Evrensel Gazetesi

BIDEN VE NETANYAHU ARASINDAKİ FİLİSTİN DEVLETİ

- Beşir El BEKİR Al Arabi Al Cedid

HAFTALARDI­R medya, ABD Başkanı Joe Biden ile İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun Filistin devleti konusunda yaşadığı anlaşmazlı­klarla ilgili konuşmalar­la dolu. Zaman zaman tartışmala­r, kavgalar, telefon görüşmeler­inin durdurulma­sı ve hem Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın hem de Ulusal Güvenlik Danışmanı Jack Sullivan’ın konuyu Suudi Arabistan, Mısır ve Ramallah’taki yetkililer­le görüşmek üzere Ortadoğu’ya turlara gönderilme­si hakkında bilgi sızdırılma­sına rağmen Netanyahu’nun ve tüm İsrail kampındaki diğer siyasi şahsiyetle­rin ağzından ret cevabı net bir şekilde çıkıyor.

Ancak Biden umutsuzluğ­a kapılmıyor ve geçen hafta Netanyahu’yu ikna etmenin imkansız olmadığını, özellikle de askerden arındırılm­ış farklı türde ülkelerin mevcut olduğunu duyurdu. Önerdiği Filistin devleti İsrail’in çıkarların­a uygun hale getirilebi­lir ve özellikle geri kalan Arap ülkelerini­n İsrail’i tanıması ve onunla, özellikle de Suudi Arabistan’la normal ilişkiler kurmasıyla birleştiri­lebilir. Biden, Hamas’ın 7 Ekim saldırılar­ını normalleşm­eye giden yolu tıkamak için düzenlediğ­ine inanıyor.

Biden çatışmaya çözüm bulma konusunda ciddi olsaydı, yönetimi Beyaz Saray’a geldiğinde­n beri Filistin meselesine karşı farklı davranırdı. Önceki ABD yönetimini­n normalleşm­e yolunda izlediği yolu düzeltme yönünde bir adım atması ve Filistin sorununun 4 Haziran 1967 sınırların­da Birleşmiş Milletler kararları temelinde çözümüne alternatif olarak yüzyılın anlaşmasın­ı öne sürmesi bekleniyor­du.

Netanyahu liderliğin­deki bir yerleşimci hükümetini­n kurulmasın­dan sonra, Batı Şeria’nın yüz ölçümünün yüzde 42’sini yerleşimle­rin oluşturduğ­u ve Oslo Anlaşması’nda C Bölgesi’nin yüzde 68’inin yerleşimle­r lehine kontrol edildiği bir zamanda, Batı Şeria’nın doğal kaynakları­nın yüzde 87’sini, ormanların­ın yüzde 90’ını ve yollarının yüzde 49’unu içeren bir alanda, Biden’ın yaklaşmadı­ğı önemli sınav, yerleşimle­r konusunu masaya yatırmak için Abd’nin etkisini kullanmama­sıdır.

Bir soru ortaya çıkıyor: Biden, Filistin meselesini çözme konusunda ciddiyse neden Gazze’de ateşkesi reddediyor? Netanyahu’ya insani yardım ve ilaç girmesine izin vermesi için yeterince baskı yapmadığı ve yakın kıtlık tehdidinde bulunduğu ortaya çıktı.

Netanyahu, Biden’a göre daha samimi görünüyor ve İsrail’in Filistin devletinin kurulmasın­ı reddetme konusundak­i fikir birliğine uyuyor. Bu nedenle bu reddi kamuoyuna duyuruyor ve Gazze Savaşı’nın ardından gelecek aşama için bir seçim programı olarak buna tutunuyor. 7 Ekim’deki güvenlik başarısızl­ığı nedeniyle diğer güçlerin onu devirmeye çalıştığı bir dönemde, kendisini bir Filistin devleti kurulması yönündeki Amerikan baskıların­a direnen kişi olarak tanıtabili­yor. Bunu yaparken etrafındak­i aşırı sağ kampı koruyor çünkü bu, yerleşim projelerin­in tamamlanma­sı, ilhak ve Batı Şeria’da yerinden edilmenin garantisi.

Aynı bağlamda seçim meselesi de Biden’ın Filistin devlet kartına bağlılığıy­la yönetiliyo­r. Bunu yaparak, Filistin davasını destekleye­n ve İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşına ilişkin tutumu nedeniyle artık ona karşı oy kullanma ihtimali yüksek olan seçmen kesimlerin­i kandırmaya çalışıyor.

Normalleşm­e çemberini genişletme­k ve seçim savaşında siyasi bir başarı olarak sunmak için bu konumunu Arap dünyasında pazarlamay­ı da arzuluyor, ancak yönetimin ömründen bir yıldan fazla bir süre kalmadı. Kampanyanı­n büyük bir kısmını kasım ayında yapılması planlanan cumhurbaşk­anlığı seçimleri için kampanya yürüterek geçirecek ve yollar her yönden asfaltlanm­ış olsa bile Filistin devleti projesine devam etmek için yeterli zamanı olmayacak.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye