YIKILAN YENİ BİNALAR
USTA Belgesel Yönetmeni Victor Kossakovsky, insanlığın gezegendeki geleceğini sorguladığı filmi “Architecton” ile Berlinale’nin ana yarışmasının etkileyici filmlerinden birini sundu. İtalyan Mi - mar Michele De Lucchi’nin bahçesine eklediği bir açık hava düzenlemesi üzerinden insanlık tarihine iki malzeme (taş ve beton) üzerinden bakan film, inşa ve yıkım üzerinden ilerliyor.
Anlatı sinemasının kalıplarını reddeden belgesel, beklenmedik şekilde Türkiye’nin gündemini de yakalayan bir yö - ne sahip. Binlerce yıldır ayakta duran anıtsal yapıların karşısına kısa süre bile ayakta duramayanların tezatlığını yerleştiren Kossakovsky, kamerasını deprem sonrası Hatay’a çeviriyor. Sovyet sinema geleneğinden gelen sinemacının Hatay’daki yıkımın çapına dair görüntülerinin Türkiyeli izleyici için bambaşka bir kahredici yönü olduğu söylenebilir.
Kossakovsky, ölür gibi kesilen ağaçlar ve verimsiz, çorak çukurlara dönüştürülen arazileri gösterirken siyanür ile altın aranan sahalara da yer veriyor. Filmdeki altın madenlerinin nerede çekildiği, tüm altın madeni sahaları geride bıraktığı yıkımla birbirine benzediği için belli değil. Ancak filmde bu bölümlerde İliç’teki faciayı düşünmemek de mümkün değil. “Architecton”, gezegende hızlı inşa ve kapitalizmin yıkımının karşısına Mimar De Lucchi’nin bahçesine inşa ettiği ekolojik bir alan yaratan “yaşam dairesi”nin elzemini yerleştiriyor. “Yaşam dairesi”nin genişletme yollarını araştırmak, tüm gezegenin geleceği için önem - li ancak son bir yıl itibarıyla Türkiye için değeri belki daha da fazla.