FİLİSTİN YÖNETİMİNDE REFORM YAPMAK: HİLE Mİ, BAŞARI MI?
İSRAİL hükümetinin istediği, Filistin coğrafyasını, aralarında hiçbir siyasi ve idari bağlantı olmayacak şekilde üç parçaya ayırmaktır. Bu nedenle bu hedefe doğru hızla ve çılgınca çalışıyor. Gazze’yi bombalıyor ve Gazze Şeridi’ni güvenlik ve siyasi açıdan etkisiz ha le getirmek, soymak ve her Filistinli, Arap veya ulusla rarası taraflara sunmak için geri dönüşü olmayan operasyonlar yürütmeye çalışıyor. Saldırıya uğrayan, kuşatılan ve Filistin yönetimini gölgede bırakmaya, zayıflatmaya ve hatta mümkünse dağıtmaya çalışılan işgal altındaki Batı Şeria ile hiçbir ilgisi olmaması ko şuluyla İsrail bu saldırıların sorumluluğunu taşıyabilir. İşgal altındaki Kudüs’e gelince, İsrail bunu bir süre, özellikle de (Trump’ın başkanlığı döneminde gündeme gelen ve Biden döneminde İsrail’le normalleşme ya da İbrahim Anlaşmaları olarak adlandırılmaya devam eden) Yüzyılın Anlaşması’ndan sonra tartışmalardan çıkarmayı başardı.
Bu nedenle, İsrail’in coğrafyayı bölmeye ve Filistin halkının siyasi ve temsili çoğulculuğuna ulaşma girişi minden istediği şey, diğer şeylerin yanı sıra Filistin devletini yok etmeyi amaçlamaktadır. Bunun anlamı, geri dönüş hakkının iptali, başkentin ebedi olarak yok olması, egemenliğin silinmesi ve Filistin halkının bilin meyen demografik gruplara dönüştürülmesidir. Bu, Arap ülkelerinin veya dost ülkelerin bazı taleplerinin dikkate alınmaması, hatta bunlara saygı duyulmama sı, önceki tüm anlaşmaların geri çekilmesi veya red dedilmesidir. İsrail bu konsepti, pek çok ayartma, tehdit veya her ikisini birden içeren Amerika’nın yardı mıyla gerçekleştirebileceğine inanıyor. Amerika’nın sözde Filistin yönetiminin reformu veya rehabilitasyo nu, yeniden canlandırılması veya yenilenmesi talebi nin sırrı burada yatıyor.
Filistin yönetiminde reform talebinin tam olarak içeriği nedir ve sınırları, referansları ve hedefleri ne lerdir?
Bu soruyu daha fazla ayrıntıya girmeden cevapla mak için, bu talebin mevcut yeni İsrail tutumuyla uyumlu olduğunu iddia ediyorum. Burada gerekli olan şey, yer, yetki ve hareket sınırları bakımından sınırlı bir Filistin yönetimidir. Bölgede güvenlik ve istikrara katkıda bulunabilecek, güvenli ve korunan bir Filistin devleti için işgali sona erdirmekten, yerleşimleri tasfi ye etmekten ve coğrafi bütünlükten bahsetmeden, bu otoritenin reformundan bahsetmek, bunun nor malleşmeyi kolaylaştırmak ve meşrulaştırmak için başka bir diplomatik tuzak olduğu anlamına gelir. Bu na bir yandan İsrail’in bölgeye entegrasyonuna yöne lik acil tedbirler, diğer yandan da İsrail’i korumaya yö nelik askeri ve güvenlik adımları eşlik edecek.
Bu aldatmacayı, Amerika’nın bize yalan vaatlerde bulunduğu, İsrail’in ise somut ve acil önlemler aldığı müzakerelerin her aşamasında gördük. (ABD Yöneti minin Güvenlik Danışmanı) Jake Sullivan’ın Davos’ta Amerika’nın ertesi gün vizyonuna ilişkin söyledikleri, İsrail için normalleşme ve güvenlik, Filistinliler için ise bir devlet. Yıl sonuna kadar Beyaz Saray’da kalama ma ihtimali olan bir yönetim için oldukça geniş ve ge nel bir slogan. Eğer Amerika dürüstse, neden Filistin devletini takas eden Arap girişimini elinin tersiyle itip tam ve kapsamlı bir normalleşme yolu ile işgali sona erdirmiyor?
Filistin devletinin koşullarını olgunlaştırmak ama cıyla ilerlemenin bir koşulu olarak Filistin yönetiminde reform yapılması talebinin ciddiyet eksikliğini yansıttı ğını, gizli hedeflerin varlığına işaret ettiğini ve kötü ni yeti gösterdiğini söylüyorum.
*Kudüs Gelecek Araştırmaları Merkezi Başkanı