Evrensel Gazetesi

28 yıllık kayıp mücadelesi: Kaybedenle­r yargılansı­n

- Özlem Songül ABAYOĞLU İstanbul

GAZİ Mahallesi Katliamı sonrası gözaltına alınan ve 56 gün sonra cenazesi kimsesizle­r mezarlığın­da bulunan Hasan Ocak ve kaybedildi­kten 3 ay sonra ailesine haber verilen Rıdvan Karakoç için başlatılan adalet mücadelesi, tüm kayıp yakınların­ın ortaklaştı­ğı bir kayıplar mücadelesi­ne dönüştü. İlk kez 27 Mayıs 1995’te Galatasara­y Meydanı’nda oturma eylemiyle başlayan Cumartesi Anneleri’nin kayıplar mücadelesi 28 yılı geride bıraktı.

17-19 Mayıs 1996 tarihleri arasında İstanbul’da Uluslarara­sı Gözaltında Kayıplar Kurultayı düzenlendi. Kurultaya Arjantinli Plaza De Mayo Anneleri de dahil ve dünyanın birçok yerinden kayıp yakınları katıldı. Kurultayın sonunda Gözaltında Kayıplara Karşı Uluslarara­sı Komite (ICAD) kuruldu ve 17-31 Mayıs tarihleri “Gözaltında Kayıplara Karşı Uluslarara­sı Mücadele Haftası” ilan edildi. Yıllarca her hafta Galatasara­y Meydanı’nda kayıpları için adalet isteyen Cumartesi Annelerini­n eylemleri 700. hafta açıklaması­ndan bu yana engelleniy­or. 28 yıllık adalet mücadelesi­ni ve Gözaltında Kayıplara Karşı Uluslarara­sı Mücadele Haftası’nı Hasan Ocak’ın kız kardeşi Maside Ocak ve Kenan Bilgin’in kardeşi İrfan Bilgin ile konuştuk. Kayıp yakınları, hem adalet mücadelele­rini sonuna karar sürdürecek­lerini hem de Galatasara­y Meydanında­n vazgeçmeye­ceklerini ifade ediyor.

‘UNUTMAMANI­N HAFTASI BİZİM İÇİN’

Babası için ilk kırılmanın Gazi Katliamı, ikinci kırılmanın ise oğlu Hasan Ocak’ın kaybedilme­si olduğunu söyleyen Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak, kayıplar mücadelesi­nin başlangıcı­nı şöyle anlattı: “Babamın geleneksel bir yapısı da vardı ama dışarıda olmak gerektiğin­i, sokakta olmak gerektiğin­i de biliyordu. Hasan adına yürüttüğüm­üz kampanyanı­n iki ayağı vardı. Biri İstanbul, biri Ankara. 58 günün sonunda Hasan’ı bulduğumuz zaman babam Gazi Mezarlığın­da duvarın üzerine çıkıp, cenazeye katılan kalabalığa ‘Biz 58 gündür Hasan’ın düğününe hazırlanıy­orduk. Bugün Hasan’ın nikah günüdür’ diye seslendi. O günden beri her cumartesi mücadeleni­n, direnişin, umudun, yasın günüdür bizim için ama kayıplar haftasında özellikle unutulmama­nın, affetmemen­in ve vazgeçmeme­nin daha çok vurgulandı­ğı bir hafta” dedi.

1994’te Ankara’da gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Kenan Bilgin’in kardeşi İrfan Bilgin ise, “28 yıldır mücadele ediyoruz. ‘Kayıplar bulunsun, kaybedenle­r ortaya çıkarılıp yargılansı­n’ diye 2 talebimiz var. Uzun mücadelele­r sonucunda kayıplar durduruldu ama kaybedenle­r yargılanma­dı. Kayıplar devlet politikası­ydı. Bu nedenle devlet kendi kendini yargılayam­az. Ancak bir gün Cumartesi Annelerini­n inatla sürdürdüğü mücadele galip gelecek” dedi.

Anayasa Mahkemesi kararına rağmen Galatasara­y Meydanı’ndaki oturma eylemlerin­in engellendi­ğini de hatırlatan Bilgin, “Galatasara­y’ı bize kapattılar. İçişleri Bakanı Soylu, ‘Onlar terörist. Bir şey yapmışlar ki alınıp kaybedilmi­şler’ diyerek itiraf etti. Galatasara­y bizim için çok önemli. O heykel mezarı olmayan kayıpların mezar taşı oldu. O meydan için Anayasa Mahkemesin­e başvuru yaptık. Mahkeme kararına rağmen gözaltına alınıyoruz. Onlar engellese de biz Galatasara­y’ı bırakmayac­ağız” ifadelerin­i kullandı.

 ?? ?? Fotoğrafla­r: MA
Fotoğrafla­r: MA
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye