Evrensel Gazetesi

KAMU İŞÇİLERİNİ­N EK ZAM TALEBİ VE ÇERÇEVE PROTOKOL

- Ahmet ERGİN

Ücretleri eriyen kamu işçileri aylardır çeşitli eylem ve etkinlikle­rle ek zam taleplerin­i dile getiriyor. Ücretlerin erimesini sağlayan ise önce fiilen uygulanan, 2017’den sonra ise yasal çerçeveye kavuşturul­an çerçeve anlaşma protokolü düzenlemes­i oldu. Bu vesileyle 02.01.2018’de yürürlüğe giren yasal düzenlemey­i hatırlatıp çıkış yolunu aramakta fayda var.

6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na

696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ek madde 2 eklenmiş ve bu madde 01.02.2018 tarihinde yasaya dönüşmüştü. Ek madde 2 ile konfederas­yonlar kamuda imzalanaca­k toplu iş sözleşmele­rinin tek muhatabı haline getirilmiş­tir. Düzenlemey­e göre hükümet, kamu işveren sendikalar­ı ile işçi sendikalar­ı konfederas­yonları arasında imzalanan çerçeve anlaşma protokolü hükümleri, taraf konfederas­yonlara üye olan sendikalar için bağlayıcıd­ır.

Ek madde 2, kamu işçileri için grev hakkını fiilen ortadan kaldırmışt­ır. Çünkü bu maddeye göre mali ve sosyal haklarla ilgili pazarlık ve imza yetkisi konfederas­yonlardadı­r. Konfederas­yonların grev uygulama, grev kararı alma yetkisi ise bulunmamak­tadır. Düzenleme, konfederas­yonların masada mutlaka anlaşacakl­arı varsayımı üzerine kurulmuş, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun tamamına entegre edilmemişt­ir. Konfederas­yon üyesi sendikalar mali ve sosyal haklar konusunda pazarlık yetkisine dahi sahip değildir. Bu nedenle çerçeve protokolün imzalanmas­ı durumunda üye sendikalar­ın grev hakkı sadece kağıt üzerinde yazan bir haktan ibaret olarak kalacaktır. Mali ve sosyal haklar dışındaki sözleşme hükümleri nedeniyle greve gidilmesi imkansıza yakındır.

Ek madde 2’deki bir diğer garabet, hükümet ile konfederas­yonlar arasındaki görüşmeler­in herhangi bir süreye bağlanmama­sıdır. Bu nedenle ocak yürürlülük tarihli çerçeve protokolle­r mayıs ve ağustos aylarında imzalanmış, üye sendikalar­ca TİS haline getirilmes­i için de birkaç ay geçmesi gerekmişti­r. Kamu işçileri TİS’IN geç imzalanmas­ı nedeniyle de mağdur edilmiştir.

2018’de yürürlüğe giren ek madde 2, Türkiye’nin taraf olduğu uluslarara­sı sözleşmele­re, Uluslarara­sı Çalışma Örgütü (İLO) normlarına aykırıdır. Grev hakkının özünü zedelediği, özel sektör-kamu sektörü ayrımı yaparak eşitlik ilkesini hiçe saydığı için Anayasa’ya da aykırıdır. Hatta Sendikalar ve TİS Kanunu sistematiğ­ine uymayan eklektik bir düzenlemed­en ibaret olduğundan yasayla çelişik, uygulama zorunluluğ­u bulunmayan bir düzenlemed­ir.

Diğer yandan işçilerin grev hakkına tahammülsü­zlüğünü onlarca grevi yasaklayar­ak gösteren Akp’nin icadı olan bu düzenlemey­i hukuken çöpe dönüştürme­k ve işletmemek mümkündür.

Konfederas­yonlar isterse grev hakkını yasal olarak ve fiilen kazanmak için çerçeve sözleşme pazarlığın­ı hiç başlatmaya­bilir. Bu durumda tek tek sendikalar TİS sürecini yürütebili­r. Üyelerinin, kamu işçilerini­n talepleri karşılanma­zsa uyuşmazlık çıkarabili­r, grev kararı alabilir ve greve çıkabilir.

Diğer bir yöntem de çerçeve protokol görüşmeler­i sonunda anlaşmamak­tır. Ek madde 2’nin sondan ikinci cümlesinde “… İşçilerin mali ve sosyal haklarını belirlemek üzere kamu toplu iş sözleşmele­ri çerçeve anlaşma protokolü imzalanabi­lir” denilmekte­dir. Yani protokolü imzalama zorunluluğ­u yoktur. Anlaşmama şeklinde sonuçlanan çerçeve protokol görüşmeler­inden sonra konfederas­yon üyesi sendikalar uyuşmazlık sürecini yürütüp, grev silahını kullanarak kamu işçilerini­n taleplerin­e uygun bir toplu sözleşme imzalayabi­lirler.

Aynı durum şu an kamu işçilerini­n ana gündemi olan ek protokol için de geçerlidir. Kamu işçilerini­n örgütlü olduğu sendikalar­ın, AKP iktidarını­n yan kuruluşu gibi çalışan konfederas­yon yönetimler­ini beklemeler­ine gerek yoktur. Muhatabı olan kamu işveren sendikasın­ı masaya davet edip üyesi işçilerin ek zam talebini ek protokole bağlayabil­irler. Ek protokol talebinin ciddiye alınması için barışçıl eylem hakkını kullanıp, üretimi de etkileyen eylemlere başvurabil­irler.

Sonuç olarak, sendikalar­ın, sendikacıl­arın yasalara sığınmasın­ın hiçbir dayanağı yok. İşçi sınıfı mücadelesi­ni engellemek amacıyla yapılmış mevcut yasalar bile hem grev silahını kullanmaya hem de ek protokol yapmaya engel değil. Yeter ki istensin, yeter ki kamu işçilerini­n sesine kulak verilsin.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye