Metal sözleşmesinin uygulanmadığı Ege Çelik’te sendikacılar sessiz
Ocak ayı sonunda imzalanan MESS grup toplu iş sözleşmesinin ardından sözleşmeyi uygulamayı kabul etmeyerek ‘Yeniden yapılanmaya’ giden işyeri sayısı artıyor. İzmir Aliağa’da faaliyet gösteren Micha’dan sonra Ege Çelik’te de patron sözleşmedeki zammı uygulamıyor, fabrikayı sendikasızlaştırmak isteyen Ege Çelik patronu işçilerin çıkışını verip taşeron şirketten tekrar işe alıyor. 10 günlük süre zarfında ‘Çıktı girdi’ yapmayı kabul etmeyen 50’ye yakın işçinin işten atıldığını anlatan Ege Çelik işçileri, işten atılanlar arasında sendika temsilcilerinin de olduğunu ancak fabrikada örgütlü olan Türk Metal’in yaşananlar karşısında sessiz kaldığını söylüyor.
‘ONLAR SENDİKAYI SENDİKACILAR BİZİ TANIMIYOR’
Bir sene boyunca açlık sınırında ücretlere çalıştıklarını, ücretlerde iyileştirme istediklerinde Ege Çelik yöneticilerinin ‘Sözleşmeniz var, bekleyin’ dediğini anlatan Ege Çelik işçisi, “Sözleşme olduğunda zam miktarını yüksek bulmuş olacaklar ki sevkiyat ve iş makineleri kısmını taşerona devredeceklerini, sendikadan istifa etmemizi istediler. Şayet dediklerini yapacak olursak daha yeni 32 bin liraya çıkan ücretlerimiz 22 bin liraya düşecek. Geriye dönük paraları ödemek bunları rahatsız ediyor. İsteklerini kabul etmeyenleri çıkarıyorlar. Ben kaç kişi çıkarıldı bilemiyorum, bir açıklama, bilgilendirme olmuyor. Onlar sendikayı sendikacılar da bizi tanımıyor. Şu an iş yerinde sanki sendika yokmuş gibi, herkes tedirgin. Acaba bugün kimler gidecek, ben de çıkarılacak mıyım diye endişe içinde” diyerek, işletmenin bir çeşit üretim sıkıntısı yaşadığını ama bunda işçilerin payının olmadığını, kabahatin ise işçilere kesildiğini anlattı.
‘EKMEĞİMİZE, İŞİMİZE GÖZLERİNİ DİKTİLER’
Yaklaşık 3 ay önce çatının çöktüğünü ve hâlâ yapılmadığını söyleyen Ege Çelik işçisi, “Ocağın biri atıl durumda. Diğer ocak yapılacaktı onu da beceremeyen bir yönetici kesimi var ki sorma gitsin. Milyonlarca dolarlık işi çöpe çevirdiler. Ocak yapacağız diye başladılar şimdi koca ocak çöp oldu, attılar bir köşeye. O kadar aymaz bir yönetici kesimi ki, çatı çökmesini kısmi çalışmaya başvuru yaparken ‘doğal afet’ diye yutturmaya çalıştıkları söyleniyor. Denetlemeye gelenler de bunların bahanesini kabul etmemiş. Kısmi çalışma ödeneği için destek de alamadıklarını söylüyorlar. Şimdi gözlerini bizim ekmeğimize, işimize dikmiş durumdalar. Şayet fabrika istedikleri kadar kazanmıyorsa bu biz işçilerin suçu değil, yöneticilerin kabahati. Sorunu orada aramak zorundalar” dedi.
‘TAŞERON ÇALIŞMA BİR YERDE BAŞLARSA HER BÖLÜME GİRER’
Örgütlü oldukları Türk Metal Sendikasının daha aktif olması gerektiğini söyleyen işçi, “Sendikacılar bir şey yapmıyor. Gerçi kendi temsilcisi işten çıkarıldı onun için bir şey yapamıyor ki bizim için yapsın. İnsanlarda bekleyiş var, sonu ne olacak diye. Taşeron çalışma bir yerde başlarsa her bölüme girer. Kuralsız çalışma, güvencesizlik iş kazası, iş cinayeti demek. Sendikacıların tutum alması gerekir. Ama onlar da ‘Şirketin yasal hakları var onları kullanabilir’ gibi şeyler geveliyor. Nedense hep şirketin yasal hakları oluyor işçilerin olmuyor” diye konuştu.
İş yerinde zaten zayıf olan birliğin EYT uygulaması ile daha da zayıfladığını vurgulayan işçi, “Şimdi Eyt’liler başka davranıyor normal işçiler başka. Zaten birlik bütünlük kurmakta zorlanıyorduk bir de Eyt’liler çıktı başımıza” diyerek, birlikteliğin önemine değindi. İşçiler, işten çıkarılanların da girdi çıktı yaparak tekrar iş başı yapanların da kıdem, ihbar gibi haklarının aynı gün verildiğini, uzlaşmayı kabul etmeyip de işe iade davası açacak olanlara haklarının verilmediğini, şirketin istediğini yapmakta kararlı davrandığını anlattı.