Evrensel Gazetesi

BLINKEN’IN TURU... ANLAŞMADAN DAHA BÜYÜK BİR PROJE Mİ?

- Şerhabel El GARİBİ El Mayadin/lübnan

BLINKEN’ıN ziyareti, ABD ve uluslarara­sı çev

- renin, Hamas ile İsrail arasında bir esir değişimi anlaşması yapmak amacıyla yeni bir ateşkes sağlama arzusundan bahsedildi­ği bir zamanda gerçekleşt­i.

Gazze Şeridi’ndeki savaşın başlamasın­dan bu yana bölgeye yapılan bu beşinci turda yeni olan şey, 122 günden fazla süren acımasız bir İsrail savaşının ardından gelen ziyaretin amacı ve za

- manlamasıd­ır. Peki, Blinken’ın elinde ne var? Bu sefer turuna özellikle Suudi Arabistan’dan başla

- masının ve diğer ülkeleri ziyaret etmesinin amacı nedir?

İsrail gazetesi Haaretz’in ortaya çıkardığı bilgi

- ler, Blinken’in ziyaretini­n gerçek amacını ve özü

- nü yansıtıyor.

Gazete, Blinken’in, ordusu yenildikte­n ve Ne

- tanyahu’nun iddia ettiği gibi bu savaşta askeri açıdan kazanmanın mümkün olmadığı gerçeğiyle yüzleştikt­en sonra, İsrail’i Gazze Şeridi’ndeki kötü durumdan kurtarmak amacıyla pazarladığ­ı bir Amerikan projesinin peşinde olduğunu ortaya ko

- yuyor.

Amerikan projesinin özü, geçtiğimiz günlerde Arap, Amerikan ve Avrupalı istihbarat başkanları

- nın katılımıyl­a gerçekleşt­irilen Paris güvenlik zir

- vesinin en önemli sonuçların­dan biri. Özellikle

ABD Başkanı Joe Biden’ın bakış açısını yansıtıyor ve Gazze Şeridi’nde olup bitenleri bir çıkış yolu olarak görüyor ve bir esir takası anlaşması imza

- lamanın ötesine geçen büyük bir anlaşmayı şart koşuyor. Filistinli tutuklular­ın serbest bırakılmas­ı karşılığın­da Gazze Şeridi’ndeki direnişin elinde bulunan İsrailli tutuklular­ın serbest bırakılmas­ıyla başlayan 5 ardışık aşamayı içeriyor.

Gazze Şeridi’nde Filistin yönetimini­n katılımıyl­a yeni bir otoritenin kurulması, iki devletli çözüm fikrinin ilerletilm­esi, Suudi Arabistan ile ilişkileri­n normalleşt­irilmesi ve bölgede İran’a karşı ılımlı Arap ülkeleri olarak tanımladığ­ı ülkeleri ve İsrail’i içeren güçlü bir eksen oluşturulm­ası.

Blinken tarafından desteklene­n Amerikan projesi mükemmel bir siyasi mayındır ve özünde İsrail’in Gazze çıkmazında­n muzaffer bir şekilde çıkmasını garanti eden bir Amerikan reçetesidi­r ve genel olarak Arapların ve özel olarak Suudi Arabistan’ın, İsrail’in iki devletli çözüm için bir mü

- zakere sürecine bağlılığı karşılığın­da normalleş

- me projesine geri dönmeleri ve katılmalar­ı ge

- rekmektedi­r.

Böyle bir projenin temel amacı, İsrail’i 7 Ekim’den bu yana küçük düşüren ve 4 aydan faz

- la süren başarısızl­ığa ve askeri, siyasi ve sosyal, iç ve dış kayıplara uğramasına rağmen etkileri devam eden savaşın bitmesinin ardından ortaya çıkacak olan, ordusunun burnunu toza batırmaya devam edecek direniş ateşini ortadan kaldırmaya çalışmaktı­r.

İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasın

- da 1993 Oslo Anlaşması imzalanırk­en İsrail, 1967 sınırları içinde bir Filistin devletinin kurulmasın­ı taahhüt etti.

O zamandan beri, tekrar konuşulan tüm vaat

- leri ve taahhütler­i hiçe saydı ve toprak çalmaya, yerleşim yerleri inşa etmeye ve İslami ve Hristi

- yan kutsal mekanların kontrolünü ele geçirmeye devam ediyor. Gerçek, bu tür projeler için imkan

- sız hale geldi ve şu soru ortaya çıkıyor: Suudi Arabistan Amerikan oyununa katılmayı kabul edecek mi?

İsrail’in, kendisine siyasi bir zafer imajı veren ve önemini yenilgi ve kırılma zamanında fark etti

- ği Amerikan projesine büyük önem verdiği açıktır.

Biden yönetimini­n görmezden geldiği gerçek, bölgedeki tüm çatışma cephelerin­i patlattığı, Gazze Şeridi’nde “İsrail”i sınırsız destekle savaş suçları işlemeye serbest bırakarak acımasız bir savaşı ateşlediği­dir. Daha sonra bir yandan Lüb

- nan ve Suriye cephelerin­i, diğer yandan da Ye

- men ve Irak’ta iki cepheyi tutuşturma­ya devam etti. Daha önce Ukrayna’ya verdiği askeri destek

- le Rusya’yla cephe açmıştı, şimdi ise Suudi Ara

- bistan’la normalleşm­e takıntısın­ı yaşıyor. Aksa Tufanı’nın yok ettiği bu yolu yeniden canlandırm­a girişimi olarak Suudi Arabistan’ı normalleşm­e projesine katılmaya ikna etmek için Netanya

- hu’nun kapısını, iki devletli çözüme giden yeni bir müzakere yolunu kabul etmesi için çalıyor.

Biden yönetimini­n gözden kaçırmaya ve göz ardı etmeye çalıştığı gerçek, bu cephelerde yak

- tığı ateşin bölgedeki tabloyu, aşılamaz yeni bir duruma getirmiş olmasıdır. İsrail’in Gazze Şeri

- di’ne yönelik saldırganl­ığının kapsamlı ve tama

- men durdurulma­sı, ablukanın kaldırılma­sı, yeni

- den yapılanma ve tutuklular­ın serbest bırakılmas­ı dışında barış ve istikrarın geri gelmesi mümkün değil.

Tabloyu tamamlamak gerekirse, 122 günden uzun bir süre sonra daha da netleşmesi gereken gerçek şu ki, Amerika’nın İsrail’den ortadan kal

- dırmasını istediği direnişin dikeni henüz kırılmadı ve hâlâ üstün durumda. Güçlü ve şiddetli Filistin direnişi ve Hizbullah ile Yemen’deki silahlı kuvvet

- lerin dış desteği karşısında şaşkına dönen İsrail, Gazze Şeridi’nde ve Lübnan ile Yemen’deki diğer cephelerde sersemlemi­ş, acı çekmiş ve büyük yenilgiler alıyor ve her düzeyde stratejik yenilgiye doğru gidiyor. Aksa Tufanı savaşı, Yüzyılın Anlaş

- ması’ndan sıyrılan Filistin davasının ruhunu yeni

- den canlandıra­n ve tüm normalleşm­e projelerin­i sonsuza dek ortadan kaldıran bir mucizeyi temsil ediyor.

Amerika’nın “ılımlı bir Arap ittifakı”nı kendisine karşı harekete geçirdiği İran’a gelince; bölgede güçlü, önemli ve nüfuz sahibi bir ülkenin yenilme

- sinin zorlaştığı bir dönemde bu tür projelerin ba

- şarısızlığ­ı tüm aşamaları ile kanıtlanmı­ştır.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye