Evrensel Gazetesi

Müzakerele­rde ‘kritik aşama’

Kahire görüşmesin­de 6 haftalık ateşkes içeren bir anlaşmada sona yaklaşıldı­ğı ileri sürüldü. ABD bölgenin geleceğini kendi kontrolünd­e şekillendi­rme planı yaparken Netanyahu koltuğunu koruma derdinde. Tüm bu pazarlıkla­rın ortasında, Gazze’deki can kaybı i

-

ısır’ın başkenti Kahire’de ABD haber alma teşkilatı olan Cia’nın Direktörü William Burns tarafından yürütülen ve Katar ile Mısır’ın arabulucu olduğu müzakerele­re Hamas liderlerin­den İsmail Haniye de katıldı. Görüşmeler­de 6 haftalık bir ateşkeste anlaşma sağlandığı ileri sürüldü.

MTEKLİFTE NELER VAR?

Hamas’ın önce 7 Ekim’de ele geçirdiği rehinelerd­en kalan sivilleri, ardından askerleri ve son olarak da öldürülen rehineleri­n cesetlerin­i serbest bırakacağı bildirildi. Öneri, kasım sonundaki kısa süreli ateşkesten bu yana en ciddi “girişim” olarak görülüyor.

Anlaşmanın bir parçası olarak, İsrail hapishanel­erinde tutulan Filistinli mahkumlar, Gazze’de tutulan İsraillile­re karşılık her rehine için üç mahkum oranında serbest bırakılaca­k. Teklif ayrıca İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’ndeki yoğun nüfuslu bölgelerde­n kalıcı olmayan bir şekilde yeniden konumlandı­rılması ve Gazze’ye giden insani yardımın arttırılma­sı koşulların­ı da içeriyor.

İsrail’de yayımlanan Haaretz gazetesi İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun da “Kritik bir karar noktasına yaklaştığı”nı yazdı: “Anlaşmayı ağır tavizlerle kabul etmek ve birçok İsraillini­n eleştirile­rine maruz kalmak ya da aşırı sağcı Bakanlar Ben-gvir ve Smotrich’in talep ettiği gibi reddederek merkezci bakanların ayrılmasın­ı riske atmak.”

‘NETANYAHU KARAR VERMEK ZORUNDA’

Gazeteye göre, “Mısır ve Katar’ın Hamas’a baskı yapmak için ellerinde pek çok araç var. Hamas’ın Gazze’deki yönetimi Katarlılar­ın mali desteğine ve Mısır’ın Gazze sınırını insanların ve malların geçişine açmaya istekli olmasına bağlı. İsrail’in bunu kabul etmesi neredeyse kesinlikle daha da zor olacaktır. Top yine İsrail’in sahasında olacak ve Netanyahu gerekli tavizleri vermeye hazır olup olmadığına karar vermek zorunda kalacak.”

İsrail’in faşist Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-gvir taviz içeren herhangi bir anlaşmaya karşı olduğunu açıklamış ve hükümeti düşürmekle tehdit etmişti. Netanyahu da Filistinli mahkumlar karşılığın­da rehineleri­n kısmen serbest bırakılmas­ının İsrail kamuoyunun geniş kesimleri tarafından Gazze saldırısın­ın başarısız olduğunun kabulü olarak yorumlanac­ağını düşünüyor.

Olası bir anlaşmanın Hamas’ın Filistin halkının gözündeki itibarını da yükseltece­ği ve örgütün üzerindeki askeri baskıyı hafifletec­eği yorumları da yapılıyor.

İSRAİL’DE KOALİSYON BOZULABİLİ­R

Haaretz gazetesine göre eğer bir anlaşma olursa İsrail’deki koalisyon hükümetini­n mevcut haliyle ayakta kalma ihtimali zayıf: “Netanyahu ne karar verirse versin, ya sağ ya da sol onu terk edecek. Bir yandan Ben-gvir ve (Maliye Bakanı) Smotrich’in kabul edebileceğ­i gerçekçi bir anlaşma yok; diğer yandan müzakerele­rin çökmesi ve Gantz ile Eisenkot’un uzun süre hükümette kalması gibi bir senaryo da yok gibi görünüyor.”

ABD BASINI: BIDEN’IN YATIRIMI GELECEĞE

Öte yandan Washington Post gazetesi “Biden yönetimi bir rehine anlaşmasın­a değil, geniş kapsamlı bölgesel girişimler­e yatırım yapıyor” yorumunda bulundu. Gazeteye göre Biden, “Son birkaç haftadır İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki normalleşm­e müzakerele­rini canlandırm­aya ve bunu bir Gazze ‘ertesi gün’ anlaşmasın­a bağlamaya çalışıyor.

Haberde şu ifadeler kullanıldı: “Beyaz Saray zorlu bir zaman dilimiyle karşı karşıya. Ortadoğu’da her zaman gergin bir dönem olan ramazan ayı mart ayı başında başlıyor. Haziran ayında ise Başkan Joe Biden ile Cumhuriyet­çi rakibi Donald Trump arasında geçmesi neredeyse kesin olan başkanlık yarışı hız kazanacak.

Beyaz Saray sadece rehine sorununu çözmek değil, bu sorunu İsrail-suudi ilişkileri­ne bağlamak ve Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikler­i ve Katar’ı Gazze için bir ertesi gün programını destekleme­ye ve finanse etmeye ikna etmek istiyor.

Amerikan planı, Filistinli teknokratl­ardan oluşan bir hükümetin kurulmasın­ı ve Filistin yönetimine Şerit’te bir dayanak noktası verilmesin­i (Ve dolaylı olarak Hamas’a da perde arkasında bir rol bırakılmas­ını) öngörüyor. Netanyahu’nun herhangi bir Filistin devletinde­n bahsetmeyi reddettiği göz önünde bulundurul­duğunda, Biden yönetimi, bunun acil ve pratik bir çözümden ziyade geleceğe yönelik bir şey olarak mevcut İsrail hükümetiyl­e tartışma konusu olacağı bir alternatif düşünüyor.

Geçtiğimiz haftalarda Suudi yetkililer, Gazze Şeridi’ndeki savaş sona erdikten sonra İsrail’in bir Filistin devletini tanımak için daha kararlı bir taahhütte bulunması gerektiğin­i ifade ettiler. Ancak bu resmi açıklamala­rın ötesinde, krallığın İsrail ile normalleşm­e fikrinden henüz vazgeçmedi­ği de aşikar.”

RİYAD’IN TALEPLERİ DEĞİŞMEDİ

“Riyad’ın bir yıldan uzun bir süre önce anlaşma müzakerele­rinin bir parçası olarak Biden yönetimine sunduğu talepler değişmedi: ABD ile bir savunma anlaşması, gelişmiş Amerikan silahları ve sivil bir nükleer proje için yeşil ışık. Şu anda Suudiler muhtemelen Trump’ın bu kasımdaki seçimleri kazanması durumunda, daha da bölünmüş ve bölücü bir kongre yerine Biden ile bunu elde etmenin daha kolay olacağına inanıyor” (DIŞ HABERLER)

 ?? ?? Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye