İşçi ayağa kalkmadan bu iş olmaz
T. Harb-İş üyesi işçilerin yapılan anlaşmaya ve sendikalara tepkisi sürüyor.
Bir savunma işçisi, “Bizler taşın altına gövdemizi koymadan bu durum düzelmez. Herkes bekliyor ki şube bir şeyler yapsın, şube bekliyor ki genel merkez bir şey yapsın, genel merkez bekliyor ki Türk-İş bir şey yapsın. Ama işçi ayağa kalmadan bu iş olmaz” dedi.
Bir başka işçi de iptal edilen Ankara mitingini hatırlatarak, sendikacıları istifaya çağırdı: “Biz Ankara eylemini yapacaktık, o sarı öküz verilmeyecekti. Ondan sonra film koptu. Şimdi genel merkez aynı hikayeleri anlatmaya devam ediyor. Kalkın o koltuklardan artık, yapacak kişiler geçsin. İstifanın bir erdem olduğunu hatırlasınlar. 80 bin-100 bin maaş alan adamlar o koltukta, bizim kiramız olmuş 11 bin, maaşımız 23 bin, bizlerin halinden anlamazlar. Yoksulluk sınırının altında maaş alıyoruz. Türk-İş ve Ergün Atalay bizi daha çok mahveder. Dört yıl bizim paramızla sefa sürüyorlar, sözleşmede de hiçbir şey almıyorlar” dedi.
‘İŞÇİ DEĞİL SENDİKACILAR İSTİFA ETSİN’
Diğer yandan işçiler arasında sendikaya tepki göstermek için istifa edenler de var. Sendikadan istifanın bir çözüm olmadığını dile getiren bir işçi, “Biz niye istifa ediyoruz, sendikacılar istifa etsin, Harb-İş işçilerindir” derken, bir başka işçi, “Pireye kızıp yorgan yakmak, Harbİş’ten istifa edip başka sendikaya geçmektir. Herkes kendi birliğindeki üst kurul delegelerine baskı yapacak yönetimi beğenmiyorsa. Yöneticiyi devirecek, seçecek üst kurul delegelerini” diye konuştu.
Bir Harb-İş üyesi işçi de savunma işçilerinin kayıplarını şöyle dile getirdi: “Bir asgari ücretle 99 yılında 11.5 çeyrek altın alınabiliyordu. Yeni işe başlamış bir Milli Savunma Bakanlığı işçisinin maaşı bir asgari ücretin üç katı idi. Yani 34.5 çeyrek altın etmesi gerekir. Aradan geçen 25 senede bir arpa tanesi büyümedik, ilerlemedik, geriledik. Resmen soyulmuşuz.”