Engellenen projeler vaat oldu
Adaylar kesinleşti, siyasetin nabzı meydanlarda. Erdoğan ve adayları, yapılması engellenen projeler üzerinden muhalefeti eleştirirken, “Biz yoksak, hizmet yok” söylemini seçim kampanyasına dönüştürdü.
YEREL seçimlere bir aydan az bir süre kaldı, Meclis seçim arasında girdi. 8. yargı paketinin de geçmesiyle birlikte genel kurul çalışmalarını bırakan siyasi partiler, bu haftadan itibaren tamamen seçim işlerine yoğunlaşacak. Kesin aday listelerinin dün yayımlanmasıyla birlikte artık politikanın nabzı parti koridorlarında değil, meydanlarda atacak.
Başta İstanbul olmak üzere büyükşehirleri muhalefetten almaya çalışan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve partisi, önceki seçimlerde olduğu gibi muhalefeti ittifak üzerinden eleştirmeye devam etse de asıl söylemini devlet gücünü öne çıkarmakla kuruyor. Her seçimde devletin imkanlarıyla kampanyalarını yürüten AKP, bu seçimlerde “Biz yoksak, hizmet yok” söylemini seçim kampanyasına dönüştürmüş durumda. Gittiği her şehirde miting meydanlarına böyle seslenen Erdoğan, merkezi iktidarda oldukları için yerel yönetimlerdeki sorunların da sadece kendileri isterse çözülebileceğini anlatmaya devam ediyor.
Muhalefet cephesinde ise merkezi bir ittifak sağlanmış değil. Bölgesel ittifaklar ve desteklerle seçime giden muhalefete bakıldığında, İstanbul’da CHP, DEM Parti, Saadet ve DEVA’NıN büyükşehir belediye başkanı adayı bulunuyor. Son İstanbul seçimlerinin ilk turunda İmamoğlu’nun sadece 13 bin 429 oy farkıyla kazandığı düşünülürse henüz kimin önde olduğunu kestirmek zor. Bu nedenle Akp’nin “Biz yoksak hizmet yok” söylemleri, özellikle İstanbul’da büyükşehir belediyesinin yapamadıklarını anlatmakla güçlendiriliyor.
ONAYLAMADILAR, SEÇİM VAADİ YAPTILAR
İktidarın engelleriyle karşılaşan projelerin listesi ise uzayıp gidiyor. Örneğin; İmamoğlu İncirli Sefaköy Beylikdüzü Metrosunun finansmanı ve yatırımcısı hazır olmasına rağmen, hükümet tarafından yıllardır onaylanmadığını söylerken, AKP’LI rakibi Murat Kurum seçim meydanlarında “1 Nisan’dan itibaren başlıyoruz” diyor. İmamoğlu, genel seçimler öncesinde belediyenin faaliyetlerine yönelik engelleri şöyle sıralamıştı: “Hiçbir kamu bankası İBB’YE kredi vermedi, icraatları öz kaynaklarımızla ve dış kredilerle yaptık. Finans Merkezine ula - şımı sağlayacak ve trafik yoğunluğunu azaltacak Göztepe Ataşehir Metrosunun kredi onayı 1 yıl bekletildi. Yeni metro şirketi kurularak kamuda ikilik yaratıldı...”
SİSİ BİTTİ, GAZZE SUİSTİMALİ BAŞLADI
Akp’nin yerel seçimlerde öne sürdüğü ikinci dikkat çeken söylem ise Gazze’deki katliamlar oldu. Önceki yerel seçimlerde Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım arasındaki yarışta “Ya Sisi ya Binali” diyenakp, şimdi de İstanbul seçimlerini Gazze’deki katliamlara bağladı. Akp’nin İstanbul Adayı Murat Kurum Gazzelilerin 31 Mart seçimlerini beklediğini belirterek, kendisi kazanırsa Gazze’ye insani yardımda bulunacağını söyledi. Chp’nin Kurum’a yanıtı “Devlet olarak yardım edemiyorsunuz da belediye ile mi yardım edeceksiniz” şeklinde oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesini kaybeden iktidar, seçimlerden 4 yıl sonra Sisi ile barıştı. Gazze’ye saldırıların kısa süre önce İsrail devleti ile ilişkileri geliştirmeye çalışan Erdoğan yönetiminin, ortalık durulduğunda normalleşme politikasını sürdüreceğinden ise kuşku yok.