TEKEL’IN, küçük dev adamı, güle güle...
AKP İktidarının, 2005 yılında TEKEL’I özelleştir mesine, işçiler de uzun soluklu güçlü bir mücadeley le karşılık vermişti. Fabrikaların olduğu merkezlerde yoğunlaşan eylemleri, Ankara’da aylarca sürecek bir direniş takip etmişti. Mücadelenin en güçlü kalele rinden biri de Adana TEKEL Sigara Fabrikasıydı. Bu süreçte iş yerlerini bir eylem üssü haline getiren işçiler, haklılığını tüm Adana halkına anlatmaya ça lışmıştı
FERMAN PADİŞAHINSA, YOLLAR BİZİMDİR!
TEKEL’IN özeleştirilmesine karşı işçilerinin dire nişi devam ederken, dönemin Başbakanı Tayyip Er doğan, Adana’ya gelecekti. Şakir Paşa Havaalanına inen Erdoğan, işçilerin gece gündüz beklediği sigara fabrikasının önünden geçmek durumundaydı. İşçileri fabrikanın dışına çıkarmak istemeyen polis olağanüs tü bir tedbir almıştı. Çevik kuvvet, bütün gücünü fabrikanın kapısına yığarak, işçilerin Erdoğan’ın önüne geçip dertlerini anlatma çabasını engellemek istiyordu. Polis, Erdoğan’ın konvoyunun geçeceği yo lun kenarındaki kaldırımda, 10 kadar işçinin, tebdili kıyafet ve dağınık bir şekilde beklemekte olduğun dan habersizdi
Direnişin öne çıkan işçilerinden biri olan Ahmet Cemil Uluba, dikkat çekmemek için giydiği boyacı tulumu ile kaldırımda geziniyordu. Erdoğan’ın kon voyu geçerken, fabrika bahçesine hapsedilmiş bine yakın işçinin, slogan atmaya başlamasına, çevik kuv vet coplarla karşılık verdi. Ahmet Cemil’in de içinde bulunduğu işçiler, Erdoğan’ın otobüsünü görünce birden yola fırladı. Ahmet Cemil, tutulumu içinden çıkardığı pankartı açıp, sloganı patlattı. İşçilerin bu korsan eylemi karşısında polis hazırlıksız ve şaşkındı. Coplanan, yerlerde sürüklenen işçiler, Başbakanın gözünün içine bakarak sloganlar atıyordu. Arkadaş larına yapılanları fabrika bahçesinden gören işçiler de kapıları zorladığı için polisin ağır şiddetine maruz kaldı. Ahmet Cemil’in de içinde bulunduğu işçiler, haklılığından aldığı cesaretle, Başbakan karşısında kararlı bir duruş sergilediler. Otobüsün içindeki fab rikayı satacak olan “Uzun Adam” ile işçilerin küçük dev adamı Ahmet Cemil’in karşılıklı olarak birbirle rine sinkaflı bir şekilde küfür ettiğine tüm işçiler ta nık oldu. Başbakanın konvoyunun önünün işçiler ta rafından kesilmesini engelleyemeyen çok sayıda em niyet amiri ve polis görevden alındı.
Ahmet Cemil, işçi sınıfının mücadelede tarihine altın harflerle yazılı olan TEKEL direnişinin her aşa masında fedakarca ve en önde yer aldı. Cesareti, iş çilere moral verirken, sendikal bürokrasiyi, daha ileri eylemler yapmaya zorluyordu. Ahmet Cemil, TE KEL direnişinin öne çıkardığı, mücadeleye hesapsız bir şekilde tüm varlığı ile katılan, gözü kara doğal iş çi önderlerinden biriydi. Ahmet Cemil Uluba, TE KEL direnişi sırasında tanışmış olduğu Emek Parti sine üye oldu. Sonraki süreçte de mücadele ve parti si ile bağını hep devam ettirdi.
NE BAŞBAKANA, NE DE VALİYE, EYVALLAH ETMEDİ!
TEKEL direnişi, hedeflerine ulaşmadan son bul duğunda Ahmet Cemil de 4-C kadrosunda Adana Valiliği bünyesine verildi. Ahmet Cemil gibi “delil fi şek” bir işçiyi her nasılsa vali yardımcısının şoförü yapmışlardı. Vali yardımcısı, bir gün kendisini aşağı layan ifade ile hitap edince, makam arabasını durdu ran Ahmet Cemil, arkasına dönüp, “İn lan arabadan aşağı” şeklinde yanıt verir. Neye uğradığını şaşıran vali yardımcısı “Sen kendini ne sanıyorsun. Seni he men işten attırırım” diye öfkelenerek tehdit eder. Ahmet Cemil, kullandığı makam arabasının içinde vali yardımcısını Çakmak Caddesi’nde bırakıp, dol muşla Valiliğe gelir. Ahmet Cemil, kendisine hakaret eden, aylardır devletin makam arabasını eşinin, ço cuklarının alınması, alışveriş yapılması gibi her türlü şahsi işlerinde kullanan vali yardımcısı hakkında ol dukça detaylı bir şikayet dilekçesi hazırlar. “Kendi imkanları” ile makamına gelen vali yardımcısı, Ah met Cemil’in vermiş olduğu dilekçeden habersiz ola rak, işten atılması için gerekli işlemleri başlatır. Ar dından hakkındaki şikayet dilekçesi önüne gelince de, başvurusunu geri çekmesi için Ahmet Cemil’e dil dökmek zorunda kalır. Araya diğer vali yardımcıları nın girmesi sonrasında birlikte şikayetlerini geri çe kerek sulh olurlar. Karşısındakinin başbakan veya vali olması, küçük dev adamın, haklı olduğunu dü şündüğü bir konuda geri adım atması için asla bir neden olamazdı. Ahmet Cemil, kendisi gibi Sive rek’te doğup, Çukurova’nın pamuk tarlalarında kav rulan Yılmaz Güney ile, aynı asi, hesapsız, direngen mücadele ruhunu taşıyordu.
Ahmet Cemil Uluba’yı tanıyanlar, onun duygusal yapısı nedeni ile 14 Mayıs seçim sonuçlarına çok içerlemiş ve üzülmüş olduğunu tahmin ediyorlar. TEKEL direnişinde karşılıklı küfürleştiği Erdo ğan’ın, ilk turda gönderilememiş olmasının yarattığı hayal kırıklığının, Ahmet Cemil’in aramızdan ayrıl masına neden olan kalp krizinde payının olabileceği tahmin ediliyor.
Adana TEKEL Sigara Fabrikası direnişinin Kü çük Dev Adamı Ahmet Cemil Uluba, işçi sınıfının özgür eşit bir dünya kurma mücadelesi içinde hep yaşayacak.
“…Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
Dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya, Dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle: işçi tulumuyla Bu güzelim memlekette hürriyet!”