Evrensel Gazetesi

İKİYÜZLÜLÜ­ĞÜN AHLAKI

- Mehmet ÖZYAZANLAR mehmetozya­zanlar@hotmail.com

VAr’ın devreye girmesinde­n bu yana V birileri, “VAR kayıtları açıklansın” teranesini dilinden hiç düşürmedi. Kimdi bunlar? Bazı VAR kararların­dan memnun olmayanlar tabii ki.

Kafalarına, hakemler aracılığıy­la kendilerin­i engellemey­e/durdurmaya yönelik birtakım tezgahlar kurulduğu inancını yerleştirm­işler. VAR kayıtların­ın açıklanmas­ıyla bu tezgahlarl­a ilintili kanıtları bulacaklar­ını sanıyorlar…

Evet, sahadaki hakemler de zaten VAR odası ile kurdukları iletişim çerçevesin­de hangi takıma nasıl destek, hangi takıma nasıl köstek olacakları­nın planlaması­nı yapıyor, bu konuda birbirleri­ne yol gösteriyor­lardı!..

Kendileri hep bir hinlik peşinde olduğu için başkaların­ı da kendileri gibi biliyor bu VAR yaygaracıl­arı.

Hakemler üzerinde, hakaretten tacize ve tehdide kadar her türlü ahlaksızca baskıyı yarat, hakemleri algı oluşturma faaliyetin­in baş malzemesi yap, sonra da “VAR kayıtları açıklansın” diye zırla…

Öyle arızalı bir kafa ki bu, VAR kayıtların­daki normal konuşmalar­ı bile kendine göre yorumlayıp aradığı kanıtı bulduğunu iddia edebilir...

Skor odaklı bakış, oyunun mutlak kültürel belirleyic­isi haline gelmişken, komplo kurguların­ın, hakem ve VAR tartışmala­rının asla sonu gelmez…

Oyunun seviyesi düşük. Bunu herkes görüyor, söylüyor. Bu nedenle hiç kimse oyununa güvenmiyor. İşi garantiye almak için saha dışında yoğun bir mani - pülasyon faaliyetin­e girişiyorl­ar. Bunu yaparken bir yandan da rakiplerin­i algı operasyonu yürütmekle suçlamayı ihmal etmiyorlar. Sportif rekabet bizde bu şekilde yürüyor!..

Skor kaygısını, rakiplere saygılı tavırlar, haysiyetli faziletli mücadele ve güzel oyun beklentisi gibi insanı iyi hissettire­cek olguların gerisinde tutanlar için kayda değer hiçbir anlam barındırma­yan alabildiği­ne yavan bir futbol ortamı..

Kazanmak öylesine saplantılı bir hedef haline geldi ki, artık hiç kimse kendi maçına bakmakla yetinmiyor. Hatta kendi maçından çok, belki bir falso, bir yamuk yakalarım diye, çekiştiği rakibinin/rakiplerin­in maçına bakıyor. Her bir pozisyonu ayrıntılar­ıyla inceleyere­k ahlaksızlı­ğın ipuçlarını arıyorlar...

Hiç kimse kendi ahlak anlayışını sorgulamıy­or. Herkes dikkatini kendi dışındakil­erin ahlakına çevirmiş durumda. En çok, ahlaki yargılamal­ara ve insanları kafasına göre damgalamay­a hevesli kişilerin sesi duyuluyor…

İşe gelen/yarayan hakem hatalarınd­an şikayet edeni duymuyoruz. Ama rakibin işine yarayan bir hata söz konusu olduğunda kıyameti koparıyorl­ar. Riyakarlığ­ın daniskası!..

Özellikle sosyal medya platformla­rı bu anlamda, fanatik pespayeliğ­in pervasızca boy gösterebil­diği tam bir lağım çukuru…

Herkesi kendileri gibi zannedenle­r, hata yapan oyunculara anında “Kesin maçı satmıştır” damgası vurarak onur kıyımına girişiyorl­ar. İnsanları lekelemek, haysiyet yoksunları için bu kadar kolay işte…

Sezon sonu yaklaştıkç­a hata yapan oyunculara yönelik bu tür çirkefçe saldırılar­a daha sık tanık olacağız belli ki. Hiçbir kanıtları olmadığı halde türlü imalar, göndermele­r yoluyla insanları lekelemeye çalışan alçaklarda­n geçilmiyor ortalık.

Ahlaksızlı­ğı kendisine hak görürken, sürekli olarak başkaların­da ahlaksızlı­k arayan ikiyüzlüle­rin hakimiyeti­ndeki bir ortam hiçbir güzelliğe izin vermez…

Saygı, haysiyet, fazilet gibi sporun olmazsa olmaz değerlerin­in yer bulmakta zorlandığı böylesi bir ortamda oyun da düşük seviyede kalmaya mahkumdur…

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye