIN gelecekte kuraklık sorunuyla karşı karşıya kalabilece­ğine işaret eden Prof. Dr. Metin Turan, “Girdilerin­iz aynı, maliyetler­iniz aynı ama tarımsal veriminiz yüzde 30 düşüyorsa, burada çözüm bulmanız lazım. Tarımsal üretimde üretici açısından da veriler acil, önlem alınmalı” dedi.

2040’a yönelik hazırlanan su stresi haritasına göre Türkiye, gelecekte ciddi bir kuraklık tehlikesiy­le karşı karşıya kalabilir. Harita özellikle Marmara, İç Anadolu ve Güney Doğu Anadolu bölgeleri için kuraklık tehlikesin­i öngörürken İstanbul’daki barajların doluluk oranı da son 10 yılın en düşük seviyeleri­nde seyrediyor. Türkiye’de 2000’li yıllarda kişi başına düşen yıllık su miktarı 1650 metreküp civarıyken 2010’lu yıllarda 1500 metreküpe geriledi. 2020’lerde ise bu rakam 1350 metreküpe kadar düştü.

‘İÇ ANADOLU, VAN VE GÜNEY DOĞU ANADOLU’DA KURAKLIK BAŞLADI’

Dünyada son 20-30 yıldır iklim değişikliğ­inin etkilerini­n ciddi bir şekilde hissedilme­ye başladığın­ı belirten Yeditepe Üniversite­si Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turan, “Orta Doğu’daki çöl iklimi ile aynı özellikler­i gösteren İç Anadolu, Van ve Güney Doğu Anadolu bölgelerin­de kuraklık indisini görmeye başladık” diye konuştu.

Kuraklığın yalnızca yağışın yetersizli­ği olmadığını kaydeden Turan, “Aslın

Fotoğraf: DHA da biyolojik döngünün oluşumunda sıcaklık ve güneş yoğunluğun­daki değişikler de son derece önemli. Özellikle tarımsal üretimde bizim için su olmazsa olmazlar içerisinde ama bununla beraber güneş yoğunluğun­daki değişiklik­ler de verimi etkiliyor ve kuraklık olarak ifade ettiğimiz, yeterli ürün alamamayla karşı karşıya kalıyoruz” dedi.

‘BİREYSEL SU TASARRUFU YETERLİ DEĞİL’

Yalnızca, insanların günlük su tüketimind­e tasarruf yapmasının sorunu çözmeye yetmediğin­in altını çizen Prof. Dr. Metin Turan, şöyle devam etti:

“Türkiye’nin yaklaşık 112 milyar tonluk, yıllık su rezervi bulunuyor. Bunun kullanılab­ilir olan miktarı ise yaklaşık olarak 55-60 milyar ton. 8 milyar tonu sanayide, 11 milyar tonu insanların günlük tüketimind­e ve geri kalan 40-45 milyar tonu tarımda kullanılıy­or. Herkes farklı bir şekilde ifade ediyor ama üreticiler açısından baktığınız­da girdilerin­iz aynı, maliyetler­iniz aynı ama veriminiz yüzde 30 düşüyorsa, burada çözüm bulmanız lazım. Tarımsal üretimde üretici açısından da veriler acil, önlem alınmalı.”

Turan, suyun ağırlıklı olarak kullanıldı­ğı tarımsal alanda yapılan bilimsel çalışmalar­la kuraklık tehlikesin­i bertaraf etmenin mümkün olduğunu vurgulayar­ak şunları kaydetti:

“Ölçmediğin­iz hiçbir şeyi yönetemezs­iniz. Biz bitki yetiştiric­iliğinde tohumdan, tüketime kadar olan tüm aşamaları takip edip ölçümleme yapabiliyo­ruz. Örneğin, bir domatesin ihtiyacı olan gübre, güneş, su ve diğer girdileri biliyoruz. Ama yaptığımız ölçümlerde bunlardan bazılarını alamadığın­ı ölçümlüyor­uz. Bu durumda domatesin ihtiyacı olan neyse onu vermeye çalışıyoru­z. Yalnızca serada ya da yalnızca açık alanda bu çalışmalar­ı yapmanız çiftçiyi yormaktan başka bir işe yaramaz. Bölgelere uygun ürünlerin yetiştiril­mesi, havza bazlı üretim yapılması çok önemli. Çünkü önümüzdeki 6-7 yıl suyu tükettiğim­iz için şu anda çok sayıda su kuyusu kapatıldı.” (İstanbul/dha)

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye