ODTÜ işçileri: Seçim geçti, sorunlar kaldı
8 Mayıs seçimlerinin ertesi gününde ODTÜ’DE işçi ve emekçilerle seçim sonuçlarını konuştuk. AKP’LI işçiler büyük oranda seçim öncesi sessizliklerini korurken muhalif işçilerde ise “Sandığı bekledik, ne oldu” düşüncesinde ve iktidarın önümüzdeki beş yılı tamamlayamayacağını düşünüyor. Her iki taraf da sorunların seçim sonrasına devredeceği görüşünde.
28 Mayıs seçimlerinin ertesi günü, Odtü’deki işçi ve emekçilere bildirilerimizi ulaştırmak ve seçim sonuçları hakkında sohbet etmek üzere semt servislerinde bir dağıtım gerçekleştiriyoruz. ODTÜ gibi birçok eylem ve etkinliğin gerçekleştiği, afiş ve bildirilerin kampüsün her yerinde görüldüğü ve bizim de semt servislerini pek boş bırakmadığımız koşullarda bile Emek Partisi ve Emek Gençliği önlükleri ve elimizdeki bildirileri gören işçilerin yüzlerinde bir şaşkınlık oluşuyor. Servislerin olduğu kaldırıma çıktığımız an bir emekçi “Hocalarım kağıt dağıtıyor, kağıt mı kaldı hocam, ülke mı kaldı” diye yüksek ses ve jestlerle yanımıza geliyor.
2İKTİDARIN 5 YILI TAMAMLAYAMAYACAĞI ÖN GÖRÜSÜ
Servislerin önemli bir kısmı şaşırtıcı şekilde boş, fakültelerde de öğrenci yoğunluğu gün içerisinde azdı.
Muhalif işçi ve emekçilerin hayal kırıklıkları yüzlerinden okunuyor. Ancak söz konusu hayal kırıklığı “Her şey bitti” noktasında da değil. Esas şok 14 Mayıs gecesi atlatılmış… CHP’LI işçilerden bir kısmı AKP’YE oy veren iş arkadaşlarına kızıyor. Bir işçi “Gel terörist ablam” diye bize sesleniyor: “Ben terörist, sen terörist, o terörist… Hepimiz teröristiz zaten ama yarın kıdem tazminatını alamayınca göreceğim ben o terörist olmayanları” diye ekliyor.
Bir kısım muhalif işçi ise “Sandığı bekledik, ne oldu” düşüncesinde. CHP ve Millet İttifakının sürekli sandığı işaret eden tutumunun işçilerdeki hayal kırıklığının bu derece büyük olmasındaki payını birçok işçinin sözlerinde görebiliyoruz. Adil bir seçim yaşanmadığını birçok işçi dile getiriyor, “Sandık dediler, al sana sandık” diyor.
Beş sene daha aynı iktidara sabredilemeyeceğinde çoğu işçi hemfikir. Ancak bunu henüz kendilerinin de bir parçası olacağı bir mücadelenin sonucunda görmüyorlar. İktidarın ekonomik krizin yüküyle beş yılı tamamlayamayacağını “umut ediyorlar.” “Oy verenler de geçinemiyor, bak dolar bugün 20 lira oldu, dayanır mı böyle?” diyorlar. “Ee durup gitmelerini mi bekleyeceğiz, ne yapacağız” deyince sendika çalışmalarının bir parçası olanlar biraz toparlanıyor, “Tabii, mücadeleye devam edeceğiz. Sendikada örgütlenmek, işini yapmayanı göndermek lazım” diyor. Ancak işçilerin önemli bir kısmı açısından sendika da başka bir sorunlar yumağı...
AKP’Lİ İŞÇİLER HÂLÂ SESSİZ
AKP’LI işçilerin seçim öncesi sessizliği bir nebze kırılmış olsa da zafer havasında olduklarını söylemek güç. Kendi iş yerlerinde, diğer AKP’LI işçilerle yan yana olduklarında iktidarı savunmaktan geri durmadıklarını bildiğimiz işçiler semt servisi gibi herkesin bulunduğu alanlarda seslerini mümkün mertebe çıkarmıyorlar. Özellikle ekonomik sorunlar konuşulduğunda bu sessizlik daha da artıyor. Bildirilerimizi alıp göz ucuyla bakıyorlar. Bunda kendilerine yönelen öfkeden sakınma isteği olduğu açık.
KADIN İŞÇİLER TEDİRGİN
En büyük tedirginlik ise kadın işçilere ait. HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisinin dini referanslarla kadın haklarını hedef alan söylem ve vaatleri kadın işçiler açısından geçim sıkıntısıyla birlikte en çok dile getirilen endişelerden. “Bizi satacaklarmış”, “Bizi sahiplendireceklermiş”, “Bunlar esas şimdi ne yapacak” diye endişelerini dile getiriyor kadın işçiler. “Daha neler yapmak istediler de yaptırmadık” deyince biraz duraksayıp “öyle...” deseler de bunu gerçek bir öz güvenle söyleyebilecekleri koşulları yaratmak için daha fazla çabaya ihtiyaç olduğu aşikar.
*Emek Partisi Üyesi