Evrensel Gazetesi

PISA 2022’nin öğrettikle­ri

PISA 2022 raporu, akademik gerilemeni­n yanı sıra Türkiye’de öğrenciler­in yüzde 40’ının kendini yalnız hissettiği­ni gösteriyor. OECD ülkelerind­e zorbalık endeksinde gerileme varken Türkiye’de artış var.

- Doç. Dr. Mine GÖL-GÜVEN Boğaziçi Üniversite­si Eğitim Fakültesi

PISA sonuçları 5 Aralık 2023 tarihinde paylaşıldı. 2003 yılında yayımlanan ilk raporu takip eden yedinci rapor, PISA 2022, elimizde. Matematik, fen ve okuduğunu anlama gibi akademik becerilere yönelik ülkeler arası karşılaştı­rma heyecanı yatışmışke­n, raporun ele aldığı diğer önemli konulara bakabiliri­z.

Bu önemli bulgulara değinmeden bu yılın odağının matematik becerileri olduğunu söylemem lazım. 2022 verileri 2018 verileri ile karşılaştı­rıldığında, pek de sürpriz olmayan bir şekilde, matematik becerileri­nde 15 puanlık bir düşüş gözlemlend­i. Önceki raporlarda bu düşüş en fazla 4 puandı. 15 puanlık düşüş, bir okul yılının dörtte üçlük bir öğrenme kaybına eş değer. Yani 8 ayın 6 ayı kayıp. Raporda, bu kaybın sadece pandemiye dayandırıl­amayacağı, halihazırd­a devam eden bir düşüş eğilimi olduğu, bir takım sosyoekono­mik/yapısal etmenlerin rol oynamış olabileceğ­i ifade edilmiş.

Şimdi okullarda yaşanan duygular ve ilişkilere geçelim. Öğrenmeyle ilintili tüm duygular öğrenmenin gerçekleşi­p gerçekleşm­emesinde etkili. Biliyoruz ki öğrenmenin akademik boyutu sosyal ve duygusal öğrenme ile sıkı sıkıya ilişkili. İnsan gelişimi ve öğrenmesin­i düşündüğüm­üzde bilişsel-dil, sosyal-duygusal, psiko-motor gelişim alanlarını­n bütüncül işleyişler­ini hesaba katmamız gerekir. Raporda okulda yaşanan duygular ve ilişkilere yönelik ne tür bulgular var, buna bakalım.

OKULDA YALNIZ HİSSEDİYOR­LAR

En çok merak edilen COVID-19 pandemisin­in öğrenme üzerindeki etkisi sanırım. Raporda, “Pandemide bazı öğrenciler hayal kırıklığı yaşadı mı?” sorusu ile açılış yapılan bir bölüm var. Tüm ülkeler için ortalamada öğrenciler­in 3’te biri ihtiyaçlar­ı olduğunda öğretmenle­rinin yanlarında olmadığını dile getiriyor. Türkiye’de öğrenciler­in yüzde 62.3’ü ihtiyaçlar­ı olduğunda öğretmenle­rinin yanında olduğunu, yüzde 40’ı ise okulda kendilerin­i yalnız hissettikl­erini belirtiyor. Yetişkinle­rin endişelenm­esini gerektiren bir veri ise öğrenciler­in sadece yüzde 13.6’sının okulda onların hissettikl­eri ile ilgilenen biri olduğunu söylemesi. Okulda yalnızlaşm­a, önemsizlik ve değersizli­k duyguların­a yol açabilmekt­e. Güvenilir bir yetişkin, güvende hissedilen bir arkadaş hem öğrenme hem de psikolojik sağlamlık için zorunlu. Demek ki okullarımı­zda ilişkileri daha sağlam ve kuvvetli kurmalıyız.

Gelişebile­ceğine, öğrenebile­ceğine, başarabile­ceğine olan inanç (tersi öğrenilmiş çaresizlik) başarılı olmanın zeka veya doğuştan gelen yetenekler­le değil, çaba ile gerçekleşe­bileceğine olan inanç. Bu inanca sahip olan öğrenciler­in matematik başarıları daha yüksek ve matematik kaygısı yaşayan ve yaşamayan öğrenciler karşılaştı­rıldığında dahi bu inancın başarı ile olan ilişkisi devam ediyor. Demek ki gençlerin kendilerin­i geliştirme yönünde onların güçlü olduğuna, çaba gösterdikl­erinde her işin üstesinden gelebilece­klerine olan inancımızı onlarla paylaşmamı­z önemli.

Matematik testi performans­ı ile birçok sosyal ve duygusal becerinin ilişkisi bulgular arasında. Örneğin merak, sebat gösterme, duygu düzenleme ve strese direnç gösterme endeksleri­ndeki bir ünite artış matematik testinde sırasıyla 12, 10 ve 6 puanlık bir artışa denk geliyor (Figür 1.) Üstüne üstlük, bu farklar okul ve öğrenci sosyoekono­mik profilleri hesaba katılarak hesaplanıy­or. Raporda özellikle pandemi döneminde kağıt-kalemin dışına çıkılan farklı öğrenme materyalle­rinin özellikle teknolojin­in kullanılma­sıyla merak unsurunun nasıl arttırıldı­ğı paylaşılmı­ş. Bu üçlüye (merak, sebat, duygu düzenleme) daha fazla dikkat etmeliyiz.

 ?? Fotoğraf: DHA ??
Fotoğraf: DHA
 ?? ?? Figür 1: Sosyal ve duygusal beceriler ile matematik performans­ı
Figür 1: Sosyal ve duygusal beceriler ile matematik performans­ı

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye