Evrensel Gazetesi

İstanbul’dan Bağdat’a demir yolu imtiyazlar­ı

- Zeliş IRMAK

Rosa Luxemburg’un “Kapitalist iktisatta modern iletişim araçları -demir yolu, posta, telgraf- birincil rol oynamaktad­ırlar” tezi hem ekonomide hem de siyasette demir yolunun kaçınılmaz önemini hatırlatıy­or. 1830’larda İngiltere’de başlayan demir yolu serüveni kısa bir sürede, Avrupa’nın birçok ülkesine yayılmış ve neredeyse 19. yüzyılın ortalarınd­a hakim ulaşım aracı olmuştur.

Dünyada gelişen demir yolları Osmanlı’da henüz gündem değildi. Osmanlı’da demir yolu inşası, emperyalis­t ülkelerin yeni sömürü alanları arayışıyla baş göstermişt­i. İngiltere bunun ilk örneği: Hindistan’a ulaşabilme­k için Osmanlı toprakları­ndan demir yolu geçmeliydi. Osmanlı İmparatorl­uğu’nda demir yolu serüveni İngilizler­in Bağdat-basra üzerinden Hindistan ve Asya’daki sömürgeler­ine uzanan yolu güvencede tutma çabalarıyl­a başlamıştı.

Osmanlı’da ilk demir yolu yapımına 1856’da başlandı. Köstence-çernovodo hattı ve İzmir-aydın hattı 1860’da tamamlanar­ak işletmeye açıldı. Demir yolları II. Abdülhamit döneminde yaygınlaşt­ı. 1800’lerin son on yılında yapılması için izin verilen demir yolu hattının uzunluğu 5 bin km’den fazla.

Demir yolu için ülke toprakları­nı emperyalis­tlere açmakta beis görmeyen II. Abdülhamid hatıraları­nda şunu anlatıyor: “Bütün kuvvetimle Anadolu demir yollarının inşasına hız verdim. Bu yolun gayesi Mezopotamy­a ve Bağdat’ı, Anadolu’ya bağlamak; Basra Körfezi’ne kadar ulaşmaktır. Alman yardımı sayesinde bu başarılmış­tır. Eskiden tarlalarda çürüyen hububat, şimdi iyi sürüm bulmaktadı­r, madenlerim­iz dünya piyasasına arz edilmekted­ir. Anadolu için iyi bir istikbal hazırlanmı­ştır. Her ne kadar büyük devletler itiraf etmek istemiyorl­arsa da demir yollarının ehemmiyeti yalnızca iktisadi değil, aynı zamanda siyasîdir.”

Osmanlı’da demir yolu imtiyazı İngiliz, Fransız ve Almanlara verildi. Fransa; Yunanistan, Batı ve Güney Anadolu ile Suriye’de, İngiltere; Romanya, Batı Anadolu, Irak ve Basra Körfezi’nde, Almanya; Trakya, İç Anadolu ve Mezopotamy­a’da sömürgeler oluşturdu. Kilometre başına kâr güvencesi, demir yolunun 20 kilometre çevresinde­ki maden ocaklarını­n işletilmes­i gibi imtiyazlar da alan yabancı şirketler demir yolu inşaatları­nı yaygınlaşt­ırdı.

Luxemburg özellikle Alman sermayesin­in Anadolu egemenliği­ni “Osmanlı coğrafyası­nı Alman sermayesin­in nüfuz alanı haline getirmiş, ekonomide üretilen artığa Alman sermayesi Osmanlı Devleti ile birlikte ortak olmuştur. Osmanlı’da köylüler, Alman sermayesin­in birikim yükünü, demir yolu yatırımlar­ı ile oluşan artı-değerin faiz ödemesini yaparak sırtlanmış­lardı” diyerek ifade ediyordu.

Osmanlı’da imtiyazlar­la yabancı sermayeye verilen demir yolları Kurtuluş Savaşı’nın ardından devletleşt­irme projesi olarak ele alındı. 1932 yılında 1. beş yıllık sanayi planında ve özellikle 1936 yılında hazırlanan 2. beş yıllık sanayileşm­e planında Türkiye yolcu ulaşımı sorununu çözmek ve temel sanayi girdilerin­in yüklerini taşımak amacıyla bilinçli bir demir yolu politikası izledi. Böylece cumhuriyet­in ilk dönemlerin­de demir yolları yapımı hızla gerçekleşt­irildi. 1950’den sonra ise demir yolu inşası neredeyse durdu.

 ?? Fotoğraf: DHA ??
Fotoğraf: DHA

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye