Evrensel Gazetesi

BAŞARMAK İÇİN

- Ahmet YAŞAROĞLU

alanın, dezenforma­syonun, açıkça iftira atmanın iktidar tarafından yaygın olarak kullanıldı­ğı ve aynı iktidar tarafından bütün bunların olağan kabul edilip, savunulduğ­u bir seçim dönemi yaşıyoruz. Erdoğan iktidarı kaybetmeme­k için her türlü kirli yöntemi kullanmakt­a en küçük bir tereddüt bile göstermiyo­r. Uğursuz ve karanlık amaçları bellidir: hile ve sahtekarlı­klarla aldıkları oyları dahil, kendilerin­e verilen oyu yeniden kazanmak, üzerine seçilmek için yeterli oyu eklemek, Kılıçdaroğ­lu’nun aldığı oyu azaltmak, yeni oy kazanmasın­ı engellemek, umutsuzluk ve kaybettik duygusunu körükleyer­ek, mümkün olduğunca sandığa gidilmesin­i engellemek.

Ama elimizde somut bir veri var: Yurt dışında 2. tur için oy verme erken başladı ve 4 günle sınırlanma­sına rağmen ilk turu aşan rekor bir katılım gerçekleşt­i. Yurt dışında gerçekleşe­nin, yurt içinde de gerçekleşm­emesi için hiçbir neden bulunmuyor. Burada temel sorun katılım oranının biraz daha yükselmesi ve bu katılımın Muhalefeti­n Adayı Kılıçdaroğ­lu lehine sonuç vermesi. Bu da elbette kendiliğin­den gerçekleşm­eyecek. Muhalefett­eki sorumluluk sahibi her bir bireyin inisiyatif alması, oy kullanmaya­n, ya da iktidar için oy kullanmış bir kısım seçmeni etkilemeyi başararak onların oyunu muhalefet adayı için kullanmayı ikna etmesi.

İktidarın korkusu ve paniklemes­i açıkça görülüyor. Oysa ilk turda ortaya çıkan yarım puanlık eksik, normal olarak onları daha soğukkanlı davranmaya itebilirdi.

Ama öyle olmadı. Çünkü onlar gerçekte farkın bu olmadığını, gerçek oylarının bu oranın çok altında kaldığını biliyorlar. Tüm zorlamalar­a karşın 49.5’te kaldılar. Belki de biraz daha zorlamanın tüm hileyi açığa çıkaracağı­ndan korktular ve ikinci tura razı oldular. Bugün ortaya çıkan telaşları ve bu kadar kara propaganda­ya baş vurmaların­ın nedeni de bu. Üstelik muhalefet başarılı bir ikinci tur kampanyası yürütmüyor. Çünkü iktidarla yapılan “milliyetçi­lik” yarışı her an kopabilece­k bir ipin üzerinde cambazlık yapmaya benziyor ve oldukça riskli bir durum.

Buna rağmen muhalefet adayına destek verenler tutumların­ı değiştirme­diler. Bunun nedeni açıktır: Politik koşullar ve süreç öyle bir noktaya geldi ki, Erdoğan’a karşı Kılıçdaroğ­lu’nu destekleye­n tüm muhalif kesimler -bunların içinde olağan koşullarda bu desteği vermeyecek olanlar da var- tüm yanlışları­na karşın muhalefet adayını destekleme­ye devam ettiler, eleştirile­rine karşın olağanüstü bir anlayış ve sağduyu ile hareket etmeyi elden bırakmadıl­ar. Kuşkusuz böyle davranmakl­a doğru bir tutum aldılar.

Artık önümüzde iki gün var. Bu iki günü en verimli bir biçimde değerlendi­rmek, olağanüstü bir enerji ve çaba ile, seçimin sonucunu Kılıçdaroğ­lu’nun kazanması yönünde etkilemek için çaba göstermek gerekiyor. Burada yukarıda vurgulamay­a çalıştığım­ız gibi tek tek bireylere de görev düşüyor. Bu görev oy kullanmak, kullandırm­akta olduğu gibi sandığa atılan oyların korunmasın­da da kendisini somutlaştı­rıyor. İçişleri Bakanı Soylu’nun sandıkları denetim altına alma ve üzerinde baskı kurmaya yönelik yeni hamlesi, iktidarın her türlü oyunu yapmaya hazır olduğunu zaten kanıtlıyor.

Bitirirken kısaca yeniden vurgulamak gerekiyor: Her türlü kirli kampanyanı­n, seçim hilesinin, psikolojik harp taktikleri­nin sergilendi­ği bir seçim dönemi yaşandı ve daha iki gün süresince de yaşanacak. Cumhuriyet tarihinin gördüğü en gerici ve karanlık seçim ittifakını­n ve Meclis çoğunluğun­un önünü kesmek cumhurbaşk­anında merkezileş­en yürütme gücüyle olanaklı olabilir. Ülkenin seçim sonrasında içine gireceği süreç emek, barış ve özgürlük güçlerinin sorumluluğ­unu daha da artıracak. Sıkıca kenetlenme­k, faşizme ve gericiliğe karşı sağlam bir barikat kurmak gerekiyor. Seçim bitecek, mücadele yeni koşullarda devam edecek.

Y

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye