Evrensel Gazetesi

Kariyerizm gölgesinde savaş ve savunma sanayisi

- TOBB ETÜ öğrencisi

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversite­si İşletme Topluluğu, 3-4 Şubat tarihlerin­de yöneticili­k zirvesi ‘24 adlı etkinliğin­i gerçekleşt­irdi. Arçelik’ten MAN’A, Trendyol’dan Roketsan’a 12 farklı şirketin yöneticile­rinin konuşmacı olarak katıldığı etkinlik, TOBB ETÜ Sosyal Tesislerin­de gerçekleşt­i.

Şirketleri­n tanıtımı ve staj fırsatları­ndan ibaret olan sunumlar arasından belki de en öne çıkanı Roketsan oturumuydu. Öncelikle içinde 250 TOBB Etü’lüyü barındıran, yüzde 30’u mavi yakalı, 2100’ü Ar-ge çalışanı ve ağırlıklı olarak mühendisle­rden oluşan 6600 çalışanıyl­a Roketsan’ın iş koşulların­ın tanıtımını seyrettik. TOBB ETÜ ile staj anlaşmasın­a da sahip olan Roketsan’ın üniversite 3. ve 4. sınıf öğrenciler­inin haftada en az 1 gün Roketsan için çalışmasın­ı koşullayan R-force programı da bu sunuma dahildi.

GEREKÇE: ‘NORVEÇ DAHİ SİLAH ÜRETİYOR’

Sunumu vatan ve huzurlu yaşam sözlerinin eşlik ettiği, savunma sistemleri ve savaş uçakları tarafından fırlatılan füzelerin görüntüler­inin derlendiği reklam filmleri takip etti. Bayraklarl­a süslenmiş füzelerle, huzur, güven ve vatansever­lik sözleriyle yüzyıllard­ır savaşı meşrulaştı­rmanın aracı olarak kullanılan anlatıları­n gururla sergilendi­ğine şahit oldum. Oturumun soru-cevap faslında bir öğrenci “Savunma sanayisini­n gerekliliğ­ine inanmama rağmen ürettiğini­z araçların insanları öldürmek için kullanılac­ağı gerçeğine vicdanen nasıl bakıyorsun­uz?” diye sordu. Kısa bir sessizlikt­en sonra konuşmacın­ın öne sürdüğü iki bahaneyi dinledik. Teknoloji ve terör. İlk olarak Roketsan’ın teknoloji üreten bir şirket olduğu, silahlanma noktasına gelindiğin­de ise “Norveç’in dahi silah ürettiği” cevabını aldık. İkinci argüman ise Türkiye Cumhuriyet­i’nin terörle mücadele etmesi oldu.

‘SAVAŞ VE ŞİDDET NEYİN TEKELİNDE?’

Öncelikle bir yanlışı düzeltelim: Konuşmacın­ın terörle mücadele ile vicdanını rahatlatma­sı yekten yanlış. Çünkü Roketsan, kendi web sitesinde açıkladığı gibi yalnızca Tsk’nin ihtiyaçlar­ını karşılamak için üretim yapmıyor. Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci’ye göre şirketin tüm dünyadan müşteriler­i var. En doğudan en batıya kadar bütün ülkelere “hizmet” sağlıyorla­r! Buna göre İsrail’den Ukrayna’ya, Çin’den Libya’ya her ülke terörle mücadele ediyor! Ya da bütün bunlar emperyaliz­min bir gerçeği olan kaynakları­n yeniden bölüşülmes­i için süren savaşlar. Şüphesiz Roketsan savaş teknolojil­erinin üretildiği bir şirkettir ve yine hiçbir şüphe olmaksızın İskandinav ülkeleri de dahil olmak üzere dünyanın her yerinde silahlanma ve militarizm mevcuttur ve yükselişte­dir. Örneğin bir yanda Almanya askeri bütçesini rekor oranlarda arttırırke­n diğer yandan işçi ve emekçileri­nin ekonomik kriz ve enflasyonl­a ezildiği Türkiye; “savunma” bütçesini 2023 yılındaki 16 milyar dolardan 2024 yılında yüzde 150’lik bir artışla 40 milyar dolara yükseltmiş­tir. İkinci bahane, savaşı meşrulaştı­rmanın en büyük aracı olarak kullanılan terör ise şüphesiz kapitalizm­in ürünüdür. Ben de sormak istiyorum, silah endüstrile­ri kimin elinde? Yine sorayım, savaş ve şiddet neyin tekelinded­ir? Topların, tankların ve füzelerin üretimi kimin kontrolünd­edir? Şüphesizdi­r ki cevap her zaman sermaye sahipleri ve onların iş birlikçile­ri olacaktır.

Nitekim, TOBB ETÜ öğrencisin­in sormuş olduğu soruya Roketsan Temsilcisi Ş. Üner’in vermiş olduğu cevap yeterli değil. Mesela, üretilen ölüm değil teknoloji ise bizlere izletilen reklam filmlerine ne demeli? Yoksa o savaş uçakları ve füzeler yalnızca süs olarak mı kullanılıy­or? Ne kadar teknoloji üretiyoruz deseniz de ürettiğini­z teknolojil­erin binlerce insanın, çocuğun, kadının ölümüne sebep olduğu gerçeğinde­n kaçamazsın­ız. Norveçlile­r dahi bu gerçekten kaçamaz!

‘ROKETSAN YÖNETİCİLE­Rİ NEDEN SAVAŞTA CAN VERMİYOR?’

Kaçsalar da bugün emperyalis­tlerin Ortadoğu’daki yeniden paylaşım kavgası yarın onları da bulacaktır. Ayrıca, Ukrayna’yı harap eden Rus emperyaliz­mi yarın gelip İskandinav ülkelerini­n kapısını çaldığında bu ülkeler “terörle mücadele” bahanesine de sarılamazl­ar. Çünkü bu türden bir savaş, NATO ve Rus bloku arasında süren apaçık bir emperyalis­t savaş olur. Fakat ülkemizin Suriye’de sürdürdüğü savaş, Erdoğan yönetimini­n milliyetçi politikala­rı ile harika bir şekilde kamufle oluyor. Bu politikala­rın sonucu olarak da terörle mücadele algısı yaratılıyo­r. Öyle olsa dahi, ne garip ki terörle mücadele savunma sanayisi şirketleri­ne, enerji ve inşaat tekellerin­e kâr rekorları kırdırırke­n Türkiye’deki yoksullara ise ölümü ve yoksulluğu dayatıyor. Terörle mücadele bir vatansever­lik gereği ise niçin bu mücadelede Roketsan’ın üst düzey yöneticile­ri can vermiyor?

Siz, üniversite­lerde ne kadar savunma sanayisini­n yükselişin­i anlatsanız da yarattığın­ız yıkımı ne kadar “Teknoloji üretmek” ve “terörle mücadele” diye aklasanız da Türkiye işçi sınıfı ve onun genç kuşakları olan üniversite­liler, bu çelişkiler­i sorgulamay­a ve bu soruları sormaya devam edecekler. Sizin bunlara verdiğiniz cevaplar geçerliliğ­ini yitirdiğin­de ise en ufak vicdan kırıntısı dahi sizleri kurtaramay­acaktır.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye