Saldırgandan pişkin savunma
BURSA’DA Hematoloji Uzmanı Dr. Nihan Alkış’ı darbederek yaralayan Tayfun Eserkaya, yargılandığı davada ‘İtekledim, vurmadım’ dedi. Dr.
Nihan Alkış ise sanığın kendisine yumrukla saldırdığını ve şikayetçi olduğunu söyledi. Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. (BURSA)
Devlet teşviğiyle patronlara bedava iş gücü olarak sunulan mesleki eğitim merkezlerindeki (MESEM) öğrencilerin (çocukların) gündemi iş kazaları. Son 1 yılda 8 çocuğun iş cinayetlerine kurban gittiği MESem’lerdeki çocuklar için bir yandan iş kazları ‘doğal’ olarak görülse de yaşanan kazaların en önemli sebebinin iş yerlerinde denetim eksikliği ve alınmayan önlemler olduğuna dikkat çekiyorlar.
‘KAZAYI UCUZ ATLATTIM’
Ümraniye İMES’TE bulunan Süheyl Erboz Mesleki Eğitim Merkezine (MESEM) kayıtlı öğrenciler, çıraklık adı altında İMES, Kadosan ve Çakmak Sanayi Sitesi’ndeki çeşitli atölyelerde çalıştırılıyor. Haftanın bir günü okulda, 4 gün iş yerlerinde çalışan çocuklarla okul günlerinde bir araya geliyoruz. 17 yaşındaki Taner, MESEM’DE Elektrik Elektronik Bölümü 9. sınıfta. Ortaokulu bitirdikten sonra 2 yıl herhangi bir okula kayıt yaptırmadan sanayide çalıştığını anlatan Taner, bu yıl MESEM programına kaydolmuş. Çalıştığı iş yerinde ustasının 15 kiloluk bir motorun kolunu sökmeye çalışırken kolun üzerindeki demir bilyenin yüzüne çarptığını belirterek “Yüzüm şişti, gözüm kanlandı. Ucuz atlattım. Hastaneye gittiğimizde ise sadece buz tutup geri gönderdiler” dedi.
‘KAZA OLMASI DOĞAL!’
Taner’in anlattıklarını ve iş kazalarını normal olarak karşılayan 16 yaşındaki MESEM’LI Emre, “Adı üzerinde kaza. Kimse başına bir şey gelmeyeceğinin garantisini veremez ki. Biz bu yaşta işçi olmaya karar vermişsek, bunu da göze alıyoruz sonuçta” diyor. Yara ve çizik içerisindeki ellerini bize uzatarak anlatmaya devam eden Emre “Sanayide çalışıyorsan mecbur çizilecek elin. Vida keser, çekiç eline gelir illa. Gelmeme ihtimali yok” ifadelerini kullanarak iş kazlarını olağan karşılıyor.
‘DOĞAL DEĞİL DENETİM YOK’
MESEM’LI Hasan, arkadaşlarının iş kazalarını olağan karşılamasına itiraz ediyor. Krikonun sık sık bakımını yaptırırsan bozuk olup olmadığını da bilirsin diye konuşan Hasan “Mesela krikonun iki tipi var. Biri içten kilitlemeli, diğeri dıştan. Genelde ucuz olduğu için içten kilitlemeli olanları kullanıyorlar ama dıştan kilitlenebilen krikolar kolay kolay arıza yapmaz” diye konuşarak patronların maliyeti düşürme çabalarının kazalara davetiye çıkardığına dikkat çekiyor. Kazalara neden olan bir diğer nedeninin de iş yerlerindeki denetim eksikliği olduğuna vurgu yapan Hasan “Öğretmenler benim çalıştığım iş yerine gelip, patronun odasında oturup çay içip sohbet ediyorlar. Sonra da bir yere kaşe basıp imza attırıp gidiyorlar. Hiç gelip ben hangi koşullarda çalışıyorum, hangi makinayı kullanıyorum bakmıyorlar” dedi.