Ukrayna hükümeti için pencere hızla daralıyor
Rusya saldırısıyla 24 Şubat 2022’de başlayan savaş üçüncü yılına girerken Ukrayna halkı neler yaşıyor, savaş hayatlarını nasıl etkiliyor? Siyasi iktidarın savaşın devamı ile ilgili planları ne?
Bütün bunları Ukraynalı Gazeteci Serhiy Guz ile konuştuk. Guz, 20022012 arasında başkanlığını da yaptığı Ukrayna Bağımsız Medya Sendikasının kurucularından ve 2003’ten bu yana da Gazetecilik Etiği Komisyonu üyesi.
Guz, halkın bir yandan savaş koşullarına artık sığınağa kaçmayacak kadar alıştığına, diğer yandan savaş uzadıkça iktidar baskısının, siyasi kısıtlamaların ve sansürün yoğunlaştığına dikkat çekti. Guz, öte yandan, iktidarının geleceğini ‘Rusya’ya karşı tam bir zafer’de gören Zelenskiy hükümetinin, 2024’ün Batının Ukrayna’yı maddi ve askeri olarak desteklediği son yıl olmasından endişelendiğine işaret ederek, “Bana öyle geliyor ki Ukrayna hükümeti için fırsat penceresi hızla daralıyor. Rusya ile ‘müzakere’ kelimesi, hükümetin dış politikasında giderek daha gerçek bir tehdit ve baskı haline gelecek” dedi.
BİR YANDA SAVAŞIN NORMALLEŞMESİ, BİR YANDA GELECEK ENDİŞESİ
Rusya’nın 24 Şubat 2022’deki saldırı ve işgal girişimiyle başlayan savaş üçüncü yılına girerken, Ukrayna’nın bugün sosyal, siyasi ve askeri durumu nasıl görünüyor?
Durum çok zor ve belirsiz. Bir yandan, cephe hattından uzaktaki insanlar psikolojik olarak savaşa adapte olmuş durumdalar, hava saldırılarından daha az panikliyorlar ve gerçek bir füze saldırısı tehdidi yoksa bomba sığınaklarına saklanmayı bile bıraktılar. Mağazalarda gerekli tüm mallar var, çoğu işletme, devlet ve yerel makamlar açık. Bu bakımdan durum savaşın ilk aylarına göre çok daha iyi.
Öte yandan, gelecekle ilgili çok güçlü bir endişe var. Bu hem ülke düzeyinde hem de insanların kişisel planları düzeyinde bir endişe kaynağı. Kadınlar ve çocuklar başka ülkelere gittiği ve 18-60 yaş arası erkekler Ukrayna’yı terk edemediği için birçok aile parçalanıyor. İnsanlar savaş için yeni bir seferberlik dalgasını ihtiyatla bekliyor.
Ekonomi daralıyor ve uluslararası yardıma çok bağımlıyız. Eğer bu yeterli olmazsa, sosyal programlarda, yardımlarda, emekli maaşlarında ciddi kesintiler ve genel olarak insanların zaten çok zor olan ekonomik durumlarında kötüleşme tehdidi var.
Siyasi alanda, neredeyse her şeyde sıkı devlet kontrolü devam ediyor.
Muhalefet partileri, özellikle de soldakiler ezilmiş durumda. Geri kalanların hükümeti alenen eleştirmesi ciddi şekilde sınırlandırıldı. Herhangi bir grev ya da kitlesel protesto yasak. Medyada çok güçlü bir sansür var ve gazeteciler arasında da sansür var. Dürüst ve bağımsız haberlerin yerini neredeyse tamamen askeri ve siyasi sansür almış durumda. Bu bakımdan savaş Ukrayna’nın demokratik gelişimine çok büyük zarar verdi.
Savaş cephelerinde, ön cephede son durum nasıl görünüyor?
Cephede de başarılar yerini başarısızlıklara bıraktı; insanlar ülkenin daha fazla işgal edilmesinden korkuyor. Ordu asker, mermi ve diğer silahlardan yoksun. Ne yazık ki çok az insan seferber edilebiliyor; pek çok erkek artık ne savaşacak sağlığa ne de motivasyona sahip.
Peki ya cephe gerisindeki Ukraynalı kadın ve erkekler, işçiler ve gençler? Çalışma ve yaşam koşulları; demokratik hak ve özgürlükler; eğitim, sağlık vs... Bu konulardan biraz daha detay verebilir misiniz?
İlk soruda buna kısmen cevap vermiştim, çünkü koşullar yaştan bağımsız olarak ülkedeki herkes için aynı. Ancak ülkeyi terk etmek isteyen çok sayıda genç insan olduğunu da belirtmek gerekir. Bu tür duygular özellikle genç erkeklerin olduğu ailelerde güçlü.
Daha önce de söylediğim gibi, özellikle demokratik hak ve özgürlükler ve ekonomik ilerleme açısından gelecek çok belirsiz. Sadece savaş nedeniyle değil, aynı zamanda ülkedeki genel eğilimler nedeniyle de. Görünen o ki Rusya’dan kaçtıkça ona daha çok benziyoruz.
Gençlerin demokrasiye olan bağlılıklarını korumak için, demokratik kurumların geliştirilmesi, hak ve özgürlüklerin korunması konusunda Avrupa’nın desteğine ihtiyacımız var. Ukrayna’yı hızla terk etmekte olan bu demokratik ruhu harekete geçirmemiz gerekiyor. Bu, silah tedarikinden bile daha önemli olabilir.
NİHAİ OTORİTERLİK TEHDİDİ
Zelenskiy iktidarının bugün geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? İki yılın ardından hükümetin ulusal ve uluslararası politikaları nereye doğru gidiyor?
Bence onlar da hepimiz gibi belirsiz bir geleceğe sahipler. Parlamento seçimleri olması halinde hükümet kurma tekelini ellerinde tutamayacakları aşikar. Bu süre zarfında çok fazla hata yaptılar. Ve bu, milletvekillerinin her ay, Zelenskiy’nin Halkın Hizmetkarı partisinin parlamento grubunu nasıl terk ettiğinden de anlaşılabilir. Kendileri de geleceklerine inanmıyorlar. Bununla birlikte, Ukrayna’da bir savaş varken, seçimlerin yapılması planlanmıyor.
Bu da hiçbir siyasi değişikliğin beklenmediği anlamına geliyor. En tehlikeli şey, siyasi zayıflık hisseden, ancak demokratik olmayan yöntemlerle iktidarını sürdürme fırsatına sahip olan hükümetin nihai otoriterliğe yol açabilmesidir. Bu çok büyük bir tehdit olur. Zelenskiy ve hükümetinin hâlâ demokrasiye bağlı olduklarına dair açıklamalarına inanmak zorundayız, ancak bunlar sadece açıklamalar. Seçimlerden sonrasına kadar bunu bilemeyeceğiz.