EBEVEYNLERİN ÖĞRETMENLE İLETİŞİMİ AZALIYOR
EBEVEYNLERLE ilgili bir not: İlginç bir şekilde 2018 verisi ile karşılaştırıldığında 2022 verisinde ebeveynlerin çocuklarının okuldaki durumlarına yönelik öğretmenlerle daha az iletişime geçtiklerini ortaya konuyor. 2018 yılında bu oran yüzde 50’lerdeyken, yüzde 40’lara düşüyor. OECD ortalamasında 2018 yılında yüzde 40 iken yüzde 30’a. Türkiye için ebeveynin okuldaki öğrenmeyi takip etmesi önemli bir koruyucu unsur olarak görülüyor. Öğretmenler ve yöneticiler, ebeveynlerin çocukların öğrenmesini ve esenliğini sağlamak üzere ne tür yönlendirici iş birlikleri yapabilecekleri konularına daha fazla eğilmeleri gerekebilir. Raporun çarpıcı bir bulgusu öğrencilere sorulan “Akıllı telefon/ tabletin yanında olmadığında ne kadar endişeli hissedersin?” sorusuna öğrenciler, yüzde 50’sinin her zaman veya zamanın en az yarısı kadar endişeli hissettiklerini söyleyerek 81 ülke arasında birinci sıraya yerleşiyor. Yanında dijital aygıtı olmadığı için kaygılı olan öğrencilerin matematik başarıları daha düşük, hayatları ile ilgili daha az tatmin duygusu yaşıyorlar ve strese karşı daha az dirençliler. Akıllı telefonların daha az dikkat dağıtıcı olmasının ancak okulda kullanımın yasaklanması olduğu bulgusu var. (Özür dilerim gençler ) PISA 2022 raporu ile hayal kırıklığı, kendine olan inanç, merak, sebat gösterme, duygu düzenleme ve strese direnç gösterme, güvenlik ve güvende hissetme, açlık, sıkılma hali, endişe duygularının ve ilişkilerin öğrenmeyle olan sıkı bağını bir kere daha ortaya kondu. Çocukların öğrenmesi ve esenliği için okulların adil, kapsayıcı, eşitlikçi ve barışçıl bir yer olması için daha fazla geç kalınmaması gerektiğini bir kez daha görmüş olduk.