Evrensel Gazetesi

Şeyh uçmaz, yapay zeka uçurur

Netflix’in yeni dizisi Kübra en çok izlenenler­de 1. sırada. Tanrıyı sorgulatma­sı, kapitalist, din, siyaset ilişkileri ve yapay zeka göndermele­ri ile dikkat çekiyor.

- Gözde TÜZER

NETFLIX’TE YAYIMLANAN KÜBRA DİZİSİ İLK SIRADAKİ YERİNİ KORUYOR

Netflix dizilerini spoiler vermeden yazmak zor. Kübra’yı ise daha da zor. O neden bu yazı oldukça fazla spoiler içerir. “Kübra”... Netflix’in yeni dizisi yayımlanma­ya başladığı ilk gün en çok izlenenler­de 1. sırada yerini aldı. Hâlâ da ilk sırada. Tanrı kavramını sorgulatma­sı, kapitalizm ve din ilişkisine (az da olsa) değinmesi, emekçi mahalleler­deki yaşamı (bir nebze de olsa) göstermesi, iktidar- yargı ilişkileri ve yapay zeka göndermele­ri ile dikkat çekiyor.

Baştan başlayalım… Dizinin konusu şöyle: Gökhan, İstanbul’un yoksul emekçi mahalleler­inden biri olan Ormancılar’da yaşıyor. Babasını kaybetmiş, annesi ve kız kardeşini geçindirme­ye çalışırken, kız arkadaşı Merve ile evlenmeyi planlıyor. Mahalle tarafından sevilen, sayılan bir genç. Bir gün bir uygulamada kendisine “Kübra” isimli bir kullanıcıd­an mesaj geliyor: “Sen farklısın.” Gökhan yani uygulamada­ki adıyla Semavi, bu sırada pek çok kişisel bilgi paylaşan Kübra’nın Allah olduğunu ve kendisiyle konuştuğun­u düşünmeye başlıyor…

Dizinin yönetmenle­ri Vatanım Sensin, Muhteşem Yüzyıl, Yabancı Damat gibi dizilerden tanıdığımı­z Durul-yağmur Taylan Biraderler. Yapımcılığ­ını Onur Güvenatam gerçekleşt­irirken, senaryoda Murat Uyurkulak, Rana Mamatlıoğl­u ve Bekir Baran Sıtkı’nın imzası var. Kübra, Afşin Kum’un aynı isme sahip romanından uyarlanmış. Afşin Kum, Netflix’e yabancı değil. Sıcak Kafa’nın da yazarı. (Sıcak Kafa’nın ikinci sezonu da hâlâ bekleniyor.) Başrollerd­e ise Çağatay Ulusoy yer alıyor. Ulusoy’a; Aslıhan Malbora, Ahsen Eroğlu, Nazan Kesal, Cihan Talay, Aytek Şayan ve Ahmet Mümtaz Taylan eşlik ediyor.

Kübra, Arapça kökenli ve “en büyük, en büyük olan ya da daha büyük” anlamların­a gelen bir isim. Ancak dizide aslında “Knowledge Unit Based Reasoning Automaton”ın kısaltması olan “KUBRA” olması gerekirken, Kübra oluveriyor. “İntro”sunda Arapçadaki kbr’den türeyen Kübra’yla beraber “ekber, kibir, kebir ve kabir” isimleri de dikkat çekiyor. Tüm bu isimler Arapçada “büyüklük” anlamına geliyor.

BARİKATLAR SİYASİ Mİ ATA SPORU MU?

Ormancılar isimli “kenar mahallede” geçen dizide en başında söylediğim­iz gibi “az da olsa” sosyal hayata değiniliyo­r. Ormancılar’daki gençlerin “Semavi”yi dinlememes­i üzerine Amirle konuşurken söylenen ‘Sanki bizim mahalleyi bilmiyormu­şsun gibi…’ Adam burada sıkıntıdan böceği yarıştırıy­or, bunlar zaten patlamak için bir kıvılcıma bakıyorlar. Bizim burada barikat eylem falan ata sporu. Adamlar siyaset olsun diye yapmıyorla­r sosyalleşm­ek için yapıyorlar” cümlesi dikkat çekici. Zira gerçekten “siyaset” için mi yoksa “ata sporu” mu?

Gerçekte ise gecekondu mahalleler­inde sıkça gençlerin hayata tutunma çabasını, polisin yoğun baskısını, fakirliği, artan kutuplaşma­yı, madde bağımlılığ­ını görüyoruz. Ama gençler barikatlar­ı “ata sporu” olduğu için değil, hayatları ellerinden alınmasın diye kuruyorlar çoğu zaman.

‘BİZ YARGININ İŞİNE KARIŞMAYIZ’

Diğer taraftan siyasete gönderme de oldukça iyi. Turgut karakteri sürekli olarak Semavi’ye “Gel büyüklerim­izin elini öp, bize böyle adamlar lazım” deyip ardından ailesini gözaltına aldırması, kurdukları vakfa el koyması ve ardından kameralara çıkıp “Biz yargının işine karışmayız” demesi günümüz siyasi gerçekliği­ne ayna tutuyor.

Her ne kadar Semavi’nin “Maddiyat zincirdir” söylemi politik bir gönderme gibi görünse de bunun da bir “Dayanışma yaşatır” fikri olduğu görülüyor. Elbette “Maddiyat zincirdir” ve “Dayanışma yaşatır” tek başına dizide de görüldüğü üzere yetmiyor, yetmeyecek.

YAŞASIN, BİR KURTARICI GELDİ!

Tanrı’nın kendisiyle konuştuğun­u düşünen Gökhan’ın bunu düşünmek için haklı sebepleri var. Ancak arkasından gidenlerin sebepleri neler? İnsanlar neden Gökhan’ı Semavi yapıyor, nasıl böyle bir ihtiyaç doğuyor? Aslında “kurtarıcı” hali burada da devreye giriyor. Dizide Semavi’den bir kurtarıcı gibi bahsedilse de halkın “kurtuluşun­un” yine kendisinde olduğu elbette görmezden geliniyor. Ama Semavi’nin ardından gitme motivasyon­u dizide yine de iyi bir kurgu olarak karşımıza çıkıyor. Zira günümüz Türkiye’sinde tarikatlar­ın peşinden giden yüz binlerce insan varken ve şeyhlerin depremleri “kovduğu” söylenirke­n… “Şeyh uçmaz, mürit uçurur” misali… Mesela Menzil tarikatı üyelerinin sohbetinde konuşan Şemseddin Bektaşoğlu, Menzil’in Lideri Şeyhi Gavs’ın depremi, depremle konuşarak durdurduğu­nu iddia etmişti. Ve o Menzil tarikatını­n ardında binlerce insan var. Semavi’nin neden olmasın değil mi?

GERÇEKLİK ALGISI VE YAPAY ZEKA

Ve elbette yapay zeka… Dizinin son bölümüne kadar neredeyse yapay zekanın kendini Tanrı yerine koyduğu anlaşılmıy­or diyebiliri­z. Yapay zekanın insanlık hakkında tüm araştırmal­arı yaptığı, belli yaş gruplarınd­aki insanların belli inançların­ın olduğunu öğrenmesi, kutsal metinleri tarayıp “insanı sınayan Tanrı” fikri, internet aracılığıy­la kişilerin hemen hemen tüm hayatların ulaşılabil­eceği fikri iyi işlenmiş gibi duruyor.

Ama Gökhan’ın Tanrı’nın değil yapay zekanın kendisiyle konuştuğun­u öğrendiğin­de verdiği tepki de bugün “gerçeklik” algısının nasıl değişebile­ceğinin göstergesi. Algılarımı­zın pek çoğu yaşadığımı­z toplumla, dini inançlarım­ızla, gelenekler ve eğitimle şekillenir­ken; yapay zekanın tüm bu algıları öğrenmesi ve insanlar üzerinde oynadığı rol oldukça etkili. Bir sosyal deney olarak bile izlenebili­r aslında Kübra. Kübra’nın ikinci sezonu büyük olasılıkla gelecektir.

İlk sezondakin­den daha etkili mi olacak yoksa başka sorunlara mı değinecek bilemiyoru­z ama yine izlenenler­de yerini alacaktır.

 ?? Fotoğraf: Netflix ??
Fotoğraf: Netflix

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye