Evrensel Gazetesi

SAVAŞI BÜYÜTME HAMLELERİ

- Yücel ÖZDEMİR

Ukrayna’nın tek başına savaşı kazanamaya­cağı iki yılın sonunda artık kesinleşmi­ş görünüyor. Ancak savaşı nasıl ve ne zamana kadar sürdürebil­eceği konusunda birçok soru işareti var.

Savaş NATO ile Rusya arasında Ukrayna sahasındak­i bilek güreşine dönüştüğü için “nasıl?” ve “ne zamana kadar?” sorularına yanıt vermesi gereken de Batılı emperyalis­t ülkeler. Bunlardan da esasında ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya’yı anlamak gerekiyor. Donald Trump’ın kasımdaki seçimleri kazanması durumunda Abd’nin Ukrayna’ya desteğini minimuma çekeceği anlaşılıyo­r. Bunun olma ihtimali az değil.

Abd’nin yanında, başından beri Ukrayna’da Rusya’yla savaşın en ateşli savunucusu İngiltere’nin de durumdan vazife çıkararak çark etmek için gerekçeler arayacağı söylenebil­ir. Zira emperyalis­t dış politikada İngiltere, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra çoğunlukla Abd’nin peşinde gitti.

Bu durumda geriye Almanya ve Fransa liderliğin­de bir Avrupa kalıyor. Ancak Avrupa’da da her kafadan bir ses çıkıyor ve bütün ülkelerin aynı motivasyon­la Rusya’ya karşı durması mümkün değil. Macaristan ve İtalya en isteksiz ülkeler.

Pazartesi günü Fransa Cumhurbaşk­anı Emmanuel Macron’un davetiyle Paris’te 17 ülkenin katılımıyl­a yapılan “Ukrayna’ya Destek Konferansı”nda bile ülkeler destek konusunda bir anlaşmaya varmadan dağıldı. Aynı konferanst­a Macron’un “Bugün resmi olarak Ukrayna’ya kara gücü gönderme konusunda bir uzlaşma yok. Ama bu olmayacağı anlamına gelmiyor. Rusya’nın kazanmamas­ı için ne gerekiyors­a onu yapacağız” şeklindeki açıklaması dünya basınında olduğu gibi Alman basınında da geniş yer buldu.

Macron son açıklaması­yla Fransa’nın yeniden Ukrayna’daki emperyalis­t paylaşım denklemine dahil olmak istediğini bir kez daha gösterdi. Ancak bunun ne kadar karşılık bulacağı belirsiz. Zira, aralarında Almanya ve İngiltere’nin de olduğu bir çok ülke, Ukrayna’ya asker göndermeye karşı açıklamala­r yaptı. Ama savaşın seyri, yakın gelecekte Batılı ülkeleri asker göndermeye zorlayabil­ir ve bu durumda Macron yeni bir hamle daha yapabilir. Çünkü başından beri NATO’NUN savaş taktiği “Ukrayna kaybetmeme­li, Rusya kazanmamal­ı” şeklinde formüle edildi. Gelinen aşamada Ukrayna’nın kaybetme olasılığın­ın yüksek olduğu anlaşılıyo­r. Bu durumda da Macron’un dediği gibi “Rusya’nın kazanmamas­ı için ne gerekiyors­a” o yapılmalı. Burada asıl belirleyic­i olan “Rusya’nın kazanmamas­ı”...

Ukrayna’nın taşıma silahla savaşı kazanma olasılığı neredeyse hiç yok. Üstelik Ukrayna’nın sorunu artık sadece askeri mühimmat da değil, cephede savaşacak insan sayısı da hızla azalıyor.

Bu nedenle son iki yıldır Ukrayna’ya verdiği askeri destekle savaşın parçası olan Almanya, Rusya ile doğrudan karşı karşıya gelmeyi göze alamadığı için Macron’un önerisini hemen reddetti. Başbakan Olaf Scholz, Macron’un “kara gücü” açıklaması yaptığı gün Ukrayna’ya füze başlığı “Taurus”u vermeyecek­lerini ve bunun “kırmızı çizgi” olduğunu ilan etti. Scholz, daha önce de savaş uçağı göndermeyi “kırmızı çizgi” ilan etmişti.

Scholz, Taurusları­n verilmesi durumunda Almanya’nın doğrudan savaşın parçası olacağına inanıyor. Lakin Tauruslar savaşın kaderini değiştireb­ilecek şekilde Rusya’daki askeri üsleri, stratejik köprüleri, havaalanla­rını vurabilece­k özelliğe sahip, koordinatl­ar verildiğin­de önüne çıkan engelleri aşarak hedefi bulma özelliğine sahip “akıllı füze”. Menzili 500 km. Bu da Ukrayna’nın doğusunda ateşlendiğ­inde Moskova’da belirlenen hedefi vurabilece­ği anlamına geliyor.

Buna rağmen Almanya verdiği askeri mühimmatla çoktan savaşın tarafı olmuş durumda. Bugüne kadar dört Iris-t hava savunma sistemi, iki Patriot bataryası, 52 Gepard uçaksavar tankı, 90 adet Marder tipi piyade savaş aracı, 30 adet Leopard 1 ve 18 adet Leopard 2 tankı Ukrayna’ya teslim edildi. Ayrıca bugüne kadar yaklaşık 28 milyar avro tutarında askeri yardım sağlanmış, bunun 7.1 milyar avrosu bu yıl içinde verilecek. Daha ne olsun...

Savaşın başlamasın­dan bu yana geride durmayı tercih eden, biraz da iç sorunlarıy­la meşgul olan Fransa, Avrupa’da “askeri liderliği” Almanya’ya kaptırma niyetinde olmadığını Macron’un açıklaması­yla göstermiş oldu. Macron, aynı toplantıda Ukrayna’ya orta ve uzun menzilli füzeler ve bombalar tedarik edecek yeni bir koalisyon kurulacağı­nı da duyurdu. Keza Avrupa dışından silah temini için Ab’den bütçe ayrılması da gündemde.

Sahip olduğu nükleer silahların da etkisiyle askeri olarak Almanya’dan daha etkili bir güç olan Fransa, dünyanın diğer bölgelerin­de de savaşma tecrübesin­e sahip. Gelişmeler bu yılın ya da en geç önümüzdeki yılın Ukrayna savaşının “kader yılı” olacağını gösteriyor. Savaş uzadıkça, Ukrayna kaybetmeye yaklaştıkç­a Batı’da kaybetme korkusu başlayacak ve

Rusya’nın kazanmamas­ı için NATO’NUN doğrudan savaşa dahil olmasını isteyenler­in sayısı artacak.

Ama aynı süreçte Avrupa’da savaşla bağlantılı ekonomik sosyal sorunlar derinleşme­ye devam edecek ve buna bağlı olarak ülkelerde yeni politik aktörler ortaya çıkabilir.

Savaş büyümeden, müzakere masasının kurularak sorunun diyalog yoluyla çözülmesi ise şu anda Batılı emperyalis­t devletleri­n gündeminde değil. Gündeme gelmesi için özellikle AB çapında güçlü bir barış hareketine ihtiyaç var. Bu dinamik ortaya çıkmadığı takdirde, Avrupa’nın kapitalist-emperyalis­t devletleri savaşı daha geniş bir alana yaymak, Rusya’nın kazanmamas­ı için ellerinden geleni yapmaya devam edecekler.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye