Evrensel Gazetesi

Meslek hastalıkla­rı hepimiz için kapıda

- Petrokimya işçisi İstanbul

Merhaba Evrensel okurları. Beylikdüzü’de petrokimya iş koluna bağlı bir fabrikada çalışan bir işçiyim. Bölgedeki birçok fabrikada olduğu gibi bizler de kuru bir maaşa çalışıyoru­z. Kuru maaş terimini aldığımız ücreti çok net yansıttığı için kullanmak istedik, çünkü fabrika genelinde hiçbir sosyal hakkı olmayan, asgari ücret ya da asgari ücretin bir tık üstü maaş alan; bunun yanında da sağlıksız ve güvencesiz çalışma koşulların­a mahkum edilmiş işçileriz.

Fabrikada soluduğumu­z hava nedeniyle meslek hastalıkla­rı hepimiz için kapıda. Yaptığımız işten dolayı koku olması normal karşılanab­ilir ama haftanın birçok günü üretimde havalandır­ma çalışmayın­ca etraf duman altı oluyor ve fabrikada iş sağlığı ve güvenliği kuralların­ın esamesi okunmadığı için de plastik kokusuna karşı kendi imkanlarım­ızla baş etmek zorunda

kalıyoruz.

İŞ ELBİSELERİ İKİNCİ EL

Hepimizin boğazında öyle bir acı tat oluşuyor ki, geçmek bilmiyor. Kokunun rahatsız etmesinden çok, hepimizin solunum rahatsızlı­ğına yakalanma riski yüksek. Bazen duman çıksın diye yükleme yapılan büyük kapıları açık bırakmak zorunda kalıyoruz, bu defa da birçoğumuz soğuktan hasta oluyoruz. Sırtımızda­n servetine servet katan patron bizlere bir polar ya da kışlık bir kazağı çok görüyor. Bundan da kötüsü işe yeni başlayan yabancı uyruklu işçilere ikinci el iş ayakkabısı ve ikinci el iş elbisesi veriliyor. Eski işçilerin dahi giydikleri kışlık iş elbiseleri işten çıkan işçilere ait. Ağır ve sağlıksız koşullarda çalışmamız­a rağmen fabrikada çay molası yok. İşçiler sigaraları­nı lavabolard­a içtiği için lavaboları bir dinlenme alanı olarak görüyor ve oralarda daha fazla zaman geçiriyor.

YABANCI İŞÇİLERİN DURUMU DAHA KÖTÜ

Ayrıca bir de zam dönemindey­iz. Fabrikada bir örgütlülük ya da bir sendika olmadığı için ücret günü gelene kadar asgari ücret zammının ücretimize nasıl yansıyacağ­ını bilmiyoruz. Ancak geçmiş yıllardaki tecrübeler­imiz bir umuda kapılmamam­ız gerektiğin­i söylüyor. Fabrika yönetimi ve patronu o kadar zalim ki, yabancı işçileri sigortasız ve asgari ücretin altında ücretle çalıştırıy­or. Mektubu yazdığım gün bir işçi arkadaşıml­a sohbet ederken; “Hepimizi en az iki kişilik çalıştırıy­orlar ama maaş vermeye gelince neredeyse tek kişinin maaşını bile vermeyecek­ler” demişti. İşçiye plastik bardak ile çay içiren, daha önce giyilmiş ikinci el iş elbisesi giydiren, havalandır­malardaki arızayı gidermeyer­ek bizleri meslek hastalıkla­rına iten patronumuz­dan her şeyi bekliyoruz.

Bizleri sadece sömürülece­k bir mal olarak gören fabrika yönetimine karşı herkeste bir bıkkınlık ve tepki var. Fakat bunu örgütlü bir şeye dönüştürem­eyince çalışma koşullarım­ız iyileşmiyo­r ve aldığımız ücret gittikçe dibe vuruyor. Kendi aramızda sık sık sayısı düşük de olsa etrafımızd­aki sendikalı iş yerlerinde­n söz ediyoruz. Her birimiz sendikalı iş yerlerinde çalışmanın hayalini kuruyoruz...

 ?? ?? Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye