Bize düşen bu iktidarı değiştirmek
“İşçi arkadaşlarıma söylüyorum, rahat bir yaşam isteyen, hakkını arayan işçilere dönüp ‘Çok çalışıp, az yiyin’ diyen bu iktidarı değiştirmek zorundayız. Eğer bu değişimi sağlayamazsak önümüzde çok karanlık ve açlık dolu günler bizi bekliyor.”
4 Mayıs seçimleri sonrası biz işçiler de fabrikalarda seçim sonuçlarını yorumlamaya başladık. İlk anda karşılaşılan hem iktidarı hem muhalefeti destekleyen işçilerde ağır bir sessizliğin hakim olduğuydu. Seçim öncesi bir heyecan varken seçim sonrasında ise sanki seçim olmamış gibi bir suskunluk vardı. Yavaş yavaş konuşmaya başladığımızda görünen cumhurbaşkanlığında iki adayı destekleyen işçiler de ikinci turda destekledikleri adayın kazanacağını düşünmesi.
AKP’LI işçiler için de yoksullaşmanın etkileri sürüyor. Erdoğan’a oy veren işçiler bunun gerçek olduğunu biliyor ama iktidar değişirse daha kötü olacağını düşünüyor. Erdoğan’a oy veren işçilerde “CHP gelirse içeridekiler dışarı çıkacak”, “Dinimizi özgür yaşayamayacağız” gibi söylemler öne çıkıyor. Konuşmalarda iktidar yanlısı işçilerin önemli kısmı için önü kesilmeden tartışılabilen tek konu ekonomi. Ancak kiralardan, düşük ücretlere ve hayat pahalılığına kadar konuşulabilir konularda ise gelinen nokta Erdoğan’ın yeni dönemde hepsini düzelteceği oluyor. Kılıçdaroğlu için ise
“HDP ile birleşti” diyerek oy verilmemesi gerektiğini savunuyorlar.
İlk turda Kılıçdaroğlu’na oy veren işçilerin bir kısmında ise “Her şekilde Erdoğan seçimi alır”, “Çalarlar, çırparlar, tüm devlet imkanlarını kullanırlar ama seçimi bırakmazlar” söylemleri olduğu
1nu görüyorum. Yine de sandığa gitmeme gibi bir şey söylemiyorlar, oy kullanmaya gidecekler.
GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKALIM
Seçimlere dair zaten derin tartışmaların olmadığı ama olanların da bu düzeyde kaldığı bir iş yerinde çalışıyorum. Yaşanan yoksulluğun, işçilere yönelik her geçen gün artan baskının arttığı, çalışma şartlarının ağırlaştığı bir süreçte ne kadar ezildiğimizi görüyorum ve yaşıyorum. Geçinebilmek için ismini sürekli fazla mesai listesine yazdıran, köyden bakliyat ürünleri ve bal getirip şehirde çevresine satarak biraz da olsa kendini rahatlatmaya çalışan arkadaşlarım var.
Biz işçiler her geçen gün daha fazla eziliyor ve sömürülüyoruz. Mevcut iktidar biz işçilerin çıkarına bir şey yapmıyor ve yapmayacak. Ne olursa olsun bu iktidarı değiştirmek başta biz sömürülen işçilerin görevidir. Eğer bu değişimi sağlayamazsak önümüzde çok karanlık ve açlık dolu günler bizi bekliyor. İşçi arkadaşlarıma söylüyorum, rahat bir yaşam isteyen, hakkını arayan işçilere dönüp “Çok çalışıp, az yiyin” diyen bu iktidarı değiştirmek zorundayız. Zaten en çok çalışan biziz. Biz niye daha az yemek, daha az gezmek, daha az eğlenmek zorundaymışız gibi konuşuyorlar? Çünkü biz az yedikçe onlar semirmeye devam ediyor. Birlikte değiştirmek için ikinci turda tekrar sandığa gidelim, çalmalarına da birlikte izin vermeyelim.