MISIRLILAR NASIL BİR TÜRK CUMHURBAŞKANI İLE MUHATAP OLDUKLARINI ANLIYORLAR MI?
SISI’NIN Esad kadar uzun süre direnmesi Erdoğan’ın hesaplarını değiştirdi.
Mısırlılar karşılarında Erdoğan’ın ayaklarını bastığı her yerde birden fazla yüzü olan bir Türk Cumhurbaşkanı buldular. Gerilimi tırman dırma yolunda başarısız olduktan sonra Kahire ziyareti, Erdoğan’ın geri çekilmesinin ve çıkar ların ve ekonomik krizin etkisi altında çark et mesinin doruk noktasıdır. Ancak bu geri dönü şe güvenilebilir mi?
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Er doğan’ın çarşamba günü Kahire’ye yaptığı ziya ret Mısırlıların kafasında pek çok soru işareti bıraktı. Ülkelerinde gördükleri dostane kişilik, liderlerinin suçlandığı kişiliğin aynısıydı; sanki nezaket ve gaddarlık bir insanın yapısının önemli bir parçasıymış gibi ve onunla muhatap olanlar bu değişime yol açan zamanlama fark lılıklarını dikkate almalı.
Mısır, Türkiye Cumhurbaşkanının son yıllar da çatışmalarla elde edemediği stratejik önem açısından Suriye’den sonra ikinci siyasi projesi gibi görünüyor. İhvan’ın bölgesel yayılma sürecinde ana kol olarak benimsenmesi, Mısır hükümetini ve halkını hangi Erdoğan’la karşı karşıya olduklarını bilmeye zorluyor.
Erdoğan pragmatist-İhvancı mı yoksa pragmatist-sekülerist mi? İki durumun ortak özelliği (pragmatizm), Suriye, Libya, Mısır ve ba zı Körfez ülkeleri de dahil olmak üzere dış yö nelimlerinde ayarlamalar yaptıktan ve merke zinde İhvan’ın bulunduğu İslamcı hareketi böl gesel projesinde savaş başlığı olarak benimse me konusundaki tutumunu değiştirdikten son ra Kahire’nin onunla nasıl başa çıkacağını belir liyor.
Erdoğan, halifeliği geri getirecek Müslüman liderden, Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi reji miyle uzlaştıktan sonra, kendisine ve onlara pahalıya mal olan şüpheli niyetli bir dosta dö nüştü.
Libya krizi, Türkiye’nin Suriye ve Irak’ta de vam eden müdahaleleri ve Doğu Akdeniz pro jeleri gibi tartışmalı konularda önemli mutaba katlar sağlanmadan ve Gazze Şeridi’ndeki sa vaşın sonuçları, Sudan’daki çatışma ve Somali ile Etiyopya arasındaki anlaşmazlıkla başa çık mak için ortak paydalar formüle edilmeden iki ülke arasındaki ilişkilerin istikrarlı bir düzeye ulaştığını söylemek zordur ve bu konularda her iki tarafın da niteliksel avantajları veya göreceli dezavantajları vardır.
Çıkarların değiş tokuşu ve her iki tarafın çıkarlarının elde edilmesi, ilişkilerdeki gücün derecesini ve ne ölçüde ulaşabileceklerini test etmenin iyi bir yoludur, çünkü Mısırlıların Erdoğan’ın yönelimleri hakkındaki endişeleri, Erdoğan onlara değişiminin taktiksel değil stratejik olduğunu kanıtlamadan önce aşılmayacaktır.