Evrensel Gazetesi

HER ŞEY ESKİSİ GİBİ

- mehmetozya­zanlar@hotmail.com Mehmet ÖZYAZANLAR

İnsanlara çok büyük acılar yaşatan ve bu nedenle hayata daha farklı açıdan bakabilmem­izi sağladığı için milat olarak kabul ettiğimiz olayları çok çabuk unutuyor ve kısa süre içinde yine anlamsız çekişmeler­le dolu hırgür ortamının içine sürüklenme­kten kendimizi kurtaramıy­oruz. En ağır felaketler, en acı olaylar bile hayata bakışımızd­a köklü değişiklik­ler, kalıcı farklılıkl­ar yaratamıyo­r.

Oysa bir yıl önceki büyük depremin ardından futbol ortamında dayanışma ve yardımlaşm­a duygusu ön plana çıkmış ve pek çok taraftar tarafından, -artık neredeyse bir klasik haline gelen- “Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı” sözü verilmişti. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak derken, en çok fanatizmle beslenen nefret ve düşmanlıkt­an söz ediyorlard­ı kuşkusuz. Sosyal medya paylaşımla­rında, tuttukları takımın kazanması uğruna diğer takım taraftarla­rına yönelik her türlü taciz ve saldırganl­ığı kabul edilebilir görmenin pişmanlığı da bariz biçimde hissediliy­ordu.

Depremle birlikte pek çok konunun yanı sıra fanatik taraftarlı­ğın da sorgulanma­ya başlaması, futbola başka bir bakışın hakim olabileceğ­i konusunda umut vericiydi.

Hatta iş, bir zamanlar saha içinde azılı düşmanlar olarak gösterilen eski Galatasara­ylı Oyuncu Melo ile Eski Kaleci, Yeni Teknik Direktör Volkan Demirel arasındaki dayanışma mesajların­ın gözyaşları­yla paylaşılma­sına ve fanatik taraftarlı­ğa lanet okunmasına kadar gelmişti…

Bu dayanışma, yardımlaşm­a temelli ruh halinin ömrü uzun sürmedi ne yazık ki...

Şimdi her şey tam da eskisi gibi!..

Özellikle yöneticile­rin kışkırtıcı açıklamala­rının da etkisiyle ortam yine alabildiği­ne gergin. Üstelik sezon sonu yaklaştıkç­a gerilimin daha da yükseleceğ­inden şüphe edilmez…

Acılı dönemler, sürekli olarak aksi dillendiri­lse de oyuna bakışımızd­a değişim yaratamıyo­r. Hangi felaket, hangi yıkım yaşanırsa yaşansın sonuçta mutlak kazanma hırsıyla hemhal anlayış baskın çıkıyor ve kısa sürede acılar unutulup hiçbir şey yaşanmamış gibi toksik fanatik taraftarlı­k konumumuza dönüyoruz…

Kazanmakta­n başka hiçbir sonucu kabul etmeyen kültür öylesine bir tutkuyla içselleşti­rilmiş ki insanların oyuna farklı bir şekilde bakmasına kesinlikle izin vermiyor.

Sonuçta insanlar zaman zaman sorgulama ve pişmanlık dönemleri yaşasalar da dönüp dolaşıp fanatizm batağına saplanıyor­lar.

Belli ki toplumsal hayattaki türlü kaybedişle­rini, yeşil sahada tuttukları takımın kazanmasıy­la telafi edebilecek­lerini zannediyor­lar. Mutluluğu, duygusal tatmini futbolda arıyorlar.

Kazanan dışında hiç kimsenin mutlu ol(a)madığı bir oyuna spor denebilir mi?

Artık karşımızda spor değil, tamamen ticari faaliyete dönüşen ve paradan başka hiçbir insani değerin önemsenmed­iği bir oyun var.

Futbolu hem ahlaki hem de teknik açıdan farklı bir gelişmişli­k düzeyine taşıyabilm­ek; bilgi kadar saygı ve faziletle bezenmiş bir kültürü de oyuna hakim kılmakla mümkün olabilir ancak…

 ?? ?? Fotoğraf: Pixabay
Fotoğraf: Pixabay
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye