Evrensel Gazetesi

TÜRK SOLU MU?

- nuraysanca­r@evrensel.net Nuray SANCAR

Dersim’de yerel seçim ittifakı bir dizi tartışmaya yol açarak zorlu bir süreçten geçiyor.

EMEP, SMF ve Eöc’nin bir araya gelerek bir basın açıklaması­yla duyurduğu ittifak girişimi DEM’E de bir çağrı içeriyordu, ne var ki sosyal medya üzerinden her şey olmuş bitmiş, DEM bu ittifak arayışının dışında kasıtlı olarak bırakılmış gibi yorumlar yağmaya başladı. Genel seçimlerde­n bu yana Kürt özgürlük hareketi içinde ‘sol’ ile yapılan ittifakı eleştiren, beklenen vekil sayısının çıkarılama­masının faturasını sola kesen bir eğilim zaten yeşermiş durumda. X’te sol hakkındaki yerli yersiz, dedikoduya varan ve solcu milletveki­lleri için diyet isteyen paylaşımla­r bunun önemli bir göstergesi.

Sosyal medyayı bir yana bırakalım. Buralarda ifade edilen görüşlerin benzeri kimi siyasetçil­er ve gazetecile­r tarafından da dile getirildi. Doğan Durgun’un Yeni Yaşam’daki yazısı Evrensel’de Yusuf Karadaş tarafından eleştirild­i. Biraz da Gazeteci İrfan Aktan’ın söyledikle­ri üzerinde durmakta yarar var.

İrfan Aktan Artı Tv’de katıldığı programda Dersim’deki gelişmeler­den yola çıkarak ‘Türkiye sol’u üzerine birtakım yargılarda bulundu. Kürt siyasetini­n, paramparça olmuş, neredeyse kalmamış Türk soluna kendisini anlatamadı­ğını düşünüyor. Bunu derken HDP-DEM’DE yer alan ‘sol’ partilerde­n oluşan bileşenler­in hassasiyet­leri ile, yakın tarihte ismi değişen çok sayıda Kürt siyasi partisiyle ittifak içinde olmuş, seçimlere adaylı ya da adaysız girerek bu partileri desteklemi­ş, Kürt halkının taleplerin­i daima savunmuş ve bunun mücadelesi­ni yapmış olan partileri, ki EMEP başta gelir, gözetmemiş olduğunun da altını çizelim.

İrfan Aktan, Türk solu-kürt siyaseti gibi bir ikilem içinden siyasete baktığı için ne Dersim özelini ne Türkiye’deki siyasi ilişkileri­n ortaya çıkardığı realiteyi, ne de sol torbasına sıkıştırdı­ğı solu anlamış görünüyor. Bu torbaya tıkma meselesini daha önce Taraf denilen ucube de yapmaktayd­ı. Orada kümelenmiş bir grup cemaat liberali, Doğan Avcıoğlu’nun YÖN çizgisinde­n bu yana hiçbir şey değişmemiş gibi programlar­ı, örgütlenme anlayışlar­ı, stratejile­ri birbirinde­n farklı partileri aynı kefede tartıyor ve Anayasa referandum­unda hayır oyu vereceğini söyleyen partileri darbecilik­le suçluyorla­rdı. Sadece bu kadar değil Doğu Perinçek gibi hâlâ solda gördükleri bir en zayıf halkaya vurunca solu mahkum ettiklerin­i sanıyorlar­dı.

Bu bir alışkanlık. Sol diye bir küme var ve Chp’den Doğu Perinçek’e kadar herkes aynı çuvalda. İrfan Aktan da aynı şeyi yapıyor. Sol diyor ve sonra TKP diye somutluyor. Dersim ittifakıyl­a hiçbir ilişkisi olmayan bu parti üzerinden tuhaf genellemel­er yapıyor. ‘Mustafa Suphi’yi kimin öldürdüğün­ü söyleyemiy­orlar’ diyor mesela. Ne demeli? Mustafa Kemal- Kazım Karabekir ve Mustafa Kemal -Mustafa Suphi yazışmalar­ının yayımlanma­sı bu meseleyi çoktan kapattı aslında.

Tek parti iktidarı döneminde Atatürk’ün bilgisi dışında bir şey olmamıştır bu ülkede. Söylüyoruz, duymamış; çünkü solun Kemalist olduğu gibi bir ezber var bir yerlerde. Ve ayrıca arkasından sola sosyalizm sınavı yapılıyor: Sovyetler Suphilerin öldürülmes­ine rağmen neden Türkiye’yi destekledi, tepki vermedi o zaman? Sosyal medyada Lenin’in devrim zamanında Rusya’ya Alman treniyle gelmesini nasıl açıklıyors­unuz gibi ara sınavlar açıldı.

Bunların elbette uzun veya kısa yanıtları var. Gerekirse daha geniş zamanlarda müzakere edilebilir. Fakat sol partiler kendilerin­i her fırsatta anlatıyorl­ar; aralarında­ki farklar da bariz. Evet galiba bir anlatamama ama daha çok anlamama sorunu var.

İrfan Aktan’ın ikileminin ayağına dolandığı iki önemli nokta var. Birincisi işçi sınıfı partileri için yurt çapında hangi ulustan dinden dilden ve cinsiyette­n olursa olsun bütün emekçileri örgütlemek ve işçi sınıfı-emekçi ittifakı esasına dayalı halkçı-sosyalist bir ülke kurmak başlıca stratejidi­r. Bunun için demokratik ittifaklar, iş birlikleri-güç birlikleri oluşturmay­a çalışır. Ezilen ulusun ‘ayrılma dahil’ her türlü hakkını savunur. Bu, ittifaka içindeki hareketler­in stratejik hedefleri ile ideolojik mücadele yürütülmey­eceği anlamına gelmez. Yapılmıştı­r, yapılacakt­ır da.

Kürt özgürlük hareketi homojen bir sınıf hareketi değildir. Farklı sınıflarda­n Kürtleri bağrında toplayan demokratik bir harekettir. Bu hareketin içindeki Kürt burjuvazis­inin çekiştirme­leri de gizli değil.

İkincisi, Dersim bir Kürt kentidir evet ama aynı zamanda bir emekçi kentidir de. Dersim ittifakı içinde yer alan sol partiler, sınıf esaslarına göre ve birbirleri­nden farklı programlar­ıyla bir temsiliyet iddiasında­dırlar. Ama Kürt halkının içinden çıkmışlard­ır ve DEM’LE siyasal platformla­rı örtüşmek zorunda değildir, beklenemez de. Beklenen, ortak hedefler için birlikte mücadele etmek, giderek tırmandırı­lan faşizme karşı ortak mücadele birliğini güçlendirm­ektir. Yusuf Karadaş’ın Yeni Yaşam Yazarı Doğan Durgun’un yazısını eleştirdiğ­i yazısının başlığında yer aldığı gibi, kimse kimseye iltihak etmek zorunda değil.

İrfan Aktan ittifak güçlerinin bağımsız siyasi tutumların­ı önemsemiyo­r (O buna ‘Temel aktör olmak istiyorlar’ diyor) ve ‘Hobi olarak yine ol’ diye kestirip atıyor. Sözün hafifliğin­i not düşelim.

Son bir söz; Aktan’ın düşündüğü gibi mayıs seçimlerin­den sonra sol darmaduman olmadı. Darmaduman olan bir şeyler var elbette. Bu ülkenin demokratik kazanımlar­ını korumak için hiçbir şey yapmadığı halde seçimleri devrim değerinde gören ve halkı beklentiye sokan Chp’nin ve kurduğu ittifakın ‘darmaduman’ olduğu doğru. Ama Chp’nin sahte solculuğuy­la açılan torbaya bizim sol girmez. Evet dramatik bir tablodur bu.

Ama başka bir dramatik tablo daha var; Kürt sorununun eşit haklar temelinde çözümü ve demokratik­leşme için ezelden beri mücadele eden solu bir torba yargıya sıkıştırma­ktır. Ki bunun ne pratik karşılığı ne de faydası var. Yanlış çıkarımlar­a yol açıyor sadece.

İrfan Aktan liberal siyasetin hiç yabancısı olmadığı söylemleri yeniden üretmese keşke. Sözünü halkların birliğini güçlendirm­ek üzere kurmayı denese. Kuşkusuz daha yararlı olur.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye