Florence Nightingale’de zam isteyen işçilerden üçü işten atıldı
GAYRETTEPE’DE bulunan Florence Nightingale Hastanesinde 3 işçi yüzde 30’luk ücret zammına tepki gösterince işten atıldı. İşten atılan işçiler, hastanenin zorla istifa metni imzalatmaya çalıştığını, imzalamamaları karşılığında “Başka yerlerde çalışamazsın” diye tehdit edildiklerini söyledi.
Gayrettepe’de bulunan Florence Nightingale Hastanesinde, işçi statüsünde çalışan 514 kişi var. İstanbul genelindeki diğer Florence Nightingale hastaneleriyle birlikte toplam 2 bin 500’den fazla çalışanı olan özel hastanede işçiler ortalama 22 bin lira ücret alıyor. Hastanenin işçi ücretlerine asgari ücret zammının da altında yüzde 30 zam yapmasına tepki gösteren 3 işçi, yöneticiler tarafından çağrıldıklarını tazminatları verilerek işten atıldıklarını anlattı.
‘40 İŞÇİ TOPLANIP GÖRÜŞMEYE GİTTİK’
Florence Nightingale Hastanesinde 17 yıldır çalışan zam istediği için işten atılan işçilerden olan Bülent D. “Ocak’ta yüzde 30 oranında zam yapıldı. Ciddi bir kesim bu zamdan memnun olmadı. Teknikerler olarak randevu talep ettik, görüşeceğimizi duyan geldi, bir anda 40 kişi olduk. Yöneticiler önce bizi sırayla tek tek çağıracağını söyledi ama biz bunu kabul etmedik, hep birlikte görüşmek istedik. Maaş sonrası zaten herkes kapıya dayanıyor. Önce bana sus payı vermek istediler, ‘Ne kadar istiyorsun’ diye sordular. Biz yüzde 30 zammın üstüne bir bu kadar daha zam istediğimizi, bunu bütün arkadaşlar olarak istediğimizi söyledim. Bunu yapmayacaklarını söylediler” dedi.
Hastanede anestezi teknikeri olarak 4.5 yıldır çalışan bir işçi ise yaşadıklarını şöyle anlattı: “Maaşların zaten yetersiz olmasından dolayı ameliyathane çalışanları olarak yetkililerle görüşmek için görüşme talebinde bulunduk. Bize hitap şekilleri çok kaba ve saygısızcaydı. Önce bizi kabul etmek istemediler, ısrar edince mesai saati bittiğinde bizi görüşmeye çağıracaklarını söyleyip bizi çalışma alanımıza gönderdiler. Arayıp çağırdıklarında görüşmek üzere tekrar toplantı odasına gittik ve bizi azarlayarak ‘Sizi tek tek çağırmıştık bu ne toplaşıp gelmişsiniz’ diyerek kabul etmek istemediler. Tek tek görüşmek istemediğimizi söyleyince oturup görüşmeye başladık. Biz neden orada olduğumuzu anlatmak isterken çoğunlukla bizi dinlemek yerine söylemeye çalıştıklarımızı baskılamaya çalıştılar. Biz zam oranını ve maaşlarımızın yetersizliğini konuşmaya çalıştıkça onlar bizi suçlamaya başladılar ve kovmakla tehdit ettiler. Kendimizi olabildiğince anlatmaya çalışıp görüşmeyi sonlandırdık”
‘SİCİLİNİZE İŞLER DİYEREK TEHDİT ETTİLER’
Hastane yönetiminin işçiler arasında öne çıkanları ayrıca çağırdığını anlatan Bülent D. ayrıca çağrılanların içerisinde olduğunu söyleyerek, “Bizi işten atacaklarını söylediler. İşten atmayı kabul etmedik, önümüze koydukları kağıdı da. Bize, ‘Tazminatınızı vereceğiz, imzalamazsanız sicilinize işler hiçbir yerde iş bulamazsınız’ diye tehdit ettiler. O günün akşamında yöneticinin kapısına giden 40 arkadaşımızı da çağırmışlar. Zorla tutanak imzalatmışlar. Bir arkadaşımızın çocuğu da hastanede işe başlamıştı, onu da ‘Çocuğunu da işten çıkarırız’ diyerek tehdit etmişler. Çalışanlar imzalamak zorunda kalmış sonunda, bir tane arkadaşımız imzalamadığı için işten atılmış. Bizimle beraber 3 kişi işten atılmış oldu” diye konuştu.
‘GEÇİNEMİYORUZ’
İşten atma kararının ardından, arkadaşlarıyla vedalaşmalarına dahi izin evrilmediğini söyleyen Bülent D. “İçerideki arkadaşların söylediğine göre, içeride mobbing ve baskı artmış. Bundan sonra hiç kimseye rahat yüzü göstermemek için uğraşacaklar. Ama benim aldığım ücret son 29 bin 500 idi, ki ben 17 senelik çalışanım.
Diğer arkadaşların ortalama ücreti 22 bin. Benim 2 çocuğum var, borçlarım var. Hepimizin durumu böyle nasıl geçinelim? Ücretimizi asgari ücrete eşitlemeye çalışıyorlar. Yaptığımız iş değerli, günlük 14-18 saat çalıştığımız zamanlar oluyor. Hakkını arayan kim varsa yalnızlaştırılıyor. Birlik ve dayanışmayı sürdürmemiz gerekiyor anca öyle kazanırız” dedi.
Bülent D. yönetimin işten atma gerekçesi olarak, “Planlı ameliyatlara geç iştirak etmeniz işi bilerek ve isteyerek ameliyathane işleyişini aksatmış olduğunuz yapmış olduğunuz bu olayın kanunsuz direniş olması sebebiyle” söylüyor ve ekliyor: “Aksama yoktu, bütün planlı ameliyatlar yapılmıştı o gün. Bizi görüşmeye de kendileri çağırdılar” dedi.
İddialara ilişkin hastane yönetimini aradık, hastanenin kurumsal iletişim hattına ulaştık, görüştüğümüz kişi, “Biz bundan haberdar değiliz, ama bizim hastanemiz kurumsal olarak asla böyle bir yaklaşımda bulunmaz. Konuyu soruşturacağız ve dönüş yapacağız” dedi. Ancak dönüş sağlamadılar.