GAZZE SAVAŞI HUSİLERİ VE İRAN VEKİLLERİNİ GÜÇLENDİRİYOR
TAHRAN, ABD veya İsrail ile herhangi bir doğrudan askeri çatışmadan kaçınmak istiyor ancak bölgedeki iki düşmanının ordularını meşgul etmek için vekillerini kullanmayı planlıyor.
Analistler, Husilerin Yemen’de kontrolü yeniden ele geçirmeye çalıştıklarını ve askeri güçlerini ve bölgesel önemlerini öne çıkarmak için devam eden savaşı istismar ettiklerini söylüyor. Ancak İran’ın Husi hareketleri üzerindeki kontrolünün tam boyutu tartışma konusu olmaya devam ediyor.
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki savaşı isyancılara güçlerini, bölgenin güvenlik ve istikrar denkleminde zor bir figür olduklarını ve göz ardı edilemeyeceklerini gösterme fırsatı verdi. Yemenli isyancılar ise Amerika’nın eylemsizliğinden ve ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin Yemen krizini çözmeye yönelik belirsiz vizyonundan yararlandı.
Husilerin Kızıldeniz’deki saldırıları, kendilerini Filistin davasının destekçisi olarak tanıtmaları nedeniyle popülerliklerini artırdı. Mevcut durumda İslam dünyasındaki pek çok kişinin gözünde basit bir isyan hareketinden, Amerikan ve İsrail kibrine karşı mücadele eden bir direniş hareketine dönüştüler.
İran, vekillerinin saldırılarını yakından yönettiğini reddediyor ve onların kendi başlarına hareket ettiğini söylüyor. İsrail karşıtı ve Amerikan karşıtı hareketlere desteğini geniş bir şekilde ifade ediyor.
Husiler, Kızıldeniz’deki kargo gemilerine saldırılar düzenleyerek, dünyanın enerji ve mal tedariki için hayati önem taşıyan su yollarından birinde deniz trafiğinde kafa karışıklığına neden oluyor. İran destekli Şii grup, Gazze Şeridi’yle dayanışma amacıyla yalnızca İsrail’e gelip giden gemileri hedef aldığını, İsrail’in Filistin şeridine yönelik saldırganlığı durmadığı sürece bu saldırıların durmayacağını söylüyor.
İran destekli Husi grubu, 2014’ten bu yana Yemen’in geniş bölgelerini kontrol ediyor ve savaşın yıktığı ülkede nüfuzunu genişletmek için Suudi destekli bir koalisyonla savaşıyor.
Tahran, Husilerin ezeli rakibi Riyad’a karşı mücadelesinde ilk destek verenler arasında yer aldı. Husi grubu veya resmi ismine göre Ensarullah, şu anda İsrail’e ve Kızıldeniz’deki ticari gemilere ve petrol tankerlerine füzeler fırlatıyor. ABD, Yemen’deki Husi hedeflerine saldırıyor.
İran İslam Cumhuriyeti tarafından desteklenen “Direniş Ekseni”, 7 Ekim’den bu yana koordineli hareketlerinin İsrail’in
Gazze’yi bombalamasına ve Gazze Şeridi’ndeki kara işgaline bir yanıt olduğunu söylüyor.
Husiler, Hizbullah ve diğer gruplar, İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırısını durdurduğu anda saldırılarını da durduracaklarını belirtti.
Batılı ve bölgesel yetkililer ve analistler, Tahran’ın ABD veya İsrail ile herhangi bir doğrudan askeri çatışmadan kaçınmak istediğini, ancak düşmanının bölgedeki ordularını meşgul etmek için vekillerini kullanmayı planladığını tahmin ediyor.
İran Devrim Muhafızları bu hafta üç farklı ülkeye füze saldırıları düzenledi: Irak, Suriye ve Pakistan. Tahran’ın desteklediği silahlı gruplar Amerika ve Batı çıkarlarını hedef almaya ve İsrail ile çatışmaya devam ederken, bu durum çatışmanın Ortadoğu’yu kasıp kavuracağı ve diğer bölgelere yayılacağı yönündeki korkuları artırıyor.