Evrensel’e destek haber alma hakkını savunmaktır
Basın meslek örgütleri Evrensel’in resmi ilan ve reklam hakkını hukuksuz bir şekilde kesen Basın İlan Kurumu’na açtığımız davada, mahkemenin Basın İlan Kurumu’na arka çıkmasına tepki gösterdi.
Basın meslek örgütü temsilcileri, mahkemenin, Evrensel’in, Basın İlan Kurumunun ilan ve reklam hakkımızı gasbetmesine karşı açtığımız davada BİK’E arka çıkmasına tepki gösterdi. Evrensel’in yanında olduklarını söyleyen meslek örgütleri ambargonun mahkemeler eliyle gerçekleşmesi durumunun ortaya çıktığını söyledi.
KEYFİ VE POLİTİK BİR KARAR
Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş Basın İlan Kurumu tarafından 5 yıldır resmi ilan hakkı gasbedilen Evrensel gazetesinin yanında olduklarını belirterek “Keyfi ve politik bir karar ile
Evrensel gazetesinin resmi ilan hakkı gasbedilirken yapılan tüm itirazlar da aynı şekilde yok sayıldı” dedi.
Evrensel gazetesinin yayın hayatına başladığı 1995 yılından beri okurlarıyla hep organik bir ilişki kurduğunu ve okurlarının aynı zamanda dağıtıcısı, aynı zamanda sahibi olduğunu hatırlatan Durmuş “Bir okurun birden fazla gazete alıp onu arkadaşlarına, komşularına vermesinin ilan hakkını ortadan kaldırmaya gerekçe yapılması, bir sendikanın toplu iş sözleşmesine madde ekleyerek üyelerinin Evrensel okumasını sağlamasının ilan hakkının ortadan kaldırmaya gerekçe gösterilmesi asla doğru kabul edilemez” dedi.
İKTİDARIN TALİMATIYLA HAREKET EDEN BİK
Türkiye yerelinden, ulusal gazetelerine kadar gazetelerinin neredeyse tamamının, kamu kurum ve kuruluşlarıyla benzer anlaşmalar yaptığını ve gazeteleri toplu olarak bu kurumlarda çalışanların okumasını sağladığını vurgulayan TGS Başkanı “Bu uygulamanın sadece Evrensel gazetesi için doğru olmadığı söylemek ve ilan hakkını ortadan kaldırmak ancak politik bir kararla mümkün olur. İktidarın ve onun talimatlarının ötesinde hareket edemeyen Basın İlan Kurumunun bu kararı vermesi Evrensel’in yayın çizgisi itibarıyla normal kabul edilebilir ancak İstanbul 2. İdare Mahkemesinin bu politik kararı onaylaması ve Evrensel’in açtığı davayı reddetmesi asla kabul edilemez” dedi.
Gökhan Durmuş şöyle devam etti: “Bu ülkenin vatandaşları, kurumları eğer mahkemelere güvenilmez noktasına taşınmaması, hukukun iktidara göre değil Anayasa’ya ve kanunlara göre karar vermesini bekler. Ne yazık ki görüyoruz ki Türkiye’de hukuk da politik kararlar veriyor ve iktidarın talimatlarını yerine getiriyor. Bu kararlar, resmi ilan ambargosu elbette Evrensel’i yolundan döndürmeyecektir. Evrensel yine okurlarının desteği ile yayın hayatına devam edecektir. Fakat ülkedeki keyfiyet, hukuk, kanun tanımama hali de elbet bir gün son bulacaktır.”
AMBARGONUN MAHKEMELER ELİYLE GERÇEKLEŞMESİ
Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Kıvanç El, Basın İlan Kurumunun koruduğu sistemin problemli olduğunu ve sistemin
“Hoşa gitmeyen” haberleri yapan kurumları hedef aldığını belirterek şöyle devam etti:
“Bu şeffaf olmayan sisteme mahkemelerin de kayıtsız kalması ne yazık ki ambargonun mahkemeler eliyle gerçekleşmesi durumunu ortaya çıkarıyor. Elbette bazı kriterler konulabilir ancak burada bu kriterlerin ‘haber’e göre değil ‘tık almaya’ veya belli oranda satması vesaire gibi objektif olmayan kriterlere dayanması ilk baştan yapılan bir hatadır. Gazeteler, tık alma ile veya satış verileriyle değil haberleriyle ölçülür, ölçülmelidir. Diğer her türlü ölçüm politik, siyasal ve doğal olarak ideolojik süreçleri devreye alıp bir anlamda sansüre yol açmaktadır. BİK’IN, gazetelerin yaşaması için değil gazetelerin haber yapmaması üzerine desteklenmesine dair bir sistemi devreye aldığı çok açık...”
Kıvanç El “Evrensel gazetesinin, gazeteciliğin yanında olacağından ve halkın haber alma hakkını savunacağından bir şüphemiz zaten yok. Mahkemelerin bu kararlarını düzeltmeyeceğini elbette biliyoruz. Evrensel’e halkın haber alma hakkını savunan herkesin destek vermesi çağrısı yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
DESTEKLENEN GAZETELER
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Ve Bianet Medya Özgürlüğü Raportörü Erol Önderoğlu ise Evrensel gibi özgün ve zorlu medya şartlarında etkinlik gösteren gazetelerin daha demokratik bir ülkede yayın yapsaydı, kamu fonlarıyla bile desteklenebileceğini söyleyerek “Oysa görüyoruz ki, ‘Birden fazla gazete almak’ resmi ilanın kesilmesine gerekçe oluşturmuş” dedi.
“Acaba mahkemelerimizin, yeri geldiğinde, ideolojik ahbaplığa göre, katmerli şekilde açık ve gizli şekilde desteklenen gazetelerden haberi var mıdır?” diye soran Önderoğlu, Evrensel’i resmi ilandan eden kararı, “Antidemokratik, çoğulcu toplumda eleştirel ve bağımsız gazetelerin öneminden habersiz, idareye istediğini vermek için de teknik başvuruya yaslanan pasif bir karar” olarak tanımladı.
‘BİK KARARI ANAYASA’YA AÇIKÇA AYKIRI’
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, Basın İlan Kurumunun gazetemize resmi ilan ve reklam yayımlama hakkını elinden almasını, “ölçüsüz bir idari işlem” olarak tanımlayarak Anayasa’ya, kanuna ve yönetmeliklere de aykırı olduğunu söyledi.
Resmi İlan ve Reklam Yönetmeliği’nin bayi ve abone satışları başlıklı 44. maddesinin özellikle 3. fıkrasında yer alan “Son nokta bayilerdeki satışların makul ve kabul edilebilir gerekçelerle birden fazla yapılan satışlar istisna olmak üzere fiilen ve birer birer yapılmış olması esastır” hükmünün; Anayasa’ya, belirlilik ilkesine, eşitlik ilkesine, hukuk devleti ilkelerine ve en önemlisi 195 sayılı Kanun’a dayanılarak çıkarılan Yönetmeliğin 3. maddesine açıkça aykırı olduğunu söyleyen Güneş “Söz konusu hükmün iptali gerekir” ifadelerini kullandı.
AYM, YENİDEN DÜZENLEME İSTEMİŞTİ
Anayasa Mahkemesinin “Resmi ilan ve reklam kesme cezalarına ilişkin koşulların çerçevesinin çizilmesini, belirli bir açıklık ve kesinlikte olan ifadelerle kanun maddesinin şekli ve maddi yönden yeniden düzenlenmesi gerektiğine” karar verdiğini hatırlatan Sibel Güneş “Ancak bu eksiklik hâlâ sürmektedir” dedi.
Güneş şöyle devam etti: “Ayrıca kanunda bulunmayan bir suçtan ceza verilmesi, suç ve cezaların kanuniliği İlkesini ihlal etmektedir. Kanunda öngörülen cezadan daha ağır bir yaptırım yönetmelikle düzenlenemez.
** 195 sayılı Kanun’un 49. maddesinde hangi fiillerin ne şekilde cezalandırılmaya konu olacağı hususu tamamen BİK’IN yetkisine bırakılmıştır.
** BİK tarafından alınan Genel Kurul kararları ve bununla birlikte Yönetim Kurulu kararları için çerçeve hükümler düzenlenmemiştir.
** Sınırları belirsiz bir düzenlemeye kanun yoluyla imkan tanınmıştır.
** 195 sayılı Kanun’un 49. maddesinde yer alan kuralın öngörülebilirlik koşulunu sağlamamaktadır.”
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK MÜDAHALE
BİK’IN ve mahkemenin kararını “Kamu gücünü kullanarak yıldırma gayreti” olarak tanımlayan TGC Genel Sekreteri, kararın “Basın özgürlüğüne yönelik müdahalelerin ölçülü olması gerektiğine” ilişkin ilkeye açıkça aykırı olduğunu vurguladı.
Güneş son olarak “BİK’IN resmi ilan yayımlama hakkını sona erdirmesi, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne yönelik bir müdahaledir. Evrensel gazetesine yapılan müdahale Anayasa’nın 13. maddesinde belirtilen koşulları, Anayasa’nın 26. ve 28. maddelerini de ihlal etmiştir” dedi.