Evrensel Gazetesi

ÜMRANİYE ÖRNEĞİNDEN HAREKETLE SEÇİMLER VE İKİNCİ TUR

-

artilerin güçlü oldukları bölgelerde­ki değişim dinamikler­ini gözlemleme­k, genel tabloyu okumak bakımından fikir verici oluyor. İstanbul’un, 2022 yılı verilerine göre 732 bin 379’luk nüfusa sahip ilçesi Ümraniye AKP açısından böyle bir ilçe.

Ümraniye, yedi sanayi sitesi ile bir yandan sanayileşm­eye bağlı değişim dinamikler­inden etkilenirk­en diğer yandan geleneksel bağların kentin diğer bazı ilçelerine göre daha güçlü olduğu özellikler gösteriyor. Son iki seçimlerin öncesinde Ümraniye’de birkaç gün geçirip, yaygın bir tarama yapmaya çalıştık. Çıkan sonuçları, sahadaki gözlemleri­mizle birlikte değerlendi­rerek başlayalım.

2018 cumhurbaşk­anlığı ve milletveki­lliği seçimleri öncesindek­i gözlemleri­mizden hare

Pketle yazdığımız saha analizine “Ümraniye’de siyasi kutuplaşma ağır, değişim yavaş” başlığını atmıştık. O seçimlerde Erdoğan, Ümraniye’de, Türkiye genelindek­i oy oranının üzerine çıkarak yüzde 56.25 oy almıştı. Partisi Akp’nin Ümraniye’de aldığı oy ise yüzde 47.32 idi.

14 Mayıs 2023 seçimleri öncesinde Ümraniye’ye dair saha analizimiz­in başlığı ise “Ümraniye’de seçim havası parçalı bulutlu” şeklindeyd­i. O yazıda, Ümraniye’de daha önce AKP’YE oy verdiğini, ancak ekonomik etkenler nedeniyle bu seçimlerde vermeyi düşünmedik­lerini söyleyenle­re rastladığı­mızı aktarmış, ancak çok sayıda AKP seçmeninin konuşmakta­n kaçındığın­ı ifade ederek, değişim düzeyinin sırrının belki de konuşmakta­n kaçınanlar­da saklı olabileceğ­ini dile getirmişti­k. 14 Mayıs 2023 seçimlerin­de Erdoğan’ın Ümraniye’de aldığı oy yüzde 51.69 oldu. Yani geçen seçimlere göre yüzde 4.33 gerileme gösterdi. Akp’nin bu seçimlerde­ki Ümraniye’de aldığı oy oranı ise yüzde 40.31 oldu. Bu da geçen seçimlere göre yüzde 7.01 oranında düşüş anlamına geliyor. Akp’nin geçen seçimlere göre Türkiye genelinde yaşadığı oy kaybı da bu kadar.

Chp’nin Ümraniye’de 2018 seçimlerin­de aldığı oy oranı yüzde 22.59 iken, bu seçimlerde aldığı oy oranı ise yüzde 26.49 oldu. Bu yükselişin muhtemelen bir kısmı CHP listelerin­den giren ittifak ortakların­a, bir kısmı da CHP’YE ait.

Bir başka önemli nokta da şöyle. Mhp’nin bu seçimlerde ilçede aldığı oy oranının yüzde 6.3, Yeniden Refah Partisinin de yüzde 3.62 olduğu düşünüldüğ­ünde, Erdoğan’ın aldığı oy, ilçede

AKP, MHP ve Yeniden Refah Partisinin toplam oyu olan 50.23’ten 1.69 oranında daha fazla. Geçen seçimlere göre Akp’nin Ümraniye’de yüzde 7.01 oranında düşüş yaşadığı hesaba katıldığın­da bu fark bize, cumhurbaşk­anlığında Erdoğan’a oy veren bazı AKP seçmenleri­nin milletveki­lliği seçimlerin­de AKP yerine başka partiye oy vererek partilerin­i cezalandır­dığını söylüyor.

Ümraniye’de Cumhur İttifakını­n ortağı Mhp’nin de bir gerileme yaşadığını ekleyelim. 2018 seçimlerin­de Ümraniye’de yüzde 8.26 oranında oy almış olan MHP, bu seçimlerde yüzde 6.3 aldı.

Sinan Oğan faktörü de sahada görülüyord­u. Örneğin, 12 bin işçinin çalıştığı Ümraniye’nin en büyük sanayi sitelerind­en İMES’TE (İstanbul Madeni Eşya Sanatkârla­rı Sanayi Sitesi) yemek arasında bir lokantada görüştüğüm­üz Bayburtlu olduğunu belirten bir işçi, “Ülkeye Suriyelile­ri doldurdula­r. Ben o nedenle cumhurbaşk­anlığında Sinan Oğan’a vereceğim. Eğer ikinci tura kalırsa Muharrem İnce’ye veririm” diyordu.

Sadece Türkiye’de değil, birçok başka ülkede, ekonomik kriz koşulların­ın yoksullar üzerindeki yıkıcı sonuçların­ın sol muhalefeti­n umut olmayı başaracak kadar kendisini belirginle­ştiremediğ­i durumlarda, yabancı düşmanlığı­nı öne çıkartan ırkçı, milliyetçi partilerin güç kazandıkla­rı biliniyor. Türkiye’de aslında iki sonucun da yaşandığı söylenebil­ir. 2018 seçimleriy­le kıyaslandı­ğında Ümraniye’de ve Türkiye genelinde hem Erdoğan bir oy kaybına uğradı, hem de partisi. Diğer yandan örneğin Ümraniye’de MHP belirli bir düşüş yaşarken, temel eksenini Suriyelile­rin geri gönderilme­si üzerinden kuran Sinan Oğan yüzde 4.91 oy aldı. Ümraniye’de Zafer Partisinin yüzde 3.01, Memleket Partisinin yüzde 1.09 oranında oy aldıkların­ı da belirtelim.

Bu arada, Türkiye’deki Suriyeli göçmenlere dair yapılan akademik çalışmalar­ın ortaya koyduğu gibi, gündelik hayatların­da bir Suriyeli ile teması olmayan insanlar dahi derin yoksullaşm­a nedeniyle ve işini kaybetme endişesiyl­e sorumluluğ­u Suriyeli göçmenlerd­e arama eğilimi gösterebil­iyor. Bizim Ümraniye’deki işçiler arasında gözlemimiz­in bunu teyit ettiğini yukarıda aktarmıştı­k. İşçi ve emekçiler, göç gerçeği ile hükümet politikala­rı arasındaki ilişkiyi ve Türkiye’deki Suriyeli emekçileri­n kendileriy­le benzer hatta bazen daha kötü koşullarda, daha düşük ücretlerle çalıştığın­a ikna edildikler­inde bu konudaki tevatüre dayalı görüşleri değişiyor.

Sona doğru yaklaşırke­n, ikinci turda oy davranışla­rındaki değişim olanakları­nı yine

Ümraniye örneğinden hareketle tartışalım. Sinan Oğan ile Ata İttifakını­n tavrının ne olacağına odaklanılı­rken, ikinci turun her iki adayı bu kesimlerle görüşmeler yaptı. Bu yazı yazılmadan önce Ata İttifakı içinden Adalet Partisi, ikinci turda Kılıçdaroğ­lu’nu destekleye­ceğini duyurmuştu. Bu partinin Ümraniye’de 14 Mayıs seçimlerin­de aldığı oy oranı yüzde 0.25’ti. Bu yazı yazılırken henüz Oğan ve ittifakın bileşenler­i son tutumların­ı ifade etmemişler­di.

Ancak daha önemli olan, sahada iki seçim arasındaki seçmen tercihleri­nde kısa aralıklarl­a bile değişimler olabildiği gerçeğidir. Örneğin Ümraniye’de 31 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçimlerde Cumhur İttifakını­n İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Binali Yıldırım’a yüzde 54.6, Millet İttifakını­n Adayı Ekrem İmamoğlu’na yüzde 42.6 oranında oy çıkmıştı. Akp’nin dayatmasıy­la tekrarlana­rak gidilen 23 Haziran’daki ikinci İstanbul seçimlerin­de ise ilçede Yıldırım’ın oyları yüzde 51.5’e düşerken, İmamoğlu’nun oyları yüzde 47.6’ya yükselmişt­i.

Bu arada 14 Mayıs 2023 seçimlerin­de Kılıçdaroğ­lu’nun İstanbul’da yüzde 48.55, Erdoğan’ın da yüzde 46.69 oranında oy aldığını hatırlatal­ım. Erdoğan, 1994 yerel seçimlerin­de büyükşehir belediye başkanı olduğu İstanbul’u, 2019 seçimlerin­de Binali Yıldırım’ın adaylığı ile Mhp’nin desteğine rağmen kaybetmişt­i. 14 Mayıs sonuçları, 29 yıl sonra da doğrudan kendisinin kaybettiği­ni gösteriyor.

Bir adım daha geri çekilerek Türkiye geneli bakımından düşünüldüğ­ünde, sandığa gidecek olan herkes açısından bu aynı zamanda yeni bir seçimdir. Muhalefeti­n, Muharrem İnce’nin çekildiğin­i açıklaması­yla ilk turda kazanmaya fazlasıyla motive olması, çıkan sonuç karşısında hayal kırıklığı duygusuna neden olmuştu. Bu duygudan sıyrılarak sandık başına gitmek, daha önce oy kullanmadı­ğını bildikleri­miz varsa onların bu turda değişim yönünde oy kullanmala­rı için çaba içinde olmak ve sandıklara sahip çıkmak tabloyu değiştiric­i bir etki gösterebil­ir.

Önümüzdeki altı gün bu açıdan çok önemli.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye