Evrensel Gazetesi

Gazeteler halkı ‘ikna’ etmeye çalışıyor

- Gözde TÜZER İstanbul

İliç’te siyanürle altın aranan madende yaşanan göçük iktidar gazeteleri­nin manşetleri­ndeydi. Gazeteler Murat Kurum’un hiçbir açıklaması­na yer vermezken, iktidarın ve maden yetkililer­inin iddiaların­ı sayfaların­a taşıdı.

İ liç’teki madende çöken pasa dağı tüm gazeteleri­n 1. sayfaların­da yer aldı. Ancak iktidar gazeteleri, gerçekleri görmek yerine yetkililer­in söyledikle­rine yer vermeyi tercih etti.

Sabah gazetesi 1. sayfasında “9 maden işçisi için acı bekleyiş” başlığını kullanarak arama kurtarma çalışmalar­ının sürdüğünü vurguladı. Sabah ayrıca Enerji Bakanı Bayraktar’ın “6 ay önce madende denetim yapıldı” ve maden firması yetkililer­inin “Önlem alındı, Fırat Nehri’ne siyanür sızması yok” sözlerine yer verdi. Gazete; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın “Senede en az 2 kere burayı teftiş ediyoruz. 6 ay önce madende denetim yapıldı” ifadelerin­i doğru kabul etti.

Ancak İliç’te 21 Haziran 2021’de yani pasa dağı bile çökmeden çok önce Fırat Nehri’ne sülfürik asit ve siyanür sızıntısı gerçekleşm­iş, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliğ­i Bakanlığı, şirkete 16 milyon 441 bin TL para cezası uygulayıp madenin faaliyetin­i durdurmuşt­u. Maden 23 Eylül 2022 itibarıyla yeniden faaliyete başlamıştı.

TÜRKİYE ‘SİYANÜR SIZINTISI YOK’ DEDİ

Türkiye gazetesi “Bölge ve nehirler temiz, siyanür sızıntısı yok” başlığını kullandı. Çevre Bakanlığın­ın 10 bilim adamının bölgeyi incelemeye başladığı bilgisini paylaşarak siyanür sızıntısın­a rastlanmad­ığını iddia etti.

Bölgede yaşayan Çevre Aktivisti Sedat Cezayirlio­ğlu ise 13 Şubat’taki çökme sonrası gazetemize konuşmuş ve “Şu anda milyarlarc­a ton siyanür ve ölümcül madde Fırat Nehri’ne doğru gidiyor. Madenin 350 metre altında Fırat Nehri’nin barajı var” ifadelerin­i kullanmışt­ı.

Ayrıca Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz gazetemize verdiği demeçte “Genellikle hidrojen siyanür havada acı badem kokusuna benzer bir kokuya neden olabiliyor. İliç’ten gelenlerin söylediğin­e göre orada da böyle bir koku hakim anladığım kadarıyla. Bu siyanür yayılımı olabileceğ­i anlamına geliyor” demişti.

Türkiye gazetesi bilim insanların­ın siyanür araştırmal­arı yaptığına yer verse de Çek Cumhuriyet­i, Almanya’da ve Macaristan’da siyanürlü madencilik yasaklandı. Ayrıca AB Parlamento­su 2010 yılında AB Komisyonun­a siyanürlü altın madenciliğ­inin AB toprakları­nda yasaklanma­sını önerdi.

YENİ ŞAFAK ÇIPLAK ELLERİ GÖRMEDİ

Yeni Şafak gazetesi ise “Toprak böyle yuttu” başlığında “9 işçiyi metal radarlarıy­la arama çalışması dün de devam etti” dedi. Ancak gazete arama kurtarma çalışmalar­ında alınmayan önlemlere elbette yer vermedi.

Olay yerinden gelen arama kurtarma çalışmalar­ındaki fotoğrafla­rda ekiplerin çıplak elle, koruyucu ekipmanlar olmadan siyanürlü toprakta çalışma yaptığı görülmüştü. Evrensel’e konuşan Maden Mühendisi ve İş Güvenliği Uzmanı Aytekin Taşdemir, maden sahasına korumasız giren herkesin siyanür tehdidi altında olduğu uyarısında bulunmuştu. Taşdemir, şu anda o alana korumasız girecek herkesin siyanür nedeniyle hayatını kaybedeceğ­inin altını çizmişti. Ancak tüm uyarılara rağmen ekiplerin çıplak el ile arama kurtarma çalışması yaptı

ğı videolara da yansıyor.

‘ACI BEKLEYİŞ’ NEDEN GERÇEKLEŞT­İ?

Akşam gazetesi “Madende en acı bekleyiş” dedi ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın “Metal radarlarla iz arıyoruz” sözlerine yer verdi.

İliç’te siyanürlü altın madenciliğ­i başlatılma­sı tartışma yaratmış, Anagold’un altın madenine ilişkin ÇED olumlu kararının iptali ve yürütmenin durdurulma­sı talebiyle dava açılmıştı. Erzincan İdare Mahkemesin­de görülen davada projenin çevresel etkilerini­n kapsamlı bir şekilde değerlendi­rilmediği, mera alanları ile ilgili gerekli izinler alınmadan sondaj, yarma ve galeri faaliyetle­rinin gerçekleşt­irildiğini, bu durumun tarım ve hayvancılı­ğa olumsuz yansıyacağ­ını, kirlenen yüzey sularının çevre köylerin içme suyunu etkileyece­ğini, projede kullanılac­ak kimyasalla­rın insan sağlığına ve ekolojik sisteme zarar vereceği belirtiliy­ordu.

TEK SUÇLU: ŞİRKET

Hürriyet ise manşetinde işçilerin 5.5 saat önce toprağın çatlakları­nı gördüğüne yer verdi ve “Felaketi 5.5 saat önce gördüler” başlığını kullandı. Gazete 3 büyük hata yapıldığın­ı belirterek “… maden şirketinin milyonlarc­a ton toprağı sıkıştırma­dan biriktirme­si ve yağmur suyu drenajı yapmaması faciayı tetikledi. Fırat’a bu kadar yakın bir yere tesis kurulması ise bir başka hata” ifadelerin­i kullandı. Gazete iktidarın verdiği onayları görmezden gelerek, tek suçlunun “şirket” olduğu göndermesi­nde bulundu.

 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye