Bu ‘fıtrat’ neden hep emekçinin?
Merhaba Evrensel okurları. Ben metal fabrikasında çalışan bir işçiyim. Erzincan İliç’te altın madeninde toprak altında kalan işçiler hâlâ kurtarılamadı. Bizim fabrikamızda sadece bir gün gündem oldu. Konuşulduğu gün ise doğal afetmiş gibi görüldü. İktidara yakın arkadaşlar orada ölenlerin vadelerinin orada dolduğunu, kazanın ise fıtratlarında olduğunu bile söylüyorlar. Bu fıtrat neden vekil çocuklarının, bürokratların değil de emekçilerin fıtratı? Ben kendi bölümümde bunun fıtrat ya da doğal afet olmadığını, bu kazanın ihmalden ve kâr hırsından kaynaklandığını arkadaşlarımla konuştum. Konuştukça ortak noktalarda buluşabilsek bile işçi arkadaşlarda bir kayıtsızlık, boş vermişlik, ilgisizlik var.
Ülkede sürekli deprem, orman yangını, çevre katliamı, seller meydana geliyor ama sadece bir gün konuşuluyor ve hayat normale dönüyor. Sonrasında bu olayların arkasını araştıran olmuyor. Önümüzde yerel seçim olmasına rağmen henüz fabrikada hiç konuşulmuyor. İşçi arkadaşlarda seçime dair de bir umutsuzluk ve boş vermişlik var. “Öbürü gelse de aynı, bu da aynı” diyorlar.
İşçilerin hepsi geçim derdinde, geçim sorunlarını fazla mesai yaparak çözmeye çalışıyorlar. 8’e kadar çalışıp, akşam 9, 10 gibi ancak evlerine gidebiliyorlar. Çoğu serviste uyuyakalıyor. Geçim sıkıntısının mücadelesini işçi arkadaşlarıyla birleşerek vermek yerine, kendi bedenlerini, zamanlarını harcayıp fazla mesai ile vermeye çalışıyorlar. İşçi arkadaşlar zamanı ve enerjisini daha fazla çalışarak tükettiği için ne yerel seçim ne de ülke gündemi ile ilgilenecek gücü kalıyor. Ama ülkede yaşanan her şeyin bizim ekmeğimizi küçülttüğünü arkadaşlarımıza anlatmalı ve tek başımıza fazla mesailer ile değil hep birlikte ekmeğimizi küçülten patronlara ve patron hükümetine karşı mücadele vermeliyiz.