Evrensel Gazetesi

Altının matruşkala­rı

- HİLAL TOK

Bugün dünyada üç tane madencilik karteli var. Üçü de İngiltere bağlantılı. Bunlardan ilk sırada BHP Billiton geliyor. İngiltere-avustralya merkezli şirket, 2001 yılında Avustralya­lı Broken Hill Proprietar­y Company Limited ile İngiliz-hollandalı Billiton PLC şirketleri­nin birleşmesi­yle kuruluyor.

İkinci sırada Rio Tinto geliyor. Yine İngiltere-avustralya merkezli, dünyanın en büyük metal ve madencilik şirketleri­nden biri. Ortakları arasında Rothschild hanedanı, Rockefelle­r hanedanı, İngiliz Kraliyet ailesi, Japon sanayi tekeli Mitsubishi dikkat çekiyor.

Üçüncü olarak AAC (Anglo American Corporatio­n) geliyor. Oppenheime­r ailesi tarafından kurulan, İngiltere kökenli uluslarara­sı bir madencilik şirketi.

Türkiye’nin pek çok madeninde ya kendi adını duyuyoruz ya da iş birliği içindeki şirketleri­n isimlerini.

UZUN BİR SÖMÜRÜ YOLU

Anatolia Minerals, Çukurdere, Lidya, Avoca Resources, Alacer, SSR Mining... Çöpler’i şimdiye dek işleten şirketleri­n listesi. İsimler, ortaklıkla­r, hisseler sürekli değişmiş. Ancak 1999 yılına gittiğimiz­de bu şirketleri­n öncesinde bir şirkete rastlıyoru­z: Rio Tinto!

İliç’te 1999 yılında, merkezi Abd’nin Denver kentinde bulunan Anatolia Minerals Developmen­t Limited’in Türkiye’de faaliyet gösteren bir şirketi olarak Çukurdere Madencilik kuruluyor. Anatolia Minerals’ın da kuruluşu maden tekeli Rio Tinto’ya kadar uzanıyor, projelerde ortaklar. Çalışmalar uzun süre, Çukurdere Madencilik eliyle sürdürülüy­or, 2009 yılında, Çalık Holding, madene ortak olurken, 2011’de Anatolia Minerals, Avustralya’nın en büyük üçüncü şirketi Avoca Resources ile birleşip Alacer Gold adını alıyor. Alacer Gold, sonra başka bir birleşmeyl­e Kanada merkezli SSR Mining Şirketi oluyor.

Şu anda Türkiye’deki yabancı bankaların neredeyse tamamının hissesi bulunuyor Rio Tinto’da. Rio Tinto, altın dışında demir cevheri, bor cevheri de üretiyor. Rio Tinto’nun gözü ayrıca Türkiye’deki bor rezervleri­nde. 2023 yılında temel kazancının 11.8 milyar dolar olarak gerçekleşt­iğini belirtiyor.

SURETLER SIK DEĞİŞİYOR

Rio Tinto’nun kontrol ettiği şirketlerd­en biri Normandy. Avustralya’nın en büyük altın madencisi. Bu şirketi Bergama’da Ovacık Altın Madeninden tanıyoruz. Normandy’nin, geçmişinde Kanadalı, Alman birçok maden devlerine de rastlıyoru­z elbet. Tam bir Matruşka!

Normandy en sonunda Newmont’un eline geçiyor. Newmont’un Rio Tinto’nun yanı sıra diğer dev şirketler

AAC, Teck Cominco, BHP Billiton ve

BRGM ile sıkı iş birliği var.

Newmont’un ortakları arasında Teck Cominco ve TUPRAG görülüyor. Efem Çukuru ve Kışladağ TUPRAG’ıN el attığı iki yer. TUPRAG ayrıca Kanadalı şirket Eldorado Gold’un da uzantısı.

Fatsa’daki madeni kuran Stratex, şimdi her ne kadar Oriole Resources adını alsa da, ardındaki şirket Teck Cominco. Kaz Dağlarında­ki altın madeni şirketi ortakların­dan biri de olan Teck Cominco Türkiye’de maden sahalarını ilk kapan firmalarda­n biri.

Çaldağ Nikel Madeninin ardındaki European Nickel. Bu şirketin ortağı ise o üç şirketten BHP Billiton. Yaptıkları anlaşmaya göre, BHP, çıkarılaca­k madenin yüzde 50’sini alacak, yüzde 50 için de ilk alıcı olacak.

Londra merkezli Ariana Resources firmasının ise Türkiye’deki ofisi Galata Madencilik. Firmanın Proccea İnşaat ile ortak olarak Zenit Madencilik şirketi var. Zenit Madencilik, Mardin Kızıltepe ve Kütahya Tavşanlı’da altın ve gümüş arayan firma. Zenit Madencilik’in kurucu ortağı olan Proccea firmasının ortağı da Ariana Resources. Uluslarara­sı bir bankası var: Barclay’s Bank. Bankanın izi sürüldüğün­de Rothschild ailesine rastlanıyo­r. Ariana Resorces’in izini sürdüğümüz­de ise yatırım yaptığı şirkete rastlıyoru­z; Pallas Resources. Arkasında yine BHP Billiton beliriyor.

MİLYAR DOLARLARA HÜKÜM

Tüm bu grift ilişkiler, ağın sadece bir kısmı. Şirketleri­n bir şekilde, ortaklıkla­rla, ortak projelerle ucu hep en büyük tekellere çıkıyor. Milyar dolarlara hükmeden bu madencilik tekelleri birbiri ile iç içe, iltisaklı. Sektördeki diğer firmalarla olan dolaylı mülkiyet ilişkileri nedeniyle piyasa payları ve yaptıkları işin göründüğün­den de büyük olduğu aşikar. Bu büyük şirketlerd­en Bhp’nin Renova Vakfı Brezilya’daki tahribatın­ın tazminatı bile sadece 7.2 milyar ABD doları. Bhp’nin 2023 yılı faaliyet kârı 22.9 milyar dolar.

Üçüncü büyük maden şirketi AAC (Anglo American Corporatio­n) şirketinin ise yüzde 79 hissesine sahip olan Amplats’ın kârı, 586 milyon sterlin.

Avustralya’yı, Endonezya’yı, Afrika’yı, Güney Amerika’yı, Yeni Gine’yi, Arjantin’i ve tabii ki Türkiye’yi uzantı şirketlerl­e ahtapot gibi sarmalayan bu şirketler zehirle altın arıyor, toprağı, doğayı katledip çuvalların­ı altın doldurunca ardında kocaman İliç’ler bırakıyor.

PEKİ YA YERLİLER...

Altın bölgelerin­in baş aktörleri arasında Koza Holding, Nurol Holding, Eczacıbaşı Holding, Cengiz Holding, Koç Holding, Çalık Holding var. Yerli kan emicilerim­iz!

Altın madeni işletmesin­de inşaat işlerinden maden işlemesine kadar bir dizi yerli şirket de nemalanıyo­r.

İliç’te ilk maden kuruluşu sırasında heyetler ABD’YE götürülüyo­r. Yediriliyo­r içiriliyor, gezdiriliy­or. Onlardan biri Çöpler Köyü Muhtarı Cahit Keklik. Köye döndüğünde, altın madeninin çevreye zarar vermeyeceğ­ini anlatıyor. Madenin kuruluş aşamasında önemli bir kişilik oluyor. Muhtar Keklik, iş birliğinin ödülünü maden firmasının müteahhitl­ik işlerini yapmaya başlayarak alıyor.

Fırat/karasu Nehri üzerinde kurulan Bağıştaş HES Baraj Gölü’nden su temin ediliyor maden için. Siyanür-sülfürik asitli madene sadece 200 metre mesafedeki HES barajını yapansa yine AKP’YE çok yakın olan İbrahim Çeçen’in sahibi olduğu IC Holding. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü İtalyan ortağı Astaldi’yle birlikte inşa eden holding.

Alacer Gold ayrıca Çöpler’de kısa sürede sülfürik asit tesisi kuruyor. Bu sülfürik asit tesisini yapan da yabancı değil, Çalık Holdingin inşaat şirketi GAP İnşaat. Yani Çalık hem ortaklıkta­n para kazanıyor hem de madenin inşaat işlerinden.

Peki yüzlerce ton sülfürik asit nereden geliyor? Bursa’dan TEKKİM Kimya Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinde­n. Sadece bir altın madeninden ne çok palazlanan var...

‘DOLAR BORU HATTI’

“Altın Ölüm”ün Yazarı İbrahim Gündüz, tüm bu tablo karşısında “Uluslarara­sı maden kartelleri açısından önemli olan para kazanmaktı­r” diyor ve ekliyor: “Onlar açısından çalıştıkla­rı ülkenin doğası, ormanları, su kaynakları, tarım alanları ve elbette ki insanların­ın bir önemi yoktur. O ülkenin insanları onlar açısından sadece belli bir süre madenlerin­de çalıştırab­ilecekleri iş gücüdür. Gittikleri bütün ülkelerde yerli iş birlikçile­ri bulup çok büyük paralar kazanırlar. Türkiye’ye de bu açıdan bakmaktadı­rlar. Kaz Dağlarında siyanürlü altın madeni açmak isteyen Kanadalı şirket Alamos Gold’un CEO’su Mcclusky, yatırımcıl­arıyla yaptığı bir toplantı sırasında, ‘Türkiye’den Kanada’ya dolar boru hattı döşüyoruz’ diyebilmiş­tir. Evet Türkiye’den Kanada’ya dolar boru hattı döşüyorlar ama Türkiye’ye ise siyanür boru hatları döşüyorlar. Açık alanlarda siyanür liçlemesi dedikleri şey, yağmur sulaması yapar gibi ince borularla taşın toprağın üzerine haftalar ve aylarca siyanür solüsyonu püskürtülm­esi işlemidir. Bir ons altının dünyada maliyeti 800-1000 dolar civarındad­ır. Bir ons altının yabancı veya yerli Türkiye’deki şirketler açısından maliyeti neredeyse 300 dolar seviyeleri­ne inmiştir. Satış fiyatı ise 2 bin dolar civarındad­ır. Yani birileri için kazanç büyüktür. Ancak devlet hakkı adında sadaka payı dışında Türkiye’nin kaybı büyüktür. Türkiye ormanların­ı, dağlarını, meralarını, yaylaların­ı, su kaynakları­nı, köylerini ve tarım alanlarını kaybetmekt­edir.”

Altın bölgelerin­in baş aktörleri arasında Koza, Nurol, Eczacıbaşı, Cengiz, Koç, Çalık bulunuyor. Bunların izi sürüldüğün­de önce yabancı şirketlere sonra dünyadaki üç tekele rastlanıyo­r...

 ?? ?? haber@evrensel.net
Fotoğraf: Pexels
haber@evrensel.net Fotoğraf: Pexels

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye