BERGAMA’DA CANSİPERANE ŞİRKET SAVUNUSU
SÖMÜRGECİ maden şirketleri Türkiye’de siyanürle altın aramaya ilk olarak 2002 yılında Bergama’da başlamıştı. O dönem Eurogold (Normdany) Şirketinin kapatılması talep edilirken, bölgedeki işsizliği de koz olarak kullanan Maden-İş yönetimi bölgede bir miting düzenleyerek madenin faaliyetine devam etmesini istemişti.
Maden-İş Soma Şube Başkan Yardımcısı Mehmet Saç, mitingde yaptığı konuşmada şirketi şu sözlerle savunmuştu: “Bergama Ovacık Altın Madeni üretimini sürdürmek zorundadır. Çevre ve insan sağlığına zarar verecek olursa buna ilk sendikamız karşı çıkacaktır. İster istemez belirli çıkar gruplarının çevre ve insan sağlığı ile ilgili duyguları istismar ettiği şüphesi artıyor. Eğer, Bergama altın madeni mevcut durumda, işlevlerini yerine getiriyorsa, biz sendika olarak üyelerimizin, halkımızın çıkarları için, bu işletmenin devamını istiyoruz.”
REFERANS VERDİĞİ SOMA’YDI
Konuşmasında referans olarak 2014’te cumhuriyet tarihinin en büyük işçi katliamının yaşandığı Soma’yı referans veren Saç, “Bergama’nın çok yakınında olan Soma halkı da toprağın binlerce metre derinliğinden çıkan kömürle doyuyor ve şükrediyor. Simsiyah kömürün yaşamımızı nasıl aydınlattığını bilen Bergamalıların ışıl ışıl parlayan altının kıymetini bileceğini umut ediyoruz” demişti.
İŞÇİLER ATILIRKEN SESSİZDİ
Eurogold’un (Normandy) kapatılmaması için Bergama’da miting düzenleyen Maden-İş yöneticileri, aynı dönemde Türkiye Kömür İşletmelerinde (TKİ) başlatılan işçi kıyımına karşı üç maymunu oynamıştı. Onlarca işçinin işten atılmasını yazılı açıklamalarla geçiştirmeye çalışan Maden-İş yöneticileri, resen emeklilik adı altında onlarca işçinin kapı önüne konulduğu TKİ’YE bağlı işletmelere uğramamıştı. İşten atmaların en çok yaşandığı Güney Ege Linyitleri İşletmesi (GELİ) Bölge Müdürlüğü bünyesinde çalışan işçiler, “Sendika bize sahip çıkmadı. Biz de en azından bazı ekonomik haklarımızı kaybetmemek için emekliliği kabul etmek zorunda kaldık” dedi.