‘300 kadar ev hasar almıştı, 7 bin ev yıkıldı’
Şırnak Belediye Başkanı Mehmet Yarka, 2019’da “taşımalı seçmen” gölgesi altında seçilirken, sokağa çıkma yasakları sonrası TOKİ konutlarının yapımında ve pek çok belediye ihalesinde aile şirketi olan May İnşaat’a ihale vermesi tartışma konusu.
019 yerel seçimlerinde taşımalı 2 asker ve polis oylarıyla Şırnak Belediyesi başkanı olan Mehmet Yarka taşımalı seçmenden, ailesinin inşaat şirketi olan May İnşaat’a ihale vermeye kadar pek çok konuda tartışılan isimlerden biri. Şırnak’ta 14 Mart 2016’da ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında devlet saldırıları sonucunda yok edilen 8 mahallede yapılan TOKİ konutları da 2019’da seçim malzemesi olarak kullanılmış, 2019 seçimlerinde AKP Adayı Mehmet Yarka’ya ait firmanın kentte yaptığı TOKİ konutları tehdit aracına dönüştürülmüştü.
2024 yerel seçimlerinde de yeniden Şırnak Belediyesi başkanlığına aday olan Yarka’nın beş yıllık süreçteki icraatlarını kendi de TOKİ mağduru olan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şırnak Milletvekili Mehmet Zeki İrmez ile konuştuk.
Şırnak’ta 2015 olaylarının Şırnak halkı için sıkıntılı bir süreç olduğunu söyleyen İrmez, kentte sokağa çıkma yasaklarının 2016 mart ayından 2016 haziran ayına kadar sürdüğünü hatırlattı. “O süre zarfında Şırnak’taki yapı tahribatı 200-300’e yakındı diyen İrmez şöyle devam etti: “Halkın çoğunluğu göç etmiş, çevre köylere ve ilçelere gitmişti. Diğer ilçelere bakıldığı zaman ciddi bir psikolojik tahribaMehmet Zeki İrmez
tın, ciddi bir pervasızlığın olduğunu, tankla topla şehrin yıkıldığını gördüğü zaman halk da Şırnak’ı boşalttı. Bazı çevre köylerde ve mahallelerde kaldı, diğer mahalleleri boşaltmışlardı. Tabii bu abluka haziran ayına kadar sürmüştü. O zaman valilik açıklama yaparak operasyonların bittiğini söylemişti. Her yerde operasyonlar bittikten sonra sokağa çıkma yasakları da kaldırılıyordu. Ancak Şırnak merkezde sokağa çıkma yasakları bittiği
gibi kaldırılmadı. O dönemde halk evlerine dönmüş olsaydı tahrip olan evlerinin tamiratını da yapmış olabilirlerdi. Riskli olan bazı yapılar olabilirdi, belki yıkılırdı ama çoğunluğunu halkın kendisi tamir edebilirdi. Ancak haziran sonrası Şırnak’ta sokağa çıkma yasakları kaldırılmadı ve bu soru işaretini de beraberinde getirdi. Bu durum 14 Kasım’a kadar sürdü. Halkın şehre girişlerine dahi izin verilmedi. Biz şehre giriş için dilekçe verdik, hiçbir şekilde cevap verilmedi, sadece AKP’YE yakınlığıyla bilinen, devlet kurumlarıyla yakınlığı olanlara, iş makinelerinin getirilmesinde yer alan şirketlere izin veriliyordu.”
‘HEM YIKIM HEM YAPILAŞMA ESNASINDA CİDDİ RANT SAĞLANDI’
Operasyonlar sırasında 200-300 ev tahrip olmuş olmasına rağmen 7 bine yakın evin yıkıldığına dikkat çeken İrmez, “Bu yıkılan evlerin çoğunluğu tek bir mermi değmemiş olmasına, yeni yapılmış binalar olmasına rağmen yıkıldı. Çevre Şehircilik Bakanlığına bağlı herhangi bir mevzuat da yerine getirilmedi. O dönemde bir iddia dolaşıyordu, Akp’den 2-3 yetkili ve 2-3 iş adamı o dönemin çevre ve şehircilik bakanıyla ‘Operasyonlar bitti, şimdi ne yapacaksınız’ diye görüşmüşlerdi. Sokağa çık
ma yasakları normalde kaldırılacak deniliyordu ama onlar farklı bir teklifle Bakanlığa gitmişlerdi. ‘Eğer kentsel dönüşümü gerçekleştirmek istiyorsanız sokağa çıkma yasağını kaldırmayın kentsel dönüşüm adı altında şehri yeniden yapılandıralım’ demişlerdi. Bu şirketler hem yıkım esnasında hem yapılaşma esnasında ciddi bir rant sağladı. Tabii halk bunu biliyor, farkında. Dönem dönem kimlerin bu yıkım ve yapılaşma içerisinde yer aldığını da soruyor” diye konuştu.
‘HER ŞEYİ KENDİNİN YAPTIĞINI SÖYLÜYOR’
Bu şirketlerden bir tanesinin de Mehmet Yarka’nın ailesine ait olan May İnşaat Şirketi olduğuna işaret eden İrmez, şirketin sadece Şırnak’ta değil birçok yerde teklifsiz, duyurusu yapılmadan ihale aldığına dikkat çekti. “Hatay’da, İstanbul Ümraniye’de, Hakkâri’de birçok yerde şirket TOKİ’ler üzerinden ihaleler alıyor” diyen İrmez, May İnşaat’ın Şırnak’ta da o dönem gerçek anlamda rant sağlayan şirketlerden bir tanesi olduğunu dile getirdi.
“Mehmet Yarka Şırnak’ta hemen hemen her şeyin kendisinin eseri olduğunu söyleyen bir zat” diyen İrmez, “Sadece Tokİ’leri değil her şeyi kendisinin yaptığını söylüyor, bunu bir lütuf olarak sunuyor.
Elbette ki halk bunun bir lütuf olarak görmüyor, tüm kurumların Şırnak’a hizmet etmesi gerektiğini söylüyorlar. ‘Bizim vergilerimizle bu şirketler rant sağladı, vergilerimizle bazı kurumlar bu şirketlere birçok şeyi peşkeş çekti’ diyorlar” dedi.
7 YILDIR BİTMEYEN TOKİ
Tokİ’lerin normalde 36 ay içerisinde tüm hak sahiplerine verilmesi gerektiğini de hatırlatan İrmez, “36 ay değil tam 7 yıldır yüzlerce aile esnaf ne yazık ki evlerini, dükkanlarını almış değil. Onlardan bir tanesi de ben ve ailem” dedi. “Keşke tüm ailelerimiz, tüm yurttaşlar evlerini almış olsalardı, mağduriyetleri giderilmiş olsaydı. Bu durumu bakanlığa ilettiğimiz zaman da şaşırdılar. 1400 dükkan yıkılmıştı, sadece 400’e yakın dükkan teslim edildi” dedi. Özellikle bazı dükkanların AKP’YE yakın olanlara peşkeş çekilmek için bekletildiğini ifade eden İrmez, “Burada hukuk, mevzuat her yönüyle işlemiyor, rafa kaldırılmış vaziyette” dedi.