Felaketi 11 yıl önce uyardık
İliç’te meydana gelen maden faciasından 11 yıl önce yaptığımız Çepeçevre Yaşam programında riske dikkat çekmiştik. O dönem TMMOB Yönetim Kurulu üyesi olan Metalürji Yüksek Mühendisi Cemalettin Küçük, siyanürlü altın işletmesini karşıdan gören bir tepeden yaptığımız çekimlerde, pasa yığınlarında o günlerde bile görülen kaymalara işaret ederek, bunun ileride çok büyük bir felaketle sonuçlanabileceği uyarısında bulunmuştu.
30 MART 2013 TARİHİNDE İLİÇ’TE MADEN ALANINI ÇEKMİŞTİK
Altın madenine karşı ilçede düzenlenen bir panele katılmak için gittiğimiz İliç’te panelin yapılacağı günün sabahında maden sahasına da gitmiştik. TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Cemalettin Küçük ve İliç Çevre Platformu yöneticileriyle gittiğimiz alan maden işletmelerini tam karşıdan gören bir konumdaydı. Gittiğimiz bölgede 06.30 saatlerinde bile havada acı badem kokusu gibi hissedilen hidrojen siyanür kokusunun olduğunu belirten Küçük, bölgede çok fazla durmanın yaşamımızı tehlikeye atmak anlamına geleceği uyarısında bulunmuştu. Maden işletmelerinin eğimli bir tepenin yamacında, Fırat Nehri’nin ana kolu olan Karasu Nehri’ne 300-400 metre uzaklıkta olmasının yol açtığı risklere dikkat çeken Küçük, madenin siyanürlü çözeltilerle altının ayrıştırıldığı yığın liçi bölgesindeki kaymaya dikkat çekmişti. Küçük, öğleden sonraki panelde bu kaymayı aktararak ileriki yıllarda pasaların daha da yükselmesi ile milyonlarca tonluk pasanın Fırat Nehri’ne akacağını dile getirmişti.
ABD’YE İKNA GEZİSİ DÜZENLENDİ
Panelde ülkenin dört bir yanındaki altın madeni işletmelerinin yol açtığı çevre ve sağlık sorunlarına dikkat çekilmişti. Toplantıda söz alan İliçliler de bütün bürokratların maden yanlısı tutumlarından yakınmışlardı.
Programın en dikkat çeken söyleşilerinden birisi ise madenin faaliyete geçmesinden hemen önce
ABD’YE kafileler halinde götürülenlerin içinde yer alan bir esnafın anlattıkları oldu. Maden işletmesine halkı ikna etmek için o dönemlerde ilçedeki bütün siyasi partilerden temsilciler, köy muhtarları, dernek başkanları, belediye ve diğer kurum yöneticilerinin aralarında olduğu onlarca kişi Abd’deki altın madeni işletmesine inceleme gezisi adı altında götürülmüştü. Bu geziye katılanlardan o zamanlar MHP ilçe yönetiminde olan Süleyman Durgun kameralarımıza şunları söylemişti: “Götürüldüğümüz madenler yerleşim yerlerine çok uzaktaydı. Yerleşim yerine yakın olan yerlerde ise kimse yaşamıyordu. Yerleşim yerlerinin neden bu kadar ıssız olduğunu sorduğumda beni geçiştirdiler. Geziden döndükten iki gün sonra şirketin halkla ilişkiler müdürü bize teyit amacıyla bir kağıt imzalatmaya çalıştı. ABD’YE gittiğimize dair bir kağıttı. Kağıtta, siyanürle ayrıştırma yapılan madenleri gördüğümüz ve siyanürün doğaya, hayvanlara ve insanlara herhangi bir zarar vermediği yazıyordu. Siyanür konusunda bir bilgim olmadığı için kağıdı imzalamayı reddettim. Zaten geziden döndükten sonra tuhaf şeyler oldu. Burada söz sahibi olan, arazi sahibi insanlar madende işe alındı. Madene karşı çıkan siyasiler madenden taraf oldu. Hatta kaymakam bile muhtarlarla toplantı düzenleyip maden konusunda olumlu bir algı yaratmaya çalıştı.”