BEYANNAMELERDE ‘CUMHUR’ VAR, PRATİKTE YOK
CUMHUR İttifakı içindeki partilerin beyannamesinde “katılımcı” belediyecilik dense de bunun nasıl yapılacağına ilişkin tek kelime yok. Halkın yönetime nasıl dahil olacağı, belediye başkanı ya da meclis üyesinin üstlendiği görevleri yerine getirmezse ne olacağı soruları yanıtsız. “Temsili demokrasi” adı altında şimdiye kadarki pratikleri ise “Cumhurun adı bile yok” dedirtiyor.
AKP seçim beyannamesinde özetle, halkın belediye yönetimine katılması, “Stk’lerin planlama, hizmet sunma, karar verme, politika yapma ve uygulama süreçlerinde aktif katımını teşvik edilecek. Kent konseyleri güçlendirilecek. Yönetiminde katılımda dijitalleşme ve açık veri yönetimi yaygınlaştıracağı” şeklinde yer buldu. Halkın katılımı taleplerini iletmek ve bunlarla ilgili başvuru yapmakla sınırlı kalırken, alınan kararlarda halkın etkisi, kararların hayata geçirilmesine dair net bir ifade yok. Dijitalleşme üzerinden yapılan “oylama ve diğer dijital katılım mekanizmaları” üzerinden “demokratik temsil” olarak sunulurken, “E-demokrasi Platformu” ile elektronik oylama, çevrim içi müzakere ve e-katılım yöntemlerine vaat olarak yer alırken, bu süreçlerin kararlara etkisi ve belediye yönetimine yaptırımına dair net bir şey yok.
MHP, konuya “Üretken belediyecilik ve katılım” başlığıyla yer verdiği beyannamesinde, sadece “Vatandaşların e-katılım uygulamalarına erişimini sağlayacağız. Mahalle meclislerini hayata geçirerek, düzenli toplantılar yapılmasını sağlayacağız” ifadeleri yer aldı.
YRP’DE AHLAKÇILIK, İYİ PARTİDE ŞİRKETÇİLİK
Yeniden Refah Partisi ise politikasını “ahlaklı belediyecilik” sloganıyla açıkladı. Gençlik, konsey üzerinden katılımcı, karar alma ile yönetime katılacakları ifadesi yer alırken, bunların nasıl olacağı somut bir şekilde belirtilmedi.
İyi Partinin yerel seçimlerde konuya dair sözü ise şirket yönetimi literatüründen alınan “yönetişim” oldu. Akp’nin beyannamesindeki gibi sivil toplum kuruluşları vurgusu yapılarak katılımı hususunda geliştirilme vadedildi.