‘KREDİLERDEN EVİ OLAN AZINLIK FAYDALANDI’
Konut ve barınma krizinin etkilerini hafifletmek adına, Akp’nin uyguladığı politikaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
AKP, iktidarını kentsel rant üzerine inşa etti. Parti finansmanını ve seçmenlerin memnuniyetini sağlamak için bu önemliydi. Özellikle, büyükşehirlerde kentsel rantın ve imarın geniş alanlara yayılması görünüşte kimsenin kaybetmediği bir işti. Buna çok geniş bir siyasi destek de geldi. Çünkü kentsel rant siyasetin bel kemiğini oluşturuyordu. Ancak 2018’den sonra yaşanan döviz şoku ile beraber, inşaat girdi maliyetleri artmaya başladı ve faizler kısmen yükseldi. 2010’ların başında kısa bir süre mümkün olan düşük kredili faizlerle ev sahibi olmanın önü kapandı. İnşaat sektörü 2017 yılında toplam katma değerin yüzde 9.8’ini üretirken, sonrasında hızla düşüşe geçti. Sistematik bir sosyal konut rejiminin olmadığı koşullarda, konut piyasanın insafına terk edildi ve akut barınma krizinden söz etmeye başladık.
Son yıllarda sürekli yeni konut kampanyaları açıklandı. Ancak bu kredilerden yine halihazırda ev sahibi olan bir azınlık faydalandı. 0.69 faiz kampanyası ise tam bir fiyaskoya dönüştü. Kiralara yıllık yüzde 25 zam sınırı da büyük sorunlara yol açan bir uygulama oldu ve de sonunda yürürlükten kaldırıldı. Bu tip kısa vadeli uygulamalar, konutun piyasalaşması ve bir yatırım aracı haline gelmesinin önüne geçmeden, bunun etrafından dolaşarak yapılan uygulamalar olduğu için palyatif kalmak durumunda.
Barınma krizine karşın bir çıkış yolu öngörüyor musunuz?
10 milyon konut üretilmiş ama ev sahipliği oranı düşüyorsa bunun gösterdiği tek şey var: Konut yatırım aracı haline gelmiş. Konutu yatırım aracı olmaktan çıkarmadan bundan bir çıkış yolu yok. Krizi hızla hafifletebilecek bir mekanizma, artan oranlı vergi uygulaması. Yani daha fazla konut sahibi olandan daha fazla vergi almak. Bu daha fazla konut tutmayı anlamsız ya da maliyetli hale getirir. Aynı zamanda Avrupa’da çeşitli yerlerde olduğu gibi kiralık sosyal konut uygulamaları hayata geçirilebilir. Belediyelerin de uygulamaya koyması gereken bir uygulama bu. Genel olarak, konut sorununun çözümünde kamucu politikaların yaygınlaşmasından başka bir seçenek göremiyorum.