GÜNDEMİ Almanya savaşa hazırlanıyor
Almanya NATO içinde daha aktif yer almak, dünya pazarlarında daha fazla pay sahibi olmak amacıyla savunma bütçesini artırdı, orduya milyarlık özel fon ayırdı, savunma bakanının ağzından savaşabilir hale gelinmesi gerektiği belirtildi ve şimdi de Almanya operasyon planı ile somut adımlarını atıyor. German Foreign Policy, “Soğuk Savaş’tan bu yana ilk kez Federal Cumhuriyet, kapsamlı bir savunma planı hazırlıyor” diye yazdı.
İngiltere’de bir gruba İsrail bağlantılı silah şirketinin merkezine zarar verdikleri gerekçesiyle dava açıldı. Dava gelecek hafta Bristol’da görülecek ve bu davanın İngiltere’de türünün ilk örneği olduğu düşünülüyor.
Fransa’da Gabriel Attal’ın başbakan olarak atanmasından neredeyse bir ay sonra, perşembe günü kabinenin geri kalanı açıklandı. Toplamda 20 bakan ve devlet sekreteri, 35 üyeli hükümete katılmak üzere görevlendirildi. Devlet okullarını yeren ve çocuklarını Katolik eğitim veren özel bir okula göndermesi nedeniyle tüm eğitim camiasının şiddetle karşı çıktığı Oudéa-castéra Eğitim Bakanlığı görevinden alındı. Yerine Sosyalist Partili Eski Adalet Bakanı Belloubet getirildi. ya’nın kendisinde kalmasının planlanamayacağını”, çünkü buna NATO’NUN “Doğu kanadında ihtiyaç duyulduğunu” varsayıyor. En azından bu nedenle, operasyonel plan büyük ölçüde sivil güçlerin ve yedek güçlerin katılımına dayanıyor.
Federal ordu, Almanya için özel olarak formüle edilmiş operasyonel planın “tüm bölümler ve ulusal sınırlar boyunca hızlı eyleme” olanak sağlayacağını umuyor. Planlama belgesi, Federal Cumhuriyet’in “Müttefik kuvvetlerinin Almanya sayesinde ve Almanya üzerinden NATO’NUN doğu kanadına konuşlandırılmasını” gerçekleştirmesine olanak sağlamayı amaçlıyor. Bu, diğer şeylerin yanı sıra, birlik yürüyüşleri sırasında trafik yönetimini, askeri araçlara yakıt ikmalini, teknik sorunlarda desteği ve doğuya giden NATO askerlerine konaklama ve yiyecek sağlamayı da içeriyor. Alman silahlı kuvvetlerinin amacı ve görevi “Müttefikler için konuşlanma yollarını açık tutmak” ve “Konvoylara ikmal yapmak”. Bu sözde ev sahibi ülke desteği, dolayısıyla Almanya’nın NATO savunma planlamasına ve dolayısıyla “sonuçta aynı zamanda ulusal savunma ve ittifak savunmasına” yaptığı “önemli katkılardan” biri. Federal orduya göre, bu alanda “Yoğunlaştırılmış tatbikatlar zaten yapılıyor”; askeri birlik hareketlerinin hacmi önemli ölçüde arttı ve tepki süreleri kısaldı.
Bölgesel Komutan General André Bodemann’a göre, operasyonel planı geliştirirken Alman ordusu “Soğuk Savaş’tan kalma eski düşüncelere” başvurdu. Ancak o dönemdeki savaş planları “Birebir üstlenilemezdi”. Arka planda, AB ve NATO’NUN onlarca yıldır doğuya doğru genişlemesi ve dolayısıyla Sovyetler Birliği’nin eski batı sınırının ötesindeki doğrudan Alman etki alanı yer alıyor. NATO bloku, doğuya doğru genişlemesiyle yalnızca savaş sonrası düzeni baltalamakla kalmadı, aynı zamanda büyük güçlerin Doğu Avrupa mücadelesinde Almanya’nın stratejik konumunu da değiştirdi. Soğuk Savaş sırasında bloklar arasındaki cephe hattı şimdiki Federal Almanya Cumhuriyeti ve Berlin’den geçiyordu. Bugün etki alanları yüzlerce kilometre daha doğuda çarpışıyor. Bugün Federal Cumhuriyet artık bir cephe devleti değil, Savunma Bakanlığının ifadesiyle Rusya’ya giden “ortak güçlerin yürüyüş hareketleri için lojistik merkez” konumunda.
Bu nedenle General Bodemann, Alman topraklarında bir “Tank savaşı beklemiyor”. Almanya’nın askeri geçiş ülkesi olarak “jeostratejik konumu” nedeniyle, askeri planlamacılar “kritik altyapıya” yönelik saldırıları üstleniyorlar. Daha muhtemel olarak, “Konuşlanmayı engellemek veya önlemek” amacıyla yapılan sabotaj eylemleri -örneğin “düzensiz kuvvetler” veya “sızmış” özel kuvvetler tarafından- ve aynı zamanda “balistik füzelerle” yapılan saldırılar da söz konusu. Özellikle limanlar, köprüler ve enerji şirketleri “tehdit altında.”
Operasyonel planı formüle ederken, Alman ordusu son birkaç yıldaki savaş hazırlıklarının sonuçlarından yararlanıyor. Berlin, büyük askeri birimlerin Avrupa genelinde yeniden yerleştirilmesine yönelik altyapı gereksinimlerini iyileştirmeye yönelik tedbirler konusunda yıllardır çabalıyor; örneğin güvenlik ve savunma alanında düzenli ve yapısal ortak çalışma teşkilatı PESCO’NUN Lojistik Merkezler ve Askeri Hareketlilik Ağı projeleri gibi. Alman Savunma Bakanlığına göre amaç “Ekipman, malzeme ve mühimmat depolamak ve bunları nakliyeye hazırlamak için bir Avrupa lojistik ağı kurmak”. Ayrıca AB ülkeleri arasındaki asker hareketlerine ilişkin prosedürler hızlandırılacak ve ulaştırma altyapısı, “özellikle NATO’NUN doğu kanadına doğru” modernize edilecek.
Bu alandaki en son ilerleme Hollanda, Almanya ve Polonya tarafından kısa süre önce imzalanan ve üç devletin “batıdan doğuya askeri trafik için sınır ötesi model bir koridor” inşa etmeyi taahhüt ettiği bir niyet beyanı. Savunma Bakanlığına göre Lahey, Berlin ve Varşova ortaklaşa “batıdan doğuya (NATO ikmal birliklerinin) merkezi askeri trafiğinin organizasyonunu” planlıyor.
“Kuzey Denizi’ndeki derin deniz limanlarından NATO’NUN özellikle korunmasız doğu kanadına kadar” model koridorun uygulanmasından sorumlu olan, Almanya’nın Ulm kentinde bulunan NATO komuta yapısı JSEC “Avrupa ittifak bölgesindeki tüm NATO birliklerinin hareketlerini” koordine ediyor.
Çeviren: Semra Çelik