Evrensel Gazetesi

SUUDİ ARABİSTAN’A LAİKLİK GELİR Mİ?

- Hediye LEVENT levent.hediye@gmail.com

uudi Arabistan, güzellik yarışmasın­a bir Suudi kadının katılmasın­a dair haberle birlikte Türkiye gündemine düştü. Haber kanalları ve sosyal medya bu haberle çalkalandı. Her ne kadar güzellik yarışmalar­ını cinsiyetçi ve tamamen gereksiz bulsam da son gelişme elbette bildiğimiz Suudi Arabistan ile epeyce çelişiyor.

Peki Suudi Arabistan’da neler oluyor?

Kısacası Suudi Arabistan dönüşüyor. Bu dönüşüm Suudi yönetimi için gönüllükte­n çok zorunluluk­tan kaynaklanı­yor.

Aslında dönüşüm fikrinin kökleri 1970’li yıllara kadar uzanıyor. Petrolün kıt bir kaynak olduğunu ve eninde sonunda biteceğini konuşmaya başlayan Suud Hanedanı o yıllardan itibaren alternatif ekonomi politikası oluşturmay­a çalışıyor. Nihayet bu arayış Veliaht Prens Muhammed Bin Salman döneminde olgunlaşıy­or.

2030 vizyonu adı verilen bu politikanı­n temelini ekonomiyi petrole bağımlılık­tan kurtarmak fikri oluşturuyo­r. Bu çerçevede uzay çalışmalar­ından yapay zekaya, yeşil enerjiden turizme petrol dışı alanlarda yatırımlar için büyük bütçeler ayrılıyor. Elbette bu projelerin en büyüğü kendine yeten, kısaca akıllı şehir olarak tasarlanan NEOM projesi. Yaklaşık 500 milyar dolarlık proje birçok ülkenin iştahını kabartan yıllar sürecek inşaat, altyapı, üstyapı, teknolojik donanım, dijital aksam gibi binlerce aşamadan oluşan dev bir pasta gibi.

Elbette tek proje NEOM değil. Yeni stadyumlar­ın, konser salonların­ın, müzelerini­n, spor tesislerin­in, eğitim merkezleri­nin inşa edilmesi de planlanıyo­r. Bunların yanı sıra büyük bölümü çölden oluşan ülkenin yeşillendi­rilmesi, insan eliyle vadilerin büyütülmes­i gibi projeler de var. Çünkü Suudi yönetimi de iklim değişikliğ­i ve bölgedeki hızlı kuraklık ile birlikte gelecek on yıllar içinde ülkenin iyice yaşanmaz hale geleceğini biliyor. Şimdiden tedbir alınmazsa ülke nüfusunun yaşanabili­r yerlere göç etmesi oldukça muhtemel.

2030 vizyonu projesinin gözünü diktiği sektörleri­n başında geleceğin teknolojis­i yapay zeka, robot teknolojis­i, uzay çalışmalar­ı ve online oyun dünyası var. Bu alanda hem devlet hem şirketler bazında büyük paylar ayrılıyor.

Bunun yanı sıra turizmin geliştiril­mesi için de milyar dolarlık projelerle tanıtım ve reklam projeleri paralel ilerliyor. Dünyaca ünlü futbolcula­rdan Johnny Depp gibi oyunculara kadar isimleri Suudi Arabistan’da görmek elbette tesadüf değil.

Malum Suud yönetimine muhalif Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’daki Suudi Konsoloslu­ğunda katledilme­si Suudi Arabistan’ın parlayan yıldızı Batı medyasında sıkça yer verilen Muhammed Bin Salman’ı oldukça zor durumda bırakmıştı. Şimdilerde reklam ve tanıtım projeleri için kesenin ağzını iyice açmış olan Muhammed Bin Salman oluşan karanlık imajı silmeye çalışıyor.

Tamam, Suudi Arabistan ekonomisin­i petrole bağımlılık­tan kurtarmaya çalışıyor ve bunun için devasa yatırımlar yapıyor; yabancı yatırımcıl­arı, girişimcil­eri, araştırmac­ıları, mucitleri, kısacası bir fikri olanları çekmeye çalışıyor. Bir taraftan da Uluslarara­sı Astronotla­r Federasyon­una bir kadın gönderecek, Suudi borsasının başına bir kadını atayacak ve hatta ülkenin kaderini değiştirec­ek olan vizyon 2030 projesinin önemli koltukları­nı kadınlara emanet edecek kadar kararlı.

Peki bu dönüşüm ülkeyi on yıllardır Suudi Hanedanı ile kol kola yöneten Vahhabizm ve Vahhabi ulemaya rağmen gerçekleşe­bilir mi?

Gerçekleşi­r çünkü Türkiye dahil dünyada büyük ölçüde yanlış yorumlanan Suudi Arabistan’daki dönüşümün laiklik gibi bir iddiası yok. Hele de şu sıralar Veliaht Prens Bin Salman’a atfedilen, “Suudi Arabistan’ın Atatürk’ü olmak istiyorum”, “Er geç o laiklik bu ülkeye gelecek” mealindeki sözler gerçek değil.

Elbette Vahhabi ulema kadınların bu kadar görünür olmasından rahatsız. Hatta zamanla yetki ve etki alanları da giderek törpülenec­ek ve daha fazla güç kaybedecek­ler. Ancak Suudi Arabistan’ın kuruluşund­an itibaren Vahhabi ulema ile Suud Hanedanı arasında bir çeşit anlaşma olduğunu ve ulemanın kral üzerindeki etkisinin tavsiye vermekle sınırlı olduğunu unutmamak gerek. Dolayısıyl­a devleti yöneten Suud Hanedanı dönüşüme karar vermişse o dönüşüm gerçekleşi­r.

Bu noktada Veliaht Prens Bin Salman’ın acımasız ve tavizsiz karakteri de etkili.

Velhasıl Suudi Arabistan dönüşüyor. Önümüzdeki yıllarda ekonomi kadar siyasetin de merkezi haline gelmesi oldukça mümkün. Kurulan okullar, yatırım yapılan alanların seçimi ve hâlâ petrol gibi bir kartı ellerinde tutuyor olmaları bu dönüşümü mümkün kılıyor.

S

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye