GÖÇ YASASI: BU SİYASETTE SİNİZMİN ZAFERİDİR
FRANSA Grenoble-alpes Üniversitesinde kamu hukuku profesörü ve Göç Enstitüsü (Convergences Migrations Institute) üyesi olan Serge Slama, Anayasa Konseyinin parlamento tarafından kabul edilen maddelerinden üçte birinin iptal etmesini değerlendirdi. Ayrıca solu, göç konusunda yeniden harekete geçmeye çağırdı.
Anayasa Konseyinin yeni aldığı karar hakkın
- da ne düşünüyorsunuz?
Çok iddialı bir karar değil ama anayasanın koruyucu temel maddeleriyle ilgili ciddi çalışmalar yapılmış. Yani metinde yer alan ve konuyla ilgisi olmayan hükümler iptal edilmiş. Sosyal yardımlara erişimin sıkılaştırılması, aile birleşimine getirilen kısıtlamalar ve yabancı öğrencilere getirilen depozito uygulaması gibi. En çok tartışılan hükümler arasında yer alan yaklaşık otuz yasal düzenlemenin iptal edileceğini tahmin etmiştim. Konsey bunların yanında, parlamento tarafından belirlenecek göç kotalarının getirilmesi de dahil olmak üzere, esasa ilişkin üç maddeyi de iptal etti. Bu konuda güçlü bir içtihat hukuku vardı. Sonuçta, tüm bu şerh ve iptaller bekleniyordu.
Ancak yasanın geri kalan maddeleri göç - menlerin Fransa’da daha iyi muamele göreceğini garanti etmiyor...
Aslında Anayasa Konseyi, başta Ulusal İltica Mahkemesinde “tek hakimlik” kurulmasını öngören hüküm olmak üzere, uzun süre sıkıntısını çekeceğimiz bazı yasal aygıtların kurulmasına izin verdi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Fransa’yı on iki kez mahkum etmesinin ardından gelen reşit olmayanların gözaltına alınmasının yasaklanması dışında, metnin daha olumlu yönlerinden geriye hiçbir şey kalmadı. Kağıtsız işçilerle ilgili hükümler ise neredeyse işlemez hale getirilmiş.
Yürütmenin nihayet bir yasama darbesi ger - çekleştirdiğine inanmalı mıyız?
Hükümet ateşle oynadı ve işe yaradı. Metin bu haliyle yürürlüğe girecek. Yürütmenin başı dertteydi ve bile bile konuyla ilgisi olmayan sağcı ve aşırı sağcı tedbirlerin geçmesine izin vererek en olmayacak senaryo üzerine kumar oynadı. (İçişleri Bakanı) Gérald Darmanin, kendi metninin kabul edilmesinden dolayı kendini kutluyor ama sonuçta bu, her şeyden önce siyasette sinizmin bir zaferi. Parlamenterler ve hükümet Anayasaya saygı gösterme kaygısı taşısaydı tüm bunlar önlenebilirdi.
Bu, özellikle 21 Ocak’ta göç yasasına karşı harekete geçenler için bir yenilgi mi?
Hayır, bu oyunun sonu değil. Pasqua Yasası da, daha sonra çıkarılan Debré Yasası gibi büyük ölçüde iptal ettirildi. Açlık grevleri ve kilise işgalleri gibi eylemlilikler Chevènement Yasası’nın çıkarılmasını sağladı. Kuşkusuz mükemmel bir düzenleme değildi ama on binlerce insanın düzenli hale getirilmesini sağladı. Bir seferberliği bir anda inşa edemezsiniz, onu zaman içinde inşa etmeniz gerekir. Bu da solun çeşitli bileşenlerinin göç politikası konusunda yeniden harekete geçmesi ve mevcut duruşlarının ötesine geçmeleri gerektiği anlamına geliyor. Sadece ulusal bir perspektiften de değil. Çünkü Avrupa düzeyinde kabul edilen sığınma ve göç anlaşmaları Darmanin Yasası’ndan bile daha kötü.